• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Sıfır Atık ve gıdadaki Atıl Projeler!

02 Kasım 2018
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Hayırlı Cumalar kıymetli dostlar. Etkili ve yetkililerin, bakanların, kurulların “Altı boş kalan” projelerimizin Anadolu işçisinin ve çiftçisinin alınteri ile ürettiğimiz 755 adet Türkiye patentli ürünümüz yanında; aziz milletimize sahip çıkıp yenilikçi projelerin önünü açan sayın devlet başkanımızın ve  kıymetli eşleri Emine ERDOĞAN’ın hanımefendinin, yenilenip güncellenmesi için tekrar kamuoyuna sunduğu “Sıfır Atık Projesi” ni dikkatle takip ediyoruz.

Emine ERDOĞAN:

“Modern insan kendini doğanın sahibi zannediyor; oysa ki bizler doğanın ancak bir parçasıyız!”

...

Su, en büyük atıktır! Avrupa’da sulama suları, içme suları olarak kullanıyor ve kıymetini bilmiyoruz!.. En büyük israf suda yapılmaktadır ve dinimize göre haram olmasına rağmen başta ülkemiz olmak üzere İslâm ülkelerinde bu israf yaygındır!!!... Bu çok acı bir durum... Asıl sebebi de eğitimsizliktir!

Yılda 6 milyon ekmek israfı; işgücü, enerji ve su gibi elzem kayıplara da sebep olmaktadır. Son yapılan istatistiklere göre, dünyada israf edilen gıdaların üçte biri kurtarılsa dünyada müreffeh bir yaşam ortaya çıkacaktır, açlık sınırı ortadan kalkacak aç ülke kalmayacaktır!!!
Bu iş, başta anneler ve aileden başlarken, okullarımızda öğretmenler bu konuda ısrarcı olup, hassasiyet göstermeli ve önce kendileri yaşamalı; sonra yaşatmalıdır. 

Devlet kurumlarında, üniversitelerde, mutlaka “Sıfır Atık Sistemi” kurulmalıdır! Belediyeler teşvik edilmelidir.

 Sigara başta olmak üzere çokça sebeple çevre kirliliğine neden olup sağlıklarını yok eden toplumumuzu düşündüğümüzde işin vahametini görüyoruz... Devlet dairesinde bir bakanın, müsteşarın, genel müdürün, bir valinin, kaymakamın, belediye başkanının sigara kullanması halinde bu nasıl önleyici tedbir olabilecektir??!! 

Ülkemizde “Sigara Tebliği” ne kesinlikle uyulmadığı gibi, Anadolu’nun hemen hemen bütün kasabalarında kış günlerinde maalesef bütün kahvehane, kıraathane, pastane ve kapalı yerlerde sigara nargile içilmekte ve hiçbir tedbir alınmamaktadır!

İnsanlarımız sigaranın içindeki 5000 adet ağır metal ile kendini ve çevreyi yok etmektedir!

“1 Kasım 2018 Dünya Gıda Günü” nü, asıl terör olan “GIDA TERÖRÜ” başlığıyla idrak etmek gerekir!!! Türkiye, henüz bu teröristlerden kurtul(a)mamıştır!

Neslimizi yok eden NBŞ ile mısır şurubu, sayın devlet başkanımızın gayretleriyle % 10’lara indirilebilmiş olsa da hâlâ zehrini saçmaktadır!

“MSG-Çin tuzu” HÂL bütün gıdalarda kullanılmaktadır!

28 günlük tavuklar HÂL üretilmektedir!

18 zararlı katkılı GDO’lu undan ekmekler HALÂ üretilmektedir.

Süt tozundan yapılmış katkılı süt ve süt ürünleri ve bozulmayan ekşimeyen yoğurtlar HALÂ tüketilmektedir.

ABD’de yasaklanan florürlü katkılı mâcunlar tercih edilmezken hastalıkların tavan yaptığı ülkemizde çocuklarımıza hâlâ florür plâkları önerilmektedir!

Önleyici sağlık stratejilerine kaynaklık edecek “Beyaz Ölüm” kitabımızda da 15 yıldır bahsettiğimiz 50 tür “beyaz”ın insan neslini nasıl yok ettiğini yazdık; bugüne kadar hiçbir tedbir alınmadı!!??

 Neyse ki bir umudumuz olarak, sayın başkanımızın başarısında en büyük payları olan çevre dostu ve kainat şifahanesinden, bitkilerin şifacılığının zaruriyetini hatırlatan bir Emine ERDOĞAN hanımefendi var..!

Bu ısrarlı gayretleri, konuşmaları ve girişimleri başta Tarım, Sağlık, Çevre Bakanlıkları ve ilgili kuruluşlarca ve belediye dikkate alınır diye düşünüyorum!

Ben 15 sene önce kitabı yazdığında bugüne kadar sadece halk tarafından 500.000 satan kitabımız “Beyaz Ölüm” de dikkat büyük ilgi görmüş olmasına rağmen devletin hiçbir kuruluşu ve üniversitelerinden bugüne kadar bir yaklaşım görememekteyiz.

 Demek ki körler sağırlar üniversitelerde, devlet kuruluşlarında, bakanlıklarda, üst kurullar, alt kurullar bilim kurullarıyla birbirini ayarlayarak kokteyllerle, sempozyumlarla gününü geçirmekte; halkımızın da %98’i ilaç kullanarak, %40 kalp damar-dolaşım bozukluklarından ölümler, %20’nin üzerinde kanser oranları, üçte biri obez, üçte biri de obez adayı toplum olduğu ve 2023’teki ülkemizin yarısının kanser riski taşıdığını açıklayan onkologların sözlerinin hepsi havada kalmaktadır! 

Çünkü erk-güç devletin tamamen tahakkümü altındadır ve havanda su döverek bugüne kadar gelmişlerdir!..

...

Devletimizin yenilikçi projelerine bir katkımızı da hatırlatmakta fayda görüyorum. Ata tohumlarının yok edildiği, “Dünya Nuh Tatları Presidium”unda geni değişmeyen 11 üründen biri olup Türkiye’de sadece Kastamonu Seydiler bölgesinde üretilen, Orta Asya’dan gelen ve dna’sı 12 olan karakılçık “siyez buğdayı”, değerli hocam ve bölgedeki başarılı valisi Şehmuz GÜNAYDIN’ın gayretleriyle tekrar gün yüzüne çıkardık. Orta Asya’dan gelen kayı-kıyı domatesi, salatalığı ve biberini beş yılda aslına çevrilerek organik sertifikalandırılması da yine bize nasip olmuştur! 

Devletin bu işlere sahip çıkarak gelecek nesillere bu tohumların ulaştırılması zaruridir, elzemdir, mutlaktır. 

Ve dahi, bunca ekolojik çeşitliliğe rağmen sadece buğday, domates, gibi birkaç ürünün dünyaya tanıtılması, 2023-2053 ve 2071 vizyon ve misyonları için büyük bir eksikliktir.

...

İnanıyoruz ki yeni devlet başkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’ın atadığı bakanlar bu işe uzaktan bakmayıp, bilim kurullarının da desteğiyle “Yeni Bir Türkiye” wde beyaz sayfa açacak, sıfır atık gibi onlarca projeyle, gıda ve ilaç terörizmine dur diyecek hamlelerle milletin lehinde kararlar alabilecektir! Kalın sağlıcakla!

WhatsApp bilgi hattı: 

053020000 96

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23