• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Doğu Akdeniz, S-400’ler ve “istemezükçülük” belası

14 Temmuz 2019
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Türkiye, 15 Temmuz’un üçüncü yıldönümünde bir küresel kuşatmayla daha karşı karşıya. 

Üç sene önce olduğu gibi, bugünlerde de yine bağımsızlık mücadelesi veriyoruz. 

15 Temmuz’da işgal girişimine karşı var gücümüzle direnmiştik, bugün de egemenlik haklarımızı göz göre göre yok sayan, bizi 780 bin kilometrekareye hapsetmek isteyen şer güçlerin politik hamlelerine karşı savaşıyoruz.   

Masalarının üstünde Türkiye’yi köşeye sıkıştıracak pek çok konu var.

S-400 ve F-35’ler, Doğu Akdeniz meselesi, Fırat’ın doğusu, Suriye’nin kuzeyi...

Bu başlıklar üzerinden ülkemizi yaptırımlarla tehdit ediyorlar, istiklalimize ve istikbalimize göz dikiyorlar.

¥

Gün geçmiyor ki yeni bir düşmanca hamleyle karşı karşıya kalmayalım.

Görüyorsunuz, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarına halel gelmesi için her türlü yolu deniyorlar.

Kendileri, Doğu Akdeniz’de illegal ve gayri kanuni şekilde sondaj çalışmaları yapmalarına rağmen, Doğu Akdeniz’e en uzun kıyısı olan ülke konumundaki Türkiye’nin deniz hukukundan kaynaklanan haklarını kullanmasına izin vermek istemiyorlar. 

İsrail, Mısır, Lübnan, Suriye ve Libya işin içinde. 

Hadi bunlar Akdeniz’e sınırı olan ülkeler. Peki sınırı olmayan ülkelere ne oluyor?

Öyle ya, ABD, Rusya, Fransa ve İtalya da uluslararası enerji şirketleriyle bölgede faaliyetlerde bulunuyor. Çeşitli adlar ve oluşumlar altında Türkiye ve KKTC’nin sahanın dışına itilmesi için resmi/gayri resmi ittifaklar oluşturuluyor.

Türkiye’nin tüm bu ittifaklara karşın geri adım atmaması takdire şayan. Malum, Fatih sondaj gemimizin ardından Yavuz’u da bölgeye gönderdik.

Söylesenize, dış politika denilince, “ABD’ye tam teslimiyetten” başka bir şey düşünmeyenlerin aklına kalsaydık, bütün bunları yapabilir miydik?

Bugüne kadar dışa açılma değil içe kapanma siyaseti güdenlerin sözlerini dinleseydik, bölgesel bir aktör olabilir miydik?

¥

CHP zihniyeti varsın “Petrol bulamadığımız Doğu Akdeniz’de ne işimiz var?” desin.

Biz yine de Doğu Akdeniz’de olacağız.

CHP zihniyeti varsın “Rus füzelerini almaktan hemen vazgeçilmesini” salık versin.

Biz yine de S-400’leri alacağız.

Birinci grup malzemeler Türkiye’ye gelmeye başladı bile. 

Sevkiyat önümüzdeki günlerde de devam edecek. Sistemin bütünüyle hazır olmasının ardından da S-400’ler tam olarak kullanılmaya başlanacak.

Öyle gözüküyor ki, S-400’ler, özellikle Doğu Akdeniz ve güney sınırımızda elimizi fazlasıyla güçlendirecek. Güvenlik sorunlarımızın bir hayli yoğun olduğu ve jeopolitik rekabetin çok derinleştiği bir dönemde Türkiye’ye büyük avantajlar sağlayacak.

¥

Türkiye’nin, adeta ateş topuna dönen bu coğrafyada kendisini koruması için gerekli önlemleri alması kadar tabii bir şey olamaz. 

Bölgede bir belirsizlik hakimken alternatifler oluşturmalıyız. Milli sistemler üretmeli ve de güçlü olmalıyız. 

Bu bağlamda, hem Doğu Akdeniz’deki varlığımız, hem de S-400’ler Türkiye’nin vazgeçilmezidir ve kesinlikle bağımsızlık meselemizdir.

Bunlar yüzyılın projeleridir. 

Allah’tan bu projelerden geri adım atmadık. Eğer geri adım atsaydık çok şey kaybederdik. 

Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu dik duruştaki payı büyük. Unutulmasın ki, Türkiye’nin başında Batı “höt” dediğinde pısan bir lider olsaydı, bugün bu tabloyla karşı karşıya olamazdık.    

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23