• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

“Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yiyip Allah’a savaş açmayın!”

22 Şubat 2019
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Domates biber patlıcan...!

CHP davul çalıyor!

Yıllarca yazdık, anlattık, “toprak, hava, su, çevre katlediliyor-katlediliyor!!!” dedik, 5 ilâ 15 yıllık plânlarda tarım ülkesi Türkiye yok ediliyor dedik, petrolü, gazı yiyip içemezsiniz; domates, soğan, patates lâzım dedik,

 15 kitap, 1000 canlı yayın, 3000 konferansla da belgeledik fakat bir adım dâhi atılmadı!!!

 Bizi dinleyen bir başkan, bakan, genel müdür veya yetkili, profesör, Allah’ın sevgili bir kulu, Muhammedî yaşayan ve bakan bir insan yok mu?!

...

Tanzim Satışları!

80 ihtilâli sonrası, rahmetli Özal döneminde bizlere “Amerika Prensleri” derlerdi. Neymiş, doktoramızı Amerika’da yapmışız... Ama sözlerini yedirdik. Pazar ekonomisi tedris ve tecrübelerimizle “Devlet süt, soğan, domates üretmez; Osmanlı gibi denetimli başkanlık sistemi olmalı!” dedik, nihayet geldi. Amerika’daki gibi devletin başını, başkanı, emniyet müdürünü, valiyi, savcıyı, belediye başkanı halk seçiyor yani halkın dediği oluyor diye oyumuzu haziranda başkanlık seçimine attık ama bir baktık ki tanzim satışları başladı, yakında et tanzim satışları da başlar..!

 UN kapanı semt adı değil!

Yahu Osmanlı’da semtleri bile var, akıl sahipleri siz hiç düşünmez misiniz hiç akletmez misiniz, eskiden Kapanlar vardı ne demek Kapanlar yani un kapanı, yağ kapanı, bal kapanı, sebze kapanı, kapan ‘toptancı-pazar’ demek. 

Kabzımallar yani tacirler de olmalı, 1000 yıldır böyle olmuş. Kapanlarda bir fiyat oluşturulur, malın geliş fiyatı pazara gider ve pazarda onun üzerine bir kâr konarak satışı yapılır.

Türk milleti ve vatandaş soruyor!!!

Başkanım, yetkililerin haberi var mı? 

2011’deki yasayı kim çıkarttırdı? 

Seni iktidara getirdim niye belki de oyunu bile atmayan sanayici, işadamları, birkaç zengin marketçi mi?

 Ben demiyorum; halk söylüyor bunu!

Bunların zaten partisi olmaz her dönemin adamıdır bunlar!

 Hangi partiden oldukları da belli. 

Milleti aptal yerine koymayın! ...” 

Diye 31 Mart öncesi hani diyoruz ya köylü milletin efendisidir işte bir kere daha uyarıyor bizi! pardon yetkilileri..!

Telefonundan, internetinden kimin kimle, nerede hangi pazarlıklarla, kime ne yaptığına bakıyor artık!

Tanzim Pazarlar!

Marketlere 2011’de direkt üreticilerden Üretici Kooperatifleri’nden mal alım yetkisi verildi, Marketler, kooperatifleri yıllık anlaşma bazında bağladı. Yani serbest piyasa ekonomisini yok ettiler. Mal gelmeyince arz-talep dengesi bozuldu, fiyat yükseldi... Çözüm “tanzim pazarlar”! Demokratik-adil koşullarda üreticinin, tüccarların ve kooperatiflerin mal tedarikini toptancı hâllerinde “Türk halkı-tüccarı” eliyle ticaret yapılacak.

 Her sabah belirlenecek fiyat üzerinden mal satılacak, kâr konulacak ve satışlar devlet denetimiyle olacak!

 Avrupa’da da böyle, Amerika’da da. 

90’da ABD’de devlet adına ticari alımlarda bulundum. ‘Virginia Burley Flue Cured’ tütünleri, bizdeki özelleştirilen Ebter- hale getirilen 50 kat büyütülmüş tür! Hep dert oldu bize. Amerika’da devlet alımlarında “auction” dediğimiz alanlarda sabahın dördünde pazarlara giderdik. Üretici tütünlerini getirir, bunlara bir fiyat biçilirdi. Bu işin raconu budur, şekli budur.

Beş sene organik tarım yaptım, sertifikaladım!

 Bir Allah’ın yetkili kulu gelip ne yapıyorsun diye sormadı!

Kar yağdı seralar çöktü arayan bile olmadı!

Toprağımın Ph değerini günlerce ölçtüremedim!

TV’deki programında bağırdım çağırdım bu memlekete bakan yok mu? Duyun sesimizi artık yeter dedim... Hakikaten birkaç saat içinde tarım politikalarını en iyi bilen kontrol genel müdürlüğünde yetişmiş değerli dostum Tarım Bakanı Mehdi Eker arayarak Maranki bir hafta içinde İnebolu’dayım dedi!

Hakikaten de Mehdi Eker İnebolu’ya geldi. 

Sordu! soruşturdu! verdi! veriştirdi! .

Sonuç mu? Değişen hiçbir şey yok! 5000 m2’lik organik seralarda şu an inekler geziyor! Ağaçlar büyümüş vaziyette!

Bakan gitti! 

Umudumuz şu anda yeni gelen, bizim de 1,5 saate yakın tarım politikaları hakkında bilgi alışverişinde bulunduğumuz Ekrem abimizin yadigârı Tarım Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’de!

Bu memleketin sahibi de yok! Sahip çıkanların da sahibi yok..! 

Çözüm sunuyoruz!

Bu ülkede en önemli şey gıda teröristlerinin önünü kesip serbest piyasa ekonomisinde üreticinin önünü açmaktır! Onlardan kurtulduk derken “Hibrit” ebter, dölsüz, verimsiz, üremeyen türler çıktı. ‘Plâstik’ seraların, pestisit-zirai kalıntı, nitrit oranı denetimleri yapılırdı; şimdi ne ölçüde bu denetimler? 

...

Aklımızı başımıza almazsak daha çok soğana, sarımsağa üretemediğimiz kimyasal ilaçlara ve çok daha büyük şehir hastanelerine muhtaç olacağız!..

 Tepeden tırnağa faizle, kimyasal ve sentetik uygulamalarla işleyen tarım ve insani hizmetleri Şeytanın icadı gören Kur’an, “Allah’a savaş açmaktan başka bir şey değildir” diyor!

Ülkemizdeki bu faiz sistemiyle tsunami de gelir, yel de, sel de… Gelecekte çok daha dehşetlerini göreceğimiz griplerde bilinmeyen hastalıklar da bizleri alır götürür! 

Allah adildir, vesselâm.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23