• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Vehbi Kara
Vehbi Kara
TÜM YAZILARI

28 Şubat Darbesinin Bankaları Hortumlayan General ve Amiralleri

08 Mart 2019
A


Vehbi Kara İletişim: [email protected]

28 Şubat 1997 darbecilerinin bir kısmı yargılanarak müebbet hapse mahkûm oldular. Genellikle yasadışı Batı Çalışma Grubu (BÇG) mensuplarının hüküm giydiği ve birçok faşist darbecinin bu kirli darbe işinden sıyrıldığı 28 Şubat döneminin bilinmeyen ve kamuoyundan gizlenen yönleri de var.

İşte ABD’nin uzun yıllar emek vererek semirtip büyüttüğü bu darbecilerden şimdilik sadece bankacı olanlarına odaklanmaya çalışacağız. Zira diğerleri gibi bu hain darbe; ülkemizi ekonomik ve sosyal yönden sarsmıştır. Batılı devletlerin ayağına gidip yalvararak üç kuruşluk kredi için dünyaya rezil rüsva olmuşuzdur.

Bu konuda Meclis Araştırması Komisyonu Raporunda yer alan bankacı generalleri hatırlatmakta büyük yarar vardır. Bu üst düzey askeri erkân; ABD’ye kulluk ederken ceplerini doldurmayı da ihmal etmemişlerdir. Elbette kamuoyundan gizlenen başkaları da vardır. Lakin hiç olmazsa ortaya çıkarılan general ve amiralleri tekrar gündeme getirelim ki yargı tekrar bunlardan hesap sorsun. Zira bir zamanlar toplu olarak çağrılıp askerleri alkışlayan ve daha sonra FETÖ örgütünün kontrolüne girmiş bir kısım yargıç bu generalleri aklamıştır.  

Fakat asıl önemli olan dehşetli mahşer gününde yedikleri kul hakkının hesabını nasıl verecekler; işte asıl mesele budur. Acımasızca dindar insanları ordudan atıp orduevlerinde içkili eğlencelerle kutlama yapanlar; kurulacak dehşetli mahkemeyi düşünmelidir. Zerre kadar kul hakkını kimsenin yanına bırakmayan Rabbimiz; elbette bu bankacı askerlerden de hesap soracaktır.

28 Şubat öncesinde ve sonrasında bankaların yönetim kurullarında üst düzey yöneticilik (danışmanlık da dâhil) yapmış olan asker kökenli kişilerin listesi oldukça kabarıktır. Bu arpalıklar verilmeseydi tankları Sincan’da yürütmek öyle kolay olmayacaktı. Çünkü sadece askerler değil başörtülü diye binlerce memurun işine son vermek her babayiğidin harcı değildir. İşte çoğu devlete ait birçok banka bu darbeciler tarafından “Yağma Hasan’ın Böreği” olarak söğüşlenmiştir. Tespit edilen bankacı general ve amiraller şunlardır:

1. (Emekli Orgeneral) Hüsnü ÇELENKLER (Halkbank Danışma Kurulu Üyesi) (1990-1991)

2. Metin AKPINAR (Ziraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı) (1996-1999)

3. (Emekli Orgeneral) A. Doğan BAYAZIT (Kentbank) (1996-1999)

4. (Emekli Oramiral) Ö. Feyzi AYSUN (Bayındırbank) (1991-1993)

5. (Emekli Orgeneral) Sabri YİRMİBEŞOĞLU (Bayındırbank) (1996)

6. (Emekli Koramiral) Çetin ERSARI (İnterbank) (1996-1999)

7. (Emekli Orgeneral) Teoman KOMAN (İnterbank) (1997-1999)

8. (Emekli Koramiral) Işık BİREN (Egebank) (1989-1991)

9. (Emekli Oramiral) H. Vural BAYAZIT (Etibank) (1999-2000)

10. (Emekli Orgeneral) M. Muhittin FİSUNOĞLU (Sümerbank) (1998-1999)

11. (Emekli Oramiral) Zahit ATAKAN (Impexbank) (1989-1991)

12. (Emekli Koramiral) Ekmel TOTRAKAN (Etibank) (1997-Özelleştirme öncesi)

13. (Emekli Korgeneral) Alaettin GÜVEN (Etibank) (1998-Özelleştirme öncesi)

14. G. Aydın AKSAN (Etibank) (1994)

Bunlar sadece bilinenler. Ya bilmediklerimiz?

Bu general ve amiraller, medya sahipleri ile derin bağlantıları sayesinde daima üste çıkmayı başarmış ve yapılan fenalıkları gizlemeyi başarmışlardır. 28 Şubat döneminde söz konusu bankalarda görev yapmış olan asker kökenli kişiler ekonomimizi allak bullak etmişler yıllarca süren darboğazlara yol açmışlardır.

1980'lerde dönemin Başbakanı Turgut Özal, Türkiye ekonomisini ithal ikamesi modelinden ihracat önderliğinde büyüme modelini devam ettirmeye çalışınca faşist statüko tarafından dikkati çekilmiş suikasta uğrayarak şehit edilmişti. Ayrıca 28 Şubat döneminin Başbakanı Erbakan'ın KİT'ler için bir finansman havuzu kurması bu yağmacıları bir hayli kızdırmış devleti söğüşleyemedikleri için çok fena bozulmuşlardı. Arkasından da darbe gelecekti tabii ki.

İşte 28 Şubat 1997 darbesi ile bu büyük yağmaya yeniden devam edilmiştir. 1997'de Hazine'nin faiz ödemeleri 2.2 katrilyon lira tutarken 28 Şubat'ta Erbakan'ın devrilmesinin ardından 1998'de 6.1 katrilyona,1999'da 10.7 katrilyona, 2000'de 20.4 katrilyona ve 2001'de de 41 katrilyona yükselmiştir. Böylece 2001 krizinin önemli nedenlerinden birinin 28 Şubat müdahalesi olduğu da kolaylıkla görülebilmektedir.

28 Şubat sürecinden günümüze kadar bakıldığında Türkiye'nin bu süreçten ekonomik olarak payına düşen zarar Meclis Araştırma Komisyonunun raporunda şu şekilde yer almıştır:

“Kamu kesiminin faiz harcamalarının gayri safi milli hasılaya oranının değişmediğini kabul ettiğimizde 1997-2007 periyodunda yaklaşık 119 milyar ABD doları fazladan faiz giderlerine harcama yapıldığı görülmektedir”.

Ülkemize bu fenalığı yapanlardan ne yazık ki hesap sorulmamıştır. Milli Mücadele yıllarında gönderilen Hintli Müslümanların paraları nasıl ki İş Bankası ve benzeri kurumlar aracılığı ile bazı askerlerin cebine girmiş; aynı şekilde Batı dünyasına kölelik yapan general ve amiraller de benzeri yolsuzluklara adlarını yazdırmışlardır.

Öncelikle Meclis Araştırma Raporunda adı geçen ve ne zaman başları sıkışsa “Atatürkçülük elden gidiyor” nutukları atan şu bankacı general ve amirallerden hesap sorulmalıdır. Çünkü bu faşist generaller; darbe yaptıkları yetmiyormuş gibi memleketi soyup soğana çevirmişlerdir. Yetmedi yeni darbelere zemin hazırlamışlardır. Bunlar olmasa FETÖ darbe yapmağa cesaret edebilir miydi? Düşünmek gerekir…

Darbenin diğer elebaşılığını yapmış medya yöneticileri, sendikacılar, yargı mensupları, akademisyenler ve siyasetçilerin hiç birisinden de hesap sorulmamıştır. Olan zavallı milletimize olmuştur.

Halkımızı bu alçakça darbelerle soyanlar ne yazık ki bugün  serbestçe dolaşabiliyorlar hala. Halleri ve keyifleri pek yerindedir. İyice semirtilmişlerdir. Buna mukabil mağdur edilen on binlerce insan haklarını alamayıp iade-i itibarlarına kavuşabilmiş değildir.

Resen emekli askerlere gasp edilen özlük hakları karşılığında zırnık dahi verilmemiştir. Anayasa referandumu sayesinde özlük haklarının bir kısmını alabilen Yüksek Askeri Şura mağdurları ise hiçbir tazminat alamamışlardır. Halbuki bizden devlet tazminatları çatır çatır almıştı. Devlet bu askerlere; sadece sosyal güvenlik primlerini yatırmak sureti ile bir katkı vermiştir. Ötesi ise nutuk atmaktan başka bir şey değildir.

İşte şimdi yöneticilerimize bu haramzadelerden hesap sormak ve mağdur edilen asker ve memur binlerce kişiye hakları iade etmesi için çalışma yapmak düşmektedir. Bunu yapmadıkları takdirde yolsuzlukların üzerine gitmedikleri için yapılan haksızlıklara kısmen de olsa ortak olma suçunu işlemiş olurlar. Benden söylemesi, vesselam…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23