• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Ruhsal ve bedensel uçuruma giden insanlık!!!

16 Ağustos 2019
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Ülkemizde adalet tablosu kadar ikinci bozuk olan tablomuz sağlık tablomuzdur!

Nasıl ki geciken adalet adalet olmazsa!

Geciken sağlık da sağlıksız nesilleri ve engelli insanları ortaya çıkarıyor!

Türkiyemizdeki bu kara tablodan insanlarımızı ve geleceğimiz olan çocuklarımızı kurtaracak çözüm yolları vardır! Fakat bunların çözülmesini isteyecek irade yoktur ya da onu engelleyenler çoktur!

40 yıllık devlet memuriyetimde, bulunduğum devlet denetimleriyle sabittir ki sağlık alanında devletin çözüm ürettiği bir konu veya öneri görmedim, duymadım, işitmedim; hatta pek çok sebeple engellendiğine şahit oldum!

Tamamen dışa bağımlı bir sağlık ve gıda politikasıyla gelinecek en iyi nokta, bugünkü hiçbir kronik hastalığa çözüm bulamayan, gıdaya sadece ‘denetim’ penceresinden bakıp ‘deforme-bozulma’ dairesinde görebilecek feraset sahibi olmayan kadroların toplumu götürdüğü çaresizlik hâlidir!

Devlet aklı artık karar vermelidir!

Hastalıkların sebepleri araştırılmadan gösterişli şehir hastaneleriyle, kelin başına dahi merhem üretemeyen ilâç sektörü ve avadanlıklarla birilerini zengin etmek, vahşi kapitalizme hizmet etmekten öteye gidememektedir?!

Bölücü örgütlerle kararlılıkla mücadele edildiği gibi, insanımızı sağlıklı ve huzurlu yaşatabilmek devletin asıl vazifesidir. “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın!”

Mücadelesini sürdürmesidir! Yıllardır engelli, otistik spastik ve çeşitli bağımlılıklarla tecritte yaşayan bakıma muhtaç olup geleceğimiz olan çocuklarımızı ve insanımızı gördükçe çektiğimiz acıları her vicdan sahibi de hissetmeli ve çok daha belirgin ve farklı yöntemlerle acilen tedbir alınmalıdır!

Gerekli tüm bilgi, yöntem ve deneyimimizle, liyakat sahibi kadrolarla devletimize destek için ve tabii ki ilahi hüküm gereği “gafillerden olmamak için”! haksızlık karşısında susmadan! Son nefesimize kadar görevimizi yapmaya her an hazırız!

“...Andolsun ki, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, fakat onlarla görmezler. Kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir.” Â’raf 179

Ayette buyrulduğu gibi görmeyen, duymayan, işitmeyenlerin eliyle son 20 yılda çığ gibi büyüyen isimsiz, tanısız, teşhissiz, tedavisiz hastalıklara şehir hastaneleri açmak yanında çözümsüz hastalıklara çözüm arayıp da sebeplerine inememek, yanlışı yanlışla telafi yoluna gitme, dünyadaki gelişmeleri gözardı ederek; birilerine ve efendilerine hizmet etme adına susmak!

Bir şey yapmamak! Görmezlikten gelmek!

Hatta hatta efendilerine yaranmak için muhaliflerine elindeki devlet erkini kullanarak cezalar yağdırarak gözdağı verip aba altından sopa göstermek ve göze girmek! Erdemsizlikten öte gafillerin tâ kendileridir!

Dünya’ya bakılmıyor hiç..!?

Tabii ki hastanelerimiz gerekli donanımda, hijyende ve uygun koşullarda teknolojilerde olmalı! Fakat yıllarca Türkiye Hollanda Sağlık Vakfı başkanlığı yapan biri olarak diyorum ki, Hollanda’da iki tane üniversitede araştırma hastanesi var, MIC ve ERASMUS destekli bir hastane ve iki MR. Peki milli gelirimiz Hollanda’dan daha mı yüksek ki hastalarımıza kaygı duyuyoruz da kocaman şehir hastaneleri açıyoruz..? Dünyanın yasakladığı tomografileri yaygınlaştırıyoruz!

Yoksa başka bir şey mi var..?!

İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Hollanda başta olmak üzere pek çok toplumsal farkındalığı olan ülkeler hastanelerde tomografi çekimlerini kısıtlarken, katkılı gıdalar, gazlı içecekler, domuz türevli gıdalar, emülgatörler, vitamin hapları gibi maddeler başta ilkokullar olmak üzere pek çok alanda yasaklanmıştır! İngiltere’nin bütün okul kantinlerinde sucuk, sosis, salam, gazlı içecek, fastfood, işlenmiş gıda satışı yasaktır. Fakat biz bu ürünlerin reklamlarını, bizim vergilerimizle maaş alan devlet televizyonu TRT’de yayınlamaktayız!!!

Bu garabettir!

Bunda milletin kul hakkı vardır!!!

Bu basiretsizliği çözecek siyasi ve ticari kaygılardan uzak, beyin kontrolünde olmayan erdemli liderlere, yöneticilere ve ehil kadrolara acilen yol açılmalıdır!

Son dönemeçteyiz!

Radikal tedbirler alınmazsa çürümeye yüz tutmuş, milli ve manevi değerleri yok olmuş, maddi-genetik formasyonu bozulmuş toplum olduk! ‘yönetecek’ kimse de bulunamayacak!!! 

Dünya en büyük laboratuvar!!!

Dünya ve Türkiye’de yapılanlar..!

Yapılan suni uygulama, deneyler, kobay yapılan insanlar hastalık ve ilâçlarla çok hazin bir son bizi beklemektedir!

Felaket tellallığı yapmayın diyenlere dikkat!

Bu, abartı veya mankurt zihinlerin addettiği ‘felaket tellallığı’ asla olmadığı gibi devlet istatistiklerindeki % 98 ilâç kullanımıyla sabit bir gerçektir!

Çözüm yolu!!!

Modern tıbbın engin tecrübeleriyle, 1500 yıllık İslâm tıbbı, 5000 yıllık Türk tıbbı ve tamamlayıcı tıbbın yüzlerce metodunu harmanlayıp, ‘gerekli ölçülerde’ insanlığın hizmetine acilen bütün şart ve şekilleri oluşturularak bilimsel manada devlet desteğiyle birlikte sunulmasıdır!

. En azından Avrupa standartlarında uygulandığı “hay praktik” ve Türkiye’de bakanlıklarımızın onayıyla milli ve yerli Türk çiftçisinin üretimi 755 adet besin destek ürünü ve sağlıklı yaşam ürünlerinin bir satış merkezi örneği olan “reform house” mağazalarıyla milletimizin hizmetine sunulmalıdır!

Neden siz! Niçin siz! Nasıl sız! Ama SIZ, fakat sız...! olarak milletimizin hizmetine bu işin duayenleri tarafından

Devlet tarafından oluşturulacak bir heyet marifetiyle acilen hayata geçirilmesi zaruridir!

Uçuruma giden arabanın hızı kesilmelidir!

Bilgi birikimimiz Türkiye’deki duayenler bu iş için yeterlidir!

Amerika keşfedilmiş! Avrupa’da uygulanmış metotları mevcuttur!

Yapılması gereken!

Gelecek sağlıklı nesiller için tek bir umut ilk adımı atacak ve “FERMANIM”dır diyecek karar merci ve irade beklenmektedir!

Vesselam!

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Sağlığımız için

Sayın yazardan bir ara öğrendiğimiz bir şey vardı: lavmanla bağırsakları tamamen boşaltıp, bir kaç gün bir şey yememek; senede bir kez yapmak gerekiyormuş bunu. Bir ara yapsam mı ki diyorum! Amaaan boş ver yaa, iki günlük dünya..

Veysel Alkan

Çok beğendiğim yazı idi. Gönlüne kalemine sağlık.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23