• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

28 Şubat defteri açılmalı

06 Ocak 2018
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

28 Şubat süreci yargılanıyor…

Dönemin Genelkurmay Başkanı ile İkinci Başkan’a ağırlaştırılmış müebbet isteniyor…

Az bile: O dönemde yapılanlar idamı muciptir! Başka türlü kitlesel mağduriyetlerin telâfisi mümkün değildir. Yanan onca yürek, akan onca gözyaşı başka türlü sükunet bulmaz!

Ama bu işin bir de medya cephesi, siyaset cephesi, sendika cephesi, üniversite cephesi, işveren cephesi; özet olarak “sivil ayağı” var. Onlara hâlâ kimse dokunmadı. Yüzsüzce ahkâm kesmeye devam ediyorlar.

28 Şubat sürecini hararetle desteklemişler…

Pişman da değiller. “28 Şubat’ı ben de desteklemiştim ama…” diye başlayan yazılarla kendilerine mazeret uydurmaya çalışıyorlar. 

O sürecin her anlamda tahribatı ve gereksizliği ortaya çıktıktan sonra bile, “gerekli” gibi göstermeye çalışıyorlar.

Adamların, “desteklemiştim” dedikleri futbol takımı değil, baskı, şiddet, yalan-dolan, iftira, isnat ile oluşturulmuş envai çeşit mağduriyet…

Her gün, neredeyse 24 saat, televizyon kanallarını ve gazetelerini bu işe tahsis eden medya patronları hâlâ ortalıkta dolaşıyor…

Binlerce insanın hayatını kaydıran, geleceğini karartan televizyon programcılarıyla başörtülülere sövüp sayan köşe yazarları hâlâ iş başında… 

O süreçte yalan-yanlış kasetler manşete çekilmiş, bu yüzden insanlar mağdur edilmiş, kişisel hak ve özgürlükler kısıtlanmış, bazı şirketler “yeşil sermaye”den sayılıp iflasa sürüklenmiş, bazıları bir gecede zengin olmuştur…

Meselâ dalgalı kura geçişi bazıları önceden haber alıp Merkez Bankası’ndan sabit kur üzerinden 6 milyar dolar aldı. O dönemin parasıyla 21 Şubat 2001’de 683 lira olan dolar kuru 22 Şubat’ta 963 liraya yükseldi. 

Bazıları bir gece içinde sıfırı tüketirken, başka bazıları yine bir gece içinde zengin oldu (kimin elinden çıkıp kimlerin eline geçtiğini araştırmak eminim çok ilginç olur).

Kaç gazete, bu süreçte, “Adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey askeri yetkili”ye, yani kendi hayallerine dayanarak yapılan uyduruk haberlerle sivil irade yerle bir edilmiştir…

“Bu defa silahsız kuvvetler halletsin” manşetiyle yargı siyasete sokulmuştur…

Bir bakıma, milletin parasıyla alınmış tankların namlularının millete çevrilmesi savunulmuştur.

Arkalarında zerre kadar millet desteği olmayan isimlerle partiler göklere çıkarılmış, millet desteğiyle iktidar olan partiler ise yerin dibine geçirilmiştir.

Senaryosu bilinen mahfillerde yazılarda kasetler servise konmuş, matahmış gibi bunlar o gazetelerle televizyonlarda defalarca yayınlanmıştır.

Andıçlanan gazeteciler aforoz edilmiş, iş verilmemiştir… Böylece kim bilir kaç mazlum aile açlığa mahkûm edilmiştir…

Aradan çok uzun bir zaman geçmediği için, uyduruk-kaydırık Fadime’si, Kalkancı’sı vesairesiyle 28 Şubat sürecinde olup bitenler henüz hafızalarda yaşadığı için, uzun uzun tasvir edecek değilim…

Öyle şeyler olmuştur ki, “demokratım” diyen adamın bunu savunması mümkün değildir.

Üstelik bunun bir de ekonomik faturası var ki, hazineye maliyetinin 381 milyar 877 milyon lira olduğu belirtiliyor. Tabii bedeli vatandaş ödüyor. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23