• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Bediüzzaman’ın tarih içindeki yeri(3)

27 Mart 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Bediüzzaman’ın Kosturma’da esir tutulduğu günlerde, Rus Çarı’nın dayısı, Kafkas Orduları Başkomutanı Nikola Nikolaviç esir kampına gelip esir subaylar koğuşuna giriyor…

Herkes çakı gibi ayakta…

Bir o umursamaz bir tavırda oturuyor. İstifini hiç bozmuyor. Komutanın girdiğini sanki fark etmemiştir. Âdeta başka dünyalarda yaşayan bir özgürlük sembolüdür... 

Başkomutan burnundan soluyor. Kendisini fark ettirmek için, birkaç kere Bediüzzaman’ın önünden geçiyor. Ama o aldırışsız tavrında ısrarlı. Bu umursamazlığı içine sindiremeyen Başkomutan Nikola Nikolaviç öfkeyle tercümanına dönüyor: “Beni herhalde tanımadılar?”

“Tanıyorum,” diyor Bediüzzaman, “Başkumandan Nikola Nikolaviç’siniz.”

“Şu halde Rus ordusuna, dolayısıyla Rus Çarı’na hakaret ediyorlar.”

“Hakaret etmedim. Ben bir Müslüman din âlimiyim... Sana kıyam etmem.” (ayağa kalkmam)

Başkomutan mosmor bir öfke bulutuna dönüşüp şimşekler çakıyor: “Bu esiri asınız!”

Söz sahibi savaş hukukudur…

Bediüzzaman ise hâlâ pervasız ve minnetsizdir:

“Tamam,” diyor,  “yalnız müsaade edin dini vecibelerimi yerine getireyim.”

Sehpanın gölgesinde namaza duruyor. Başkomutan kim bilir hangi düşüncenin, yahut hesabın etkisiyle yeniden bir durum değerlenmesi yapma gereği duyuyor. Subaylarına danışıyor. Nihayet o davranışının hakaret kastı taşımayan inanç kaynaklı bir davranış olduğuna inandığını söyleyerek idam hükmünü kaldırıyor.

Sonrası kaçış ve İstanbul’a dönüş. Sürgün, zindan; kendi ülkesinde idam talebiyle yargılanmalar…

Nihayet ölümsüzlük: Yüreklerde açan güller ölümsüzdür!

Bediüzzaman hem fikir adamıdır, hem bilim adamı, hem de aksiyon adamı: Ve tabii ki derin bir mütefekkirdir…

Kim olduğunu ve ne yapmak istediğini hem hayatıyla göstermiş, hem de eserlerinde açıkça belirtmiştir. Onun üzerinden kendi emellerini gerçekleştirmek isteyenler belki bir süre prim yapmışlardır, ama bu devam edememiştir, etmeyecektir, etmemesi de gerekir.

Bediüzzaman’ın fikrinde antidemokratik yollardan “devleti ele geçirme” ihtirası yoktur. Kendini garantiye alıp talebelerini namluya sürme acımasızlığı yoktur. Düşmanlık yoktur. Tüm düşmanlarını “cehalet, zaruret (fakirlik) ve ihtilaf (bölünme-parçalanma) olarak tespit etmiş, hayatını bunlarla mücadeleye adamıştır.

İdeolojik dogmaların ya da tarihsel kinlerin penceresinden hayata bakıp nefret saçanlara, daha huzurlu bir dünyanın yolunu göstermiş, ancak iman eksenli paylaşımcı bir anlayış içinde barışa, huzura ve saadete ulaşılabileceğini söylemiştir.

Bunun için de, öncelikle Batı felsefesinin ayrıştırdığı ilimle dini yeniden uzlaştırmaya ihtiyaç vardı. Çünkü din ilimleri aklın nuru, fen ilimleri kalbin ışığıydı, bunların bütünleşmesinden hakikat ortaya çıkacaktı.

Özetle, Bediüzzaman, tüm insanlığa sevginin, barışın, dostluğun ve karşılıklı müsamaha ile çerçevelenmiş bir diyalog atmosferinde olgunlaşacak zihinlerle hayatı paylaşmanın tadını sunuyor.

Vatan-Millet sevdalısı olduğu ve bölücülüğün hiç bir türüne asla müsamaha göstermediği, asla cevaz vermediği halde, zaman zaman “vatan-millet düşmanı bir bölücü” muamelesi gördü. Kitapları yıllar boyu yasaklandı. Buna rağmen devletine küsmedi, kendisine en ağır zulümleri reva gören resmî görevlilere bile hakkını helâl ettiğini söyledi.

Eserlerinde bugün için dahi çok taze, bâkir ve son derece ufuklu tespitler var. Bu tespitleri kamuoyumuza ulaştırmanın bir aydın mükellefiyeti olduğuna inanıyorum.     

Artık geçmişi kurcalamanın, geçmişe saplanıp kalmanın da bir anlamı yok. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz sosyal, siyasal ekonomik ve etik problemler hepimizi rahatsız ediyor. 

Bunlarla mücadele edebilmek için yeni donanımlara muhtacız: Risale-i Nur Külliyatı yeni bir donanımdır.

Müellifini, ölüm yıldönümünde tekrar tekrar rahmet ve minnetle anıyorum. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23