• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Rasim Bolbol
Rasim Bolbol
TÜM YAZILARI

Teröriste ‘Canan’ millete düşman

25 Temmuz 2019
A


Rasim Bolbol İletişim: [email protected]

Malum, CHP’nin hem çapulcu hem de çukurcu bir İstanbul İl Başkanı var.

Adı Canan Kaftancıoğlu

Çapulculuğu Gezi ayaklanmasına verdiği destekten, çukurculuğu ise terör örgütleriyle içli-dışlı olmasından kaynaklanıyor...

Biliyorsunuz, hangi taşı kaldırsanız altından çıkan işbu il başkanı şu sıralar yargıya hesap vermekle meşgul.

Geçtiğimiz günlerde de duruşması vardı.

Savcı, işte bu duruşmada Kaftancıoğlu’nun 17 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını ve tüm siyasi haklarından mahrum bırakılmasını talep etti.

Suçlamalar oldukça ağır: Cumhurbaşkanına hakaret, Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, terör örgütü propagandası yapmak...

Ancak görüyoruz ki bütün bu ithamlar kadının umurunda değil.

Hazret pişkin mi pişkin.

Duruşmanın akabinde ve sonrasında katıldığı bir TV programında yaptığı açıklamalar da bu pişkinliğini gözler önüne seriyor zaten.

Neymiş, zamana ve zemine göre gelişen fakat değişmeyen, inandığı ve savunduğu değerlerin tamamı, her zaman yol haritası ve pusulası olmuşmuş.

“Zamana ve zemine göre değişmeyen değerler” öyle mi?

Palavraya bakar mısınız?

Bu eleman, seçim kazanmak için türlü şaklabanlıklara imza atıp, takiyenin dibine vurmamış mıydı oysa?

Hatırlayın, bugün zamana ve zemine göre değişmeyen değerlere sahip olduğunu iddia eden yalancı, yerel seçimler öncesinde, “zamana ve zemine göre nasıl değişilir”in dersini vermişti adeta.

Biz mi yanlış anımsıyoruz acaba? 

Bir yandan “İnandığınız Allah’ınız sizin de belanızı versin” diye tweet’ler atıp, öbür yandan ise ellerini semaya kaldırarak “inanmadığı” Allah’a dua eden...

Hem bir oturuşta, kişi başına çeyrek domuzun tüketildiği masalarda bulunan, hem de “Seçim yaklaşıyor, din istismarının tam zamanı ve zemini” deyip fellik fellik iftar sofrası dolaşan bu kadın değil miydi?

Bir de utanmadan sıkılmadan “Asıl mağdur benim” diyor.

Nasıl bir mağduriyetmiş bu Allah aşkına?

Hem “Tayyip Erdoğan neredesin, Allah belanı versin. Aç tazminat davasını, alırsan boğazından helal lokma geçmiş olur sayemde” diye kin kusacaksın, hem de “Mağdurum da mağdurum” diye ağlayacaksın öyle mi?

Bir taraftan, devletin seri katil olduğunu, Ermeni soykırımı yaptığını ileri süreceksin, bir taraftan da “Ben düşünce ve ifade özgürlüğü hakkımı kullandım. Toplumsal olarak canımızı acıtan, her biri tarifsiz acıyı barındıran güncel olay ve olgular karşısında insani bir tepki verdim” zırvasını yumurtlayacaksın he canım?

Geç bunları.

Sen “düşünce” falan ifade etmiyorsun. Sadece ve sadece ucuz şovlarla suçunu örtbas etmeye çalışıyorsun.

Zaten 15 Temmuz hain darbe kalkışması sırasında ülkesini FETÖ’cülere teslim etmeyen kahraman vatandaşlara, “kafa kesen DAEŞ teröristi” muamelesi yapmak düşünce açıklaması falan değildir.  

Terör örgütü PKK’nın kurucularından Sakine Cansız’ı ve yanındaki iki teröristi “devrimci” olarak nitelemek, o teröristlerin “vahşice bir cinayetle öldürülmesiyle birlikte insanlığın da öldüğünü” söylemek bu ülke topraklarında fikir hürriyeti kapsamında değerlendirilmemektedir.

Ne güzel değil mi?

PKK’lı teröristler öldürülünce anında yaşam hakkı savunuculuğuna soyun, aynı teröristler vatandaşımızı, askerimizi, polisimizi alçakça katledince ise hemen sessizliğe gömül. Üstüne bir de “Kim şehit olmak istiyorsa gitsin olsun” diyerek şehitlerimizle ve şehadet kavramıyla o kıt aklınca alay et. 

Ellerinde şehitlerimizin kanı var Canan. Onların ahı peşini asla bırakmayacaktır. 

17 yıldan belki yırtabilirsin, ancak unutma ki sen vicdanlarda çoktan mahkum olmuş bir terör yardakçısısın.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23