• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Çelik
Mustafa Çelik
TÜM YAZILARI

Mücahide ölüm cephede gelir

23 Eylül 2015
A


Mustafa Çelik İletişim: [email protected]

Müslüman’ın cihad’la imtihanı, imanla imtihanından gelir. Cihad’sız gün geçirmeme hassasiyeti, imanın hayata bir yansımasıdır.  Cihadı yanlış anlayan ve uygulayanlar yüzünden dindeki cihadı inkâr etmek, gündemden düşürmeye kalkışmak, imana ihanet cümlesindendir.

Cihad etmek; insanla değil, inkârla savaşmaktır. Genelde insanları, özelde ise Müslümanları küfre ve kâfirliğe monte etme gayreti, cihad değil cinayettir. Müslümanlar iman ettikleri gibi yaşarlarsa, onların zaferini hiçbir güç engelleyemez. Müslüman olarak hezimetimiz iman ettiğimiz gibi yaşamamaktan kaynaklanmaktadır.

Cihad, cirandan cihana uzanan bin manalı bir ibadettir. Cihad’ı dar kalıpların içerisine sığdırmak, kendilerini İslâm imanından çalmaya çalışanların işidir.

 Cihad cephesi mü’minlerin buluşma cephesidir. Cihad etmekle cinayet işlemek aynı şey değildir. Cihad edene mücahid, cinayet işleyene cani denir. Mücahid, Allah’ın dininin hâkimiyeti için bütün cehdini ortaya koyan kimsedir. İslâm dininin ferd, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde hayata hâkimiyeti konusunda cehdü gayretlerini esirgeyenler, esirlerden sayılırlar.

İlimleri ve unvanları ne olursa olsun, Allah yolundaki cihadın münkirleri, müşrik rejimin bekçileridir. Cihadı menhec olarak belirlediğini ilan eden bir takım insanların tavırlarındaki nakısalardan dolayı cihad ibadetine dil uzatanlar, dinsiz kalmaya kararlı olanlardır.

Allah yolunda olmak, cihad yolunda olmaktır. Ölümü, cihad meydanlarında karşılamak, mücahidlerin sünnetidir. Çünkü cihad meydanları, kulun Allah’a yakın olduğu meydanlardır. Bütün ömrünü at üzerinde ve cihad meydanlarında geçiren Hz. Hâlid b. Velid (R.a.), vücu-dunda yaralanmayan yer kalmadığı halde şehitliğin nasip olmamasına çok üzülüyordu. Hicret’in 21. yılında vefat ederken bir yandan ağlıyor, bir yandan da şöyle diyordu:

“Şu kadar savaşta bulundum. Vücudumda kılıç, mızrak, ok yarası bulunma-yan bir tek karış yer yoktur. Fakat görüyorsunuz ki, develer gibi yatağımda ölü-yorum. Korkaklar dünyada rahat yüzü görmesin!” (Hayatü’s Sahâbe (M. Yusuf Kandehlevi) C:1, Sh: 418) 

Allah yolunda şahadeti arzulamak, sahâbe-i kiram’ın Rasûlüllah (sav)’den öğrendikleri ve öğrettikleri sünnetlerin en mühim olanlarındandır. Ölümü cihad meydanlarında karşılayan Selahaddin Eyyubi (Rh.a.) hakkında Kâtip Îmad ve diğerleri dediler ki: “Sultan Selahaddin, hazinesinde bir surî dinardan ve otuz altı dirhemden başka para bırakmadı.” Başkaları ise onun hakkında şöyle demişlerdir: “Hazinesinde sadece kırk yedi dirhem para vardı. Geride ne ev, ne akar, ne çiftlik, ne de bahçe bıraktı. Hiçbir mülkü yoktu.” (Bahaaddin İbn-i Şeddad, Siret-u Selahaddin İbn-i Eyyub; İbn-i Esir, El Kamil fi’t Tarih;  İbn-i Kesir, El Bidaye ve Nihaye) İslâm’da cihadın amacı; cihana sahip olmak değil, cihanı cihanın sahibi olan Allah’a kul kılmaktır. Müslümanların davası serveti yığma davası değil, serveti Allah yolunda harcama davasıdır.

Müslüman olmak; Allah’ın dinini parçalamış, bölmüş grupçuklara katılmak değil, duruş sahibi olmaktır. Hz. Peygamber (sav)’in zamanındaki cihad neyse, bugün de cihad odur. Sahâbelerin girecekleri cennetle bugünkü Müslümanların girecekleri cennet aynıdır. Cihad’sız gün geçirmek, cinayet işleyen canilerden sayılma riskini göze almak demektir. Cihad’sız kalmaktan ürkmek gerekir. İnsan aynı insan, dünya aynı dünya, imtihan aynı imtihan, cennet aynı cennet, neden ve niçin cihad aynı cihad olmasın? Cihad’sız bir din düşleyenler, bu ümmetin  Yahudileşenleridir. Rabbimiz haber veriyor: “Ey Musa! Onlar orada oldukça, biz aslâ oraya girmeyiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın. Biz burada otururuz.” (Mâide Sûresi/24) Peygamberlerin davasını mücahid’siz kılmakla, Peygamberleri ve Peygamberlerin davasını inkâr etmek eşdeğerdir.

Kişi hangi din üzere ise din üzere yaşar. Kişi hangi yolda ise kendisine ölüm o yolda gelir. Meselâ papaza ölüm Kilise’de, Hahama ölüm havrada, içkiciye ölüm meyhanede gelir. Müslüman olarak mücahid ve mücahide olana ölüm cihad cephesinde gelir.

Cihad cephesi, mü’minlerin buluşma cephesidir. Çünkü cihad cephesi, Müslümanların abidleri ile âlimlerini buluşturan bir cephedir.  Biz Müslümanlar Allah yolunda düşmanı görünce sıvışan değil, savaşan bir Peygamberin ümmetiyiz. Yürüyen Peygamberin ümmetine tembel tembel oturmak yaraşır mı?  Cinayetsiz ve canisiz bir toplum, mücahid ve mücahidelerin cihadıyla mümkündür.

Cihad cephesinde ölmek, mücahid ve mücahidelerin hayat tarzıdır. Ölümü cihad cephesinde karşılayan mücahid ve mücahideler bilirler ki; İslâm düşmanlarından bir tanesinin hidayete ermesi,  binlercesinin öldürülmesinden daha hayırlıdır. Cihad, insanları öldürmek değil, ihya etmektir. Cihad cephesinde mü’min ve mücahid olarak ölüm şerbetini içmek, dünyevi ve uhrevi tehlikelerden kurtulmaktır. Müslümanlar için her yer cephe Allah için işlenen her amel de cihaddır.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23