• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Müslim’in iadesini beklemek ham hayal

01 Mart 2018
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanmasından beri, ilk defa böylesine üst düzey bir isim, hem de bir Avrupa Birliği üyesi olan Çekya’da yakalanıp gözaltına alınınca, ister istemez heyecanlandık.

Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’nin eski elebaşı Salih Müslim, Türkiye’nin girişimi üzerine Prag’da paketlenince, “Acaba Avrupa’nın teröre şaşı bakışı değişiyor mu?” diye rüyalara daldık.

Ancak daldığımız o rüyadan her zaman olduğu gibi, çok geçmeden uyandık.

Türkiye’deki pek çok kanlı terör eyleminin planlayıcılarından biri olan... 

Suriye’nin kuzeyindeki kitlesel katliam ve tehcirlerin en önemli sorumlularının başında gelen Salih Müslim, gözaltına alındıktan 3 gün sonra serbest bırakılınca, domuzdan post, gavurdan dost olmayacağını bir defa daha hatırladık.

Zaten terör örgütlerini yönlendiren ve açık bir şekilde destekleyen Avrupa’dan “adalet” beklemek, tam anlamıyla ham hayal olurdu. 

Avrupa Basın Konseyi’nde konuk ettikleri...

İngiltere ve İsviçre’de krallar gibi ağırladıkları... 

En önemli organları olan Avrupa Parlamentosu’nda basın toplantısı düzenlemesine izin verdikleri kullanışlı bir elemanlarını Türkiye’ye teslim edecek değillerdi herhalde...

Göstermelik olarak mahkemeye çıkarıp, 8 dakika süren bir duruşmanın ardından serbest bıraktılar.

Üstüne üstlük, bir de utanmadan, “Türkiye’nin iade talebinde bulunması halinde Müslim’in durumunu tekrar gözden geçirebiliriz” diyerek bizimle adeta dalgalarını geçtiler. 

¥

“İkiyüzlü Avrupa’dan adalet beklenmez” diyoruz ama, adeta bir “terör ini”ne dönüşen Haçlı Birliği’nden henüz ümidini kesmemiş olanlar da var.

Çekya, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’ne taraf olmasına rağmen, Müslim’i Türkiye’ye iade etmeyip serbest bırakıyor, ancak malum zevat hâlâ “Bu karar, iade sürecinin bittiği anlamına gelmez... İade işlemleri tutuksuz olarak da sürebilir” diyor.

Ya hu, bırakın bu işleri!

Farkında değil misiniz, sizin terör örgütlerine karşı tavır almasını beklediğiniz ülkeler, bizzat terör örgütlerinin patronluğunu yapıyor.

“İşçi-işveren ilişkisi” bir yana, teröristleri “müttefik” olarak görüyorlar... Bu yüzden de “müttefik”lerine her türlü desteği veriyorlar.

PKK’lılar, “özel izin”le Avrupa başkentlerinde “terör çadırı” kuruyor, ses çıkarmıyorlar.

PKK elebaşı Öcalan ve teröristlerin fotoğrafları parlamentolarında sergileniyor, oralı olmuyorlar.

Terör yandaşları, Avrupa ülkelerinin tamamında PKK paçavraları ile ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıyor, bana mısın demiyorlar.

Üstelik Avrupa ülkelerinin desteği yalnızca PKK-PYD’ye de değil.

FETÖ’sünden tutun, DHKP/C’sine kadar terör örgütlerinin tamamına arka çıkıyorlar.

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ’cülere kucak açan da...

Üst düzey FETÖ yöneticilerini saraylarda ağırlayıp ceplerine pasaport koyan da bu namussuzlar.

Ezcümle, Türkiye düşmanı bütün kişi ve kuruluşların arkasındalar. Anlaşılan o ki, arkasında olmaya da devam edecekler.

Çekya’nın aldığı Salih Müslim kararı bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır.

Müslim’in, serbest bırakılır bırakılmaz “Hepimiz biriz” ifadelerini kullanması, küfrün tek millet olduğunu ayan beyan göstermektedir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23