TSK, Allah için seferde! Ya diğerleri!!!
Türkler 1000 yıldır Allah için seferde! Arap Birliği’nin istisnaları hariç köleliği de Osmanlı’ya ihanetlerinden beri devam ediyor!
Ağzı olan konuşuyor, peki İslâm Hukuku Mecelle ve asrın âlimleri cihat için ne diyor?!
Kangren olmuş bir parmağının kesilmesi zor ve şer gibi gözükse de kolun ve bedenin kaybedilmemesi için haktır. Parmağı kesmezseniz hüküm intihar noktasında olduğundan büyük günahtır!
Cihada asker sevk etmekte maddi ve manevi zorluklar olsa da cihadda İslâm küffardan kurtulur veya kurtarılır! İslâm Hukuku’nda bunların önce ıslahı tercih edilir. Yani önce parmağın tedavisi gerek ama edilemiyorsa, yani tüm meşru yollar inanç ve ısrarla denenmesine rağmen bu terör kangren hale gelmişken bu teröristler ölmezse, memleket, din, bayrak, kitap elden gidecekse bunların ortadan kaldırılması haktır! Bediüzzaman’ın ifadesiyle kökü dışarda zındıka komitelerinin istilası altındayız..!
BETERİNDEN KURTARMAMAK MİLLETE VE DEVLETE ZÜLÜM OLUR!
Ülkemizde sefer kararı alınmıştır. Seferdeki şehit neferlerin hükmü ve taltifiyse İslâm Hukuku ve Bediüzzaman hazretleri gibi ulemanın işaretleriyle gayet âşikârdır. Tabii her bir fert milletin evlâdıdır. Kimsenin zarar görmesini istememeliyiz! Bugünkü toplum olarak dibe vuruşumuzdan bir arınma, daha güzel bir geleceğe kavuşmak için bir bedel, vebâlden kurtulup kusur ve hatalarımıza kefaret olacak. Bir yıkanma bir temizlenme veya kendine gelme gibi uyarılar mı diye düşünmemiz gerek..!
Bir asker savaşta eza cefayla vazifesini yaparken şehit olsa öyle bir mertebeye erişiyor ki başkası o mertebeye 10 yılda ulaşamaz belki! Peygamberlere komşu olacak diyor Allah Teâlâ.
Bu dünyadaki hiçbir mertebenin ulaşamayacağı bir izzet ve şeref! Şehit olana sorulsa vereceği cevap şudur: “Az bir şeyle çok bir şey kazandık!” Nitekim Efendimiz (a.s) “Şehitlerin şehadet esnasında hissettiği acı, bir sineğin ısırması gibidir!” buyuruyor!
ALLAH (C.C) SEVDİĞİ KULUNU ALIRMIŞ..!
Peygamberimizin üç oğlu büluğa ermeden vefat etmiştir. Masumken ölen evlâdların dâhi cennetle müjdelendiğini unutmayalım! Onun için bir şehit ailesini tebrik ederken ailesini “Elhamdülillah!” diye tebrik ve teskin etmek gerek, zira bu şuurda olduklarını görüyoruz metin milletimizin.
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin! Onlar diridir; siz farkında değilsiniz!!!” (Bakara 154)
Buradaki sırrı Bediüzzaman hazretleri şöyle anlatıyor:
“Cihada asker gönderenler bilmeli ki şehitler akrabalarına, yakınlarına şefaat edebilecek! Kanları akar akmaz bütün günahları bağışlanacak diye rivayetler olması büyük bir müjdedir, rahmettir ve ilginçtir! Akan o kanlar onların beratları olup haşır meydanına tertemiz oldukları o kanlarıyla çıkacaklardır! Cenab-ı Hakk işlenen günahları kıyamet gününde de onun cinsi ile cezalandırır! Tabii ki onun cinsi ile de mükâfatlandıracaktır! Bir insan namaz kılmazsa muhtemelen orada Allah O’nu secdeye getirecektir..!”
ŞEHİTLERE BÜYÜK VE SIRLI MÜJDE!
“Hayatı dünyeviyelerini Tarik-i Hak’da feda ettikleri için Cenab-ı Hakk onlara hayatı dünyeviyeye benzer zahmetsiz bir hayatı onlara bahşeder...”
“Buradan onlar kendilerini ölmüş bilmiyorlar dünyada yaşar gibi fakat kedersiz, zahmetsiz ve çok mükemmel bir hayat yaşayarak kendilerini diri biliyorlar! Bir insanın isteyebileceği en büyük müjde bu olsa gerek. İşte bu da ancak siz şehitler için vaadedilmiş!” diyerek hadisteki sırrı açıklamıştır! Büyük savaşlarda, afetlerde, depremlerde, felaketlerde ölen masumların mallarının da sadaka yerine geçeceğine işaret ediyor, Bediüzzaman.
Allah’ın bizim namazımızda ihtiyacı olmamasına rağmen kıldırması bize rahmettir, kurban kesilmesi de öyle! Allah, hayvanı mükâfatlandırdığı gibi sahibinin de Burak gibi cennette seyr-i sülük’te bulunmasına vesile kılar! Hayvanat dâhil, Allah için yapılan savaşlarda meşakkat çekip ölen bütün ruh sahiplerine de muhakkak bir rahmet verecektir diye müjdeleniyor!
SAVAŞTAKİ MÜJDELER!
Evet, bir savaşın içindeyiz ve devletimizin, milletimizin pek çok maddi manevi zararları olacaktır. Fakat Allah (c.c) onların hiçbirinin gayretini, imanını ve inancını zayi etmeyecek, şehitlerin bu âlemde bıraktıkları dünyalıkları ve malları da inşallah sadaka hükmünde olup makamlarını daha da yüceltecektir.
ŞEHİTLERE DUAMIZ!
Rabbim; bizleri sıratı müstakiminden ayrılmayıp emir ve yasaklarına uyarak, haksızlık karşısında susmadan ahirette bizleri kurtaracak eserler bırakmayı nasip eyle. Âmin.
Orta Asya’dan başlayan ve bütün dünyaya adalet dağıtmak üzere İslam’ın bayraktarlığı için dün olduğu gibi bugün de yarın da vatan, millet, bayrak, devlet, mukaddesat uğruna mücadele edip destan yazan bu necip milletin torunlarına dünyevi ve uhrevi saadet ve şehitlerimize de rahmet ve âli makamlar kazanmayı nasip eyle!
Başımızdaki en büyüğünden en küçüğüne kadar yöneticilerimize de ve siyasetçilerimize de bundan sonra ehliyet ve liyakatle bu değerlere sadık kalacak feraset, kendilerini yanıltmayan milli ve yerli kadrolar nasib eyle!
Harici ve dâhili dostları tespit edip sahip çıkmayı, düşmanlarımıza, savaşı fırsat bilip talana devam eden ruhsuz milliyetsiz ve kitapsızları da hesap sormayı başımızdakilere nasip eyle!
Arap Birliği’nin ve Kıbrıs Cumhurbaşkanının ihanet açıklamasını unutmazken; Azerbaycanlı, Pakistanlı, Katarlı, Somalili dostlarımıza da selam ederken ordumuzu başta Misak-ı Milli sınırları olmak üzere ata topraklarımızı bizlere nasip eyle ve Barış Pınarı seferimizi de zaferle neticelendir. Âmin, âmin, âmin.
WhatsApp İhbar Hattı: 530 200 00 96