• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ahmet Maranki
Ahmet Maranki
Stratrajik Oyunlar
TÜM YAZILARI

Trump’ı kolalı içecekler mi başkan yaptı? “Coni Söyleyince Nobel, Biz Yazınca Deli Saçması”

18 Ağustos 2017
A


Ahmet Maranki İletişim: [email protected]

Türkiye’de doğruları söylemekten hiç çekinmedim, Azerbaycan’da BM tarafından görevlendirildiğim sürede bitki biliminin derinliğine inildikçe doğadan gelen şifaya tanıklık etmiş biri gibi, ülkemize dündük. Necip Türk Milleti’nin, yeryüzü zengini bir toprakta yaşadığını, yer altı zenginliklerinin doğru işlenmesi, araştırılması ve milli maden politikaları ile madenlerimizin ülke ekonomimize katkı yapacak, kalkındıracak değerler olduğunu her fırsatta söyledik. Dünyada saygınlığı kabul edilmiş pek çok hakemli dergide makalelerle anlattık. Şimdi ülkemiz üzerine oynanan oyunları, bu kez 21. yüzyılda ülkemiz üzerine oynanan STRATRAJİK OYUNLAR kitabımızla gelecek kuşaklara bırakıyoruz.

Ülkemizin endemik bitki, tohumlarının yurtdışına kaçırılmasına da yıllarca seyirci kalındı. Yıllar önce BEYAZ ÖLÜM adı ile yayınladığımız kitabımızda beyaz undaki büyük tehlikeyi yazdık. Mineralleri alınmış tuzun bile tuz olmadığını, içindeki 84 mineralin alınmasıyla elde edilen kimyasal BEYAZ’ı tuz olarak kabul etmediğimizi yıllarca söyledik yazdık ama yine yetmedi.

Bu çalışmalarımızın üzerinden yıllar geçti. Şimdi Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi uzmanları, akciğer kanseri teşhisi konulan hastaların sağlık verilerini incelemiş ve glisemik endeksi yüksek besinlerle beslenenlerin kanser riski % 49 daha fazla çıktı demiş. Araştırma sonuçları takipçilerimize hiç de yabancı değil; “Beyaz ekmek, mısır gevreği, rüşeymi alınmış kabuksuz pirincin zararlı olduğu ispatlanmıştır.” Bu ispatı bir yıllar önce zaten yaptık. Ülkemizde oluşturulan senaryoları tek tek açıkladık. O zaman Anadolu’dan çıkan Maranki’yi kötüleyen, Kozmik Yaşam Merkezlerimize baskı yapan zihniyeti takipçilerimiz hatırlayacaktır. Ancak bunları o zaman dile getiren Türk milletinin bağrından çıkmış Ahmet Maranki olunca dikkate alınmadı. Şimdi, o profesörler Nobel ödüllerini koymak için raf siparişi veriyordur(!)

Son suçlu; Susam!

Şimdi yine uyarıyoruz. Dünyada susam üretimi konusunda pazar lideri olan Hindistan ve Çin’in yerine yeni oyuncular empoze etmek için susam üzerine oyunlar başladı. Bu senaryoların ilki yine aynı üniversiteden geldi. “Simit kanser konusunda sigaradan daha tehlikeli” şimdi yeri gelmişken biz soralım. Teksas Üniversitesi’nin bilim adamları tadını bilmedikleri simit üzerinden nasıl bir prim peşindeler? Ne oldu da susam kötülenmeye başladı? Üstelik susam yağının özellikle kış şartlarında cilt üzerindeki etkileri, bilinirken bu açıklama akıllara başka bir ilaç ya da krem mi piyasaya sürülecek sorusunu getiriyor. Kâinat şifahanesinden elde edilebilecek susam yağı dururken halkımız yüksek bedelli krem ve Ortodoks tıbbının şaheseri(!) ilaçlara mı muhtaç edilmek isteniyor.

Radyasyon Bize Ne Yapabilir ki!

Televizyonlarda son zamanlarda sosyal medya kullanımına yönelik reklamlar arttı. Cep telefonları ise karne hediyesi oldu. Bir programında ilkokula giden çocuğun cebinde cep telefonu olması gerektiği söylendi. El insaf! Bu programların sponsorları arasında cep telefonu üreticilerinin yer aldığına kuşku yok. O halde bizde şunu soralım. “Ülkemize getirilen elektronik cihazların radyasyon kontrolü yapılıyor mu? Bu raporlar hakla açıklanıyor mu? Akıllı tahtalarda kullanılan projeksiyon cihazlarıyla ders adı altında tüm çocuklara yapılan radyasyon duşunun hesabını kim nasıl verecek?” Çernobil reaktör faciasından sonra radyasyonun etkilerini azaltmak için halka doğal tuz dağıtıldığı gerçeği ortada dururken eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral’ın çayda ve suda radyasyon yok diyerek içmesi ve sonra kanserden ölmüş olması trajikomik bir hadise olarak hafızalarımızdayken, şimdi aynı radyasyonu neden çocuklarımıza reva görüyoruz?  

Görev aile bireylerine düşüyor. Sağlıklı kuşaklar yetiştirebilmek için çocuklarımıza tuz sabunları ile yıkanma alışkanlığı kazandıralım. Bu sadece modern Türkiye’nin yükselmesi için de milli bir görevdir.

Son günlerde Sayın cumhurbaşkanımızın katıldığı bir açılışta kolalı bir içecek üzerinden spekülasyonlar yapılması bugün de olacak yarın da olacak. Bu spekülasyonları yapanlar, sigara içip, nargileler fokurdatarak acaba çocuklarına zarar vermiyor mu? Türkiye’nin % 99’u Müslümansa ve bu içecekler şüpheli ise, Türkiye’deki tüketim oranlarına göre kim içiyor demek ki Müslümanlar önce kendilerini sorgulamalı bu ülkede milli ve yerli olan içeceklere yönlendirmelidir!

TRT kanallarında diriliş gibi, Abdülhamit gibi dizlerinde kola reklamı yapmasının tenkidlerini yapmayanlar neden bu spekülasyonları yapıyorlar? Tabii ki bunun zamanlama yönünden çok manidar bir zamanda yapılması da önemlidir. Rusya ile ilk ilişkileri kuran ABD başkan yardımcısı, Kruşçev’i ziyaretinde Pepsi Cola’nın Rusya’ya girmesine sebep olmuştu. Bir yıl sonraki seçimlerde Nixon’nın Amerikan Devlet Başkanı olması tesadüf müdür? “Kapitalizmin baronları” başkanlarını belirler. Amerika’da Trump’ı, İngiltere’de yeni başbakanı, Fransa’da Makron’u seçenlerin kolalı içecekler sigara tröstleri ilaç, silah tröstleri geldiğini asla unutmayalım.  Bunların Türkiye’de özüne dönmeyen bir ruh yapısı hakim olduğu sürece hedefi olacağız. 

WhatsApp ihbar ve paylaşım hattı: 05302000096

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23