• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sabri Şahsuvar
Sabri Şahsuvar
TÜM YAZILARI

Sadet Partisi bu millet adına CHP’ye mi hizmetkârdır?

26 Haziran 2018
A


Sabri Şahsuvar İletişim: [email protected]

Ah be Temel abim… Sen ıspanağı fazla kaçırınca bir şeyler oluyor sana. Hadi Muharrem İnce partisinden fazla oy aldığı için zafer kazanmış Napolyon gibi sevinçli, yüzünde gülücükler açılıyor. Adamın maksadı belliydi de sana ne oldu? Temel’in fıkraları çoktur ama seni nereye koyacağımızı şaşırdık. Mazlumların hakları diye diye mazlumların sesi olan Erdoğan’a saldırmaya başladın. Özgürlük diye diye sizlere gece gündüz hakaret eden CHP’ye sırtını dayadın. Biz Erbakan’a haksızlık yapanlardan hesap soracağız dedin, gittin CHP eteğine yamandın. Bir de yetmiyormuş gibi en az beş vekillik ile CHP’ye hizmeti kabul ettin. Ne diyelim be abim. Bütün mazlumların, Madımak mağdurlarının hesabı senden sorulsun… Ah be Temel abi, bundan böyle pırasa ye olur mu? Belki düzelirsin... 

Hayırlara vesile olsun diyerek, zaferin inananlara ait olduğunu bir kez daha gördük. Bir seçim daha geride kaldı ancak hafızalar bir bir sorgulanmaya başladı. Ne, nasıl, neden oldu sorularına cevap aramak lazım. 

CHP’nin çıkmazları ile başlayacak olursak; CHP’de yapılan istişareler sonucu Muharrem İnce’nin, parti tarafından istenilerek sunulan bir aday olmadığını anlıyoruz. Sn. Kemal Kılıçdaroğlu hatipliği ile öne çıkan Sn. İnce’den kurtulmak için iyi bir hamle gerçekleştirdiğini düşünüyordu. Ancak işler umulduğu gibi olmadı. Muharrem Bey’in taktik ve söylemleri gelecekte CHP’yi dizayn edeceği yönündeydi. CHP’de Muharrem Bey’in resmen olmasa da parti içinde hatırı sayılır bir lider olduğunu ve 41 senelik rekorun kendisinde olduğunu ifade ederek % 31 payın kendisi açısından pozitif psikolojik bir seviye olduğunu belirtmesi parti adına kendisine cesaret vermiştir. Daha da önemlisi seçmeni açısından güven aşılamıştır. Durdura bilene aşk olsun demek lazım. 

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Muharrem Bey birbirine çok kızmışa benziyor. Partilerinin prensiplerini HDP’ye kurban etmeleri önümüzdeki günlerde çok konuşulacak. CHP ilk kez net bir ayrışma yaşadı ve partinin ideolojik, marjinal bir yapıya büründüğünü gözler önüne serildi. CHP tabanındaki büyük bir kitlenin Muharrem İnce’ye karşı soğuk olması ve Alevi olan seçmenin Muharrem İnce’nin liderliğine olumsuz bakması göz önünde tutulması gereken bir noktadır. Doğu ve Güneydoğu’da HDP’nin büyük oy kayıpları yaşaması ve CHP’nin büyük şehirlerdeki Alevi seçmenlerinin diğer azınlıklarla beraber HDP’ye destek olması parti içinde ciddi çatlaklıklar oluşacağının habercisidir. 

Bir yandan da Muharrem İnce’nin CHP için yaptığı bu çıkış ve meydanlarda ben varım demesi, yaptığı konuşmalarda etkili olması Kılıçdaroğlu’ndan yana CHP’de umutlar ezilmiştir. CHP’de parti içi sorgulanmaların başlaması kuvvetle muhtemeldir.

Gelelim Mahallemize… Ak Parti’nin kendisini sorgulaması gerekir. Hata nerede? 

Ak Parti’de hatadan çok değişim ve dönüşümden kaynaklanan bir beklenti yoğunluğu görüyoruz. Bu konu epey su kaldırır ancak beklentilere öncelikli olarak gençlerimizden başlayalım… Daha özgür bir gençlik için demokrasi tarihi açısından gerçekleştirilmesi gereken en önemli hamle, gençlerin birden çok konuya, yaşam alanına ve yönetim sistemine entegre olmasını sağlamaktır. Ak Parti’nin gençler üzerinden gençliği tatmin edici cevap ve argüman üretmemesi, buna karşın sol görüşe hakim kitlelerin gençler üzerine yoğun çalışmaları sağlıklı bir nesil için yeni sorunlar üretmektedir. Ne yazık ki muhafazakar ailelerimizde gördüğümüz gibi gençlerinin dünyasına ait olaylara hâkim olamamak ve gençlerin soru işaretlerini yeterli düzeyde cevaplamamak bizlere kaybettiriyor. Kaybettiğimiz gençlik, daha etkin olan sol ve marjinal düzeydeki gruplara bırakılarak yaşamsal alanları itibarı ile daha farklı bir özgürlükçülük anlayışıyla gençleri cazibe ağına düşüyor. Bu ağlardan alınan politik ve siyasi söylemler gençlerimizi zamanla muhafazakârlıktan uzaklaştırıyor. Ak Parti ailesinin gençler üzerindeki etkin eksikliğini incelemekte yarar vardır. 24 Haziran seçimlerinin genç seçmen üzerinden sorgulanması şarttır.

Sahada ne oldu? Ne bitti?

Ak Parti merkezindeki bazı siyasilerin sahayı yeterince okuyamadığını söyleyebilirim. Partinin, karşılığı olmayan siyasetçilerden arınması gereklidir. Toplum tarafından babadan oğula veraset şeklinde algılanan vekillik veya başkanlık anlayışının bulunması ve yıpranan siyasetçilerin milletin beklentilerine cevap verememesi parti adına bir hüsrana sebep olmuştur. 

Yıkıcı olan bir diğer önemli husus ise; yerel yönetimlerdeki başarısızlığın genel seçimlere yansımasıdır. Yapıcı ve etkin olmaktan çok sahayı şov alanı olarak kullanan, Ak Parti siyasetinde sorun üreten bazı yerel yönetimlerin gözden geçirilmesi gerekir. Parti içi disiplinin dost, ahbap ilişkilerine yenik düşmesi Ak Parti’nin çıkmazı haline gelmiştir. Yerel yönetimlerde şovmenlik yapan isimlerden çok halkın sorunlarını çözen ve beklentilerini karşılayan yöneticilere ihtiyaç vardır. Sahada iktidar sorunlarından çok yerel yönetimler sorunlarıyla karşılaştığımızı açık bir şekilde ifade edebilirim. 

Ak Parti adaylarının demografik yapıyı göz ardı ederek listelenmesi, istenmeyen adayların sahada olması ve isim sıralamalarının halk nezdindeki hayal kırıklığının yansıması olan bu seçimde, seçmenin tepkisinin göz önünde bulundurulması gerekir. 

Metal ve mental yorgunluğunun sonuçlarının verdiği mesajı yalnızca mahalleler değil, ilçeler değil, payına düşen büyükler de almalıdır. Ak Parti’de bazı Genel Başkan yardımcıları gecesini gündüzünü millet için harcıyorken, bazılarının da yan gel yat Osman zihniyetinden uzaklaşması gerekir. 

24 Haziran seçimleri hepimize hayırlı olsun. Yeni bir sistemle, yeni bir Türkiye’nin kapılarını aralayan Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayip Erdoğan’ı kutluyor ve yeni model başkanlığımızın tüm Türkiye için hayırlı adımlara vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Vesselam…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23