• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Fatih Portakal... Hem ithal hem de çürük

10 Haziran 2018
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

FOX TV’nin Mersin Şehir Hastanesi ile ilgili haberi neredeyse 10 gündür gündemde...

AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıyla temayüz etmiş olan Fatih Portakal’ın FOX TV muhabirlerine sipariş ettiği ve onların da sırf Erdoğan’ın “En büyük hayallerimden biriydi” dediği şehir hastanelerine kara çalmak için hazırladığı “yalan haber”den söz ediyoruz...

¥

Neymiş, yapılan şehir hastaneleri çok büyükmüş, dolayısıyla hastalar hastane içinde ulaşımda oldukça zorlanıyormuş. Öyle ki koltuk değnekli bir hasta, MR çektirmek için geldiği Mersin Şehir Hastanesi’nde çok uzun bir yolu yürümek zorunda kalmış.

Tamamen palavra, baştan ayağa mizansen...

Hem haberin yalan ve hayal ürünü olduğu, söz konusu hastanenin güvenlik kamerası görüntüleriyle de ortaya çıkmış. Portakal’ın yayınında mikrofon uzatılan koltuk değnekli “hasta” meğer hasta değilmiş. Üstelik koltuk değnekleriyle ve zorlanarak yürürken gösterilen mezkur şahıs, aslında koltuk değneği de kullanmıyormuş.

FOX TV’nin hastaneye MR çektirmek için geldiğini iddia ettiği “hasta”, ayrıca o gün ne MR çektirmiş, ne de herhangi bir muayene-tetkik yaptırmış. 

Olayın aslını, FOX TV’nin çarpıttığı haberin baş rolünde olan “hasta” da sonradan itiraf etmiş zaten...

“Oyuna geldim” demiş. Kullanıldığını söylemiş. Haberin tamamen kendi söylediklerinden farklı olarak servis edildiğini ifade etmiş. Hastaneyle ilgili söylediği güzel yerlerin makaslanarak algı operasyonu yapıldığını ortaya koymuş. 

Hoş, FOX TV’nin mezkur yalan haberiyle ilgili “devlet organlarını aşağılama”, “hakaret” ve “iftira” suçlarından soruşturma başlatılmış ama, FOX TV spikeri Fatih Portakal sıkılmamış...

¥

Evet evet, hiç sıkılmayan bir “Portakal” bu!

Göz göre göre yalan haber yapıyor, ama hiç utanıp sıkılmıyor. “Her haberinin olduğu gibi bu haberinin de arkasında olduğunu” söylüyor. Yaptığının “habercilik” olduğunu iddia edip “Sizlerden çekinip habercilik yapmayanın gözü kör olsun, dili tutulsun” diye beylik laflar etmeyi de ihmal etmiyor.

¥

Ya hu Portakal! Bırak palavrayı! 

Sen haberci falan değilsin. Medya dünyasına hangi tavassutlarla adım attığını çok çok iyi biliyoruz. Nasıl işe başladığını “Torpilsiz bir şey var mı? Kimse birbirini kandırmasın. İtiraf ediyorum, ben bile işe 1996 yılında öyle başladım” diyerek kendin bile itiraf ettin. Bu itirafınla, seni “ithal” edenlerin, ehliyet ve liyakatine değil, “referans”ının yani “dayı”nın kim olduğuna baktıklarını ortaya koymuş oldun.

Ezcümle, “ithal bir Portakal” olduğunu bizzat kendin söylüyorsun.

İthal olmasan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İnsansız tank üretmemiz lazım” sözlerini “hayal pazarlamak” olarak nitelendirip rahatsızlık hissetmezdin.

Türkiye’nin savunma sanayii alanında özellikle son yıllarda yaptığı atılımları, yerli ve milli silah ve mühimmatları görmezden gelmezdin.

İthal olmasan, terör örgütü PKK’ya ağır darbe vuran özel harekat timinin başarılı bir operasyonun sevinciyle tekbir getirmesini “Böyle bir sevince gerek var mı?” hayıflamasıyla karşılamazdın.

Evet, sen “ithal” bir Portakal’sın!

Senin menşein belli: Bağımsız ve güçlü Türkiye’ye saldıran şer odaklarının “çürük” bir Portakal’ısın sen!

Öyle ya; 

Çürük olmasan, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından sokaklara dökülen milyonlarca insanı eleştirip, vatandaşın sokakta olmasının Türkiye’ye faydadan çok zarar getireceğini söylemezdin.

FETÖ’den dolayı gözaltına alınanları savunup “Olay cadı avına gidiyor gibi” demezdin.

FETÖ üyeliğinden tutuklanan eski haber müdürün Ercan Gün’e “Enseyi karartma, yanındayız” diyerek arka çıkmazdın.

FETÖ’nün yayın organlarına en konulduğunda “Bugün medya için kapkara bir gün. Bugün özgür medya söylemlerinin bittiği bir gün” diye yas tutmazdın.

Çürük olmasan, Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan siyasi krizde Türkiye’nin de kabahatli olduğunu dillendirmezdin.

Çürük olmasan, PKK’nın düzenlediği alçak saldırıların ardından, hemen sazı eline alıp “Ülkede istikrarsızlık var, terör önlenemiyor” yaygaralarıyla terörün amacına hizmet etmezdin.

Evet! 

İşbu sebeplerden dolayı sen yerli değil, “ithal” bir Portakal’sın!

Bu ülkeye ait olduğunu ileri sürsen de Türkiye’ye ait değilsin!

¥

KIZMA DA CEVAP VER 

KAZIM GÜLEÇYÜZ: 

BUGÜNKÜ CHP DİN 

DÜŞMANI MI DEĞİL Mİ?

Son yazımızda, “Günümüz CHP’si katı laikçi zihniyeti terk etti, başörtüsü ve din eğitimi gibi konularda demokrat ve özgürlükçü bir tavır geliştirdi” diyen Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni ve Yazarı Kazım Güleçyüz’e “Bu mu dinle barışık CHP” diye sorup, mezkur partinin bugün de din düşmanlığında ısrar ettiğini örnekleriyle izah etmiştik. Yazımızı da Güleçyüz’e hitaben “Umarız, din düşmanlarına gösterdiğiniz o ‘güleç yüz’ünüzü bizden de esirgemez ve sorularımıza tatmin edici cevaplar verirsiniz. Olur değil mi sayın Güleçyüz?” çağrısıyla bitirmiştik.

Ancak anlaşılan o ki çağrımız karşılık bulmamış. Baksanıza, Kazım Güleçyüz, din düşmanlarına gösterdiği “güleç yüz”ünü bizden esirgemiş.

Ettiği hakaretin bini bir para...

Biz kendisine “sayın Güleçyüz” demişiz, o bize “idrak özürlü” yakıştırması yapmış. Utanmadan bir de “edep”ten ve “üslûp”tan dem vurmuş...

Bediüzzaman Hazretleri “Hayâ, nefsin sıkılmasıyla yüzde peyda olan kızartıdan ibarettir” diyor ama, anlaşılan bu zâtın yüzü de kızarmıyor. Üslupsuzluğunu setretmeye çalışıyor.

Halbuki Kazım, “öfkesini ve hırsını yenen” demektir.

Niye bu denli öfkelendi, niçin bu kadar hırs yaptı ki sayın Güleçyüz?

Alt tarafı bir soru sorduk, “Bugünkü CHP din düşmanı mıdır, değil midir” dedik.

Sorumuzu bir defa daha tekrarlıyoruz: 

“Bugünkü CHP din düşmanı mıdır, değil midir sayın Güleçyüz?”

Biliyoruz, bu soru seni bir hayli öfkelendiriyor ama, “güleç yüz”ünü bu defa bizden esirgeme de açık açık cevap ver.

Öfkeni ve hırsını yenmeyi de sakın ha ihmal etme!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23