• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Sefa Saygılı
Sefa Saygılı
TÜM YAZILARI

6284 sayılı yasa kimin hayali?

15 Aralık 2018
A


Sefa Saygılı İletişim: [email protected]

 

Mor Çatı’nın kurucularından feminist Av. Canan Arın 01.12.2018 tarihli Cumhuriyet Gazetesine verdiği röportajda;

“Feminist mücadeleye nasıl başladınız?”  sorusuna  “...Evlerde bilinç yükseltme toplantılarına başladık. Kadın ve erkeğin resmen eşit olmadığını o zaman gördüm. Sonra Medeni Kanun ve Ceza Kanununun değiştirilmesini istemeye başladık ve sonunda değiştirttik. Kadının ikametgâhı, soyadı, mal ayrılığı rejimi, kadının çalışmasının kocasının izne bağlı olması, zina, namus adına işlenen cinayetler, cinsel saldırı... Evlilik içinde tecavüz suç sayılmıyordu mesela. Nasıl olur da kadın kocasına hayır diyebilir? Bütün bunlar kadınların çok ciddi çabasıyla, kadınlar lehine değişti” özetle alıntı yaptığımız ifadelerde bulunmuştur.

Son 16 yılda başta yeni Medeni kanun, 5237 sayılı yeni Ceza Kanunu ilgili maddeleri, 2010 yılında, referandumla kabul edilen - Anayasa (m.10) - pozitif ayrımcılık ilkesi ve final olarak İstanbul Sözleşmesi/6284 sayılı yasa feministlerin istedikleri ve sonunda değiştirttik dedikleri yasalardır.

Türkiye, Avrupa Konseyi (İstanbul) Sözleşmesi’ni 11.05.2011 tarihinde imzalamış ve 14.03.2014’de onaylamıştır.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN KAPSAMI VE YAPTIRIMLARI;

A- Anayasa 90/5 m. uyarınca, İstanbul Sözleşmesi Kanun hükmündedir. Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. İstanbul Sözleşmesi hükümleri Yasama, Yargı, Yürütme ve Yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ile kişileri bağlayan temel hukuk kuralıdır.

B- Taraf devletler kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine veya kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak klişeleşmiş rollerine dayalı önyargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak önlemleri alacaklardır.

C- Taraf devletler, kültür, töre, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu Sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet (fiziki, psikolojik, cinsel ve ekonomik) eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir.

D- LGTBİ bireyleri İstanbul Sözleşmesinin sağladığı koruma kapsamındadır. 5237 sayılı yeni Ceza Kanun’unda da aynı şekilde tarafları “kişi” ve “kimse” olarak tanımlamak suretiyle cinsiyet eğilimlerini teminat altına almıştır. 

E- İstanbul sözleşmesi “AİLE İÇİ” ifadesi yerine “EV İÇİ” ifadesini kullanmak suretiyle evlilik veya akrabalık ilişkileri dışında partner, sevgili ve diğer cinsel eğilimli kişilerin de korunma ve yaptırımlardan yararlanması sağlanmıştır.

F- Ev içi ile birlikte toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ifadesiyle her aşama, her yer ve her zaman diliminde sözleşme ve sözleşmeye bağlı yasanın uygulanmasını genellemektedir. Taraf devletleri her türlü şiddetten sorumlu tutmaktadır.

G- İhbar hakkı ve yükümlülüğü ile tarafların şikâyetçi olmadığı konular için dahi soruşturma ve cezalandırma yolu açılmaktadır.

H- Şiddet (fiziki, psikolojik, cinsel ve ekonomik) dışında ISRARLI TAKİP MAĞDURU tanımı ile yeni bir fiil ve suç ihdas edilmiştir. Her kişi, sıfatı ne olursa olsun rahatsızlık duyduğu herhangi bir konuda diğer kişileri yaptırımla karşı karşıya bırakabilecektir.

J- Taraf devletler, Sözleşme kapsamındaki şiddet eylemlerinde arabuluculuk ve uzlaştırma da dâhil, zorunlu alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasaklamak üzere, gerekli hukuki veya diğer önlemleri alacaklardır. 

İstanbul Sözleşmesi 81 maddeden oluşmaktadır. Türkiye bu sözleşmeyi üstelik çekince koymadan imzalamıştır. Sözleşme hükümlerine uygun olarak 6284 sayılı kanun, 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe denk getirilerek 2012 yılında yürürlüğe konulmuştur.

6284 SAYILI YASA, Anayasa 10. madde (pozitif ayrımcılık) ve İstanbul Sözleşmesi hukuki dayanak tutularak hazırlanmıştır. İstanbul sözleşmesinde açıklanan tavsiye ve tedbir talepleri 6284 sayılı yasada vücut bulmuştur. Hatta 6284 sayılı yasa İstanbul sözleşme hükümlerini dahi aşan orantısız tedbir ve cezalarla donatılmıştır. (Delil ve belge aranmaması, psikolojik ve ekonomik şiddet, ısrarlı takip mağduru tanımları, uzlaşma ve arabuluculuk hükümlerinin uygulanmaması, 6 aya kadar evden uzaklaştırma ve tekrarında sürenin artırılması, tedbir ve hapis cezası... vd.) 

6284 sayılı yasanın mimarı olarak bilinen Sayın Prof. Dr. İzzet Özgenç beyefendi Ceza Genel Hukukunun temel ilkelerine aykırılık yönleri itibariyle görüşlerini merak etmemize ve sormamıza rağmen bugüne kadar cevap vermemiş ve görüşlerini açıklamamıştır. Aileyi dağıtan, şiddeti artıran ve uygulama sonuçları itibariyle amacına ulaşmayan 6284 sayılı yasa hakkında görüşlerini kendisinden tekrar talep ediyoruz. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23