• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Bir musibet, bin nasihat!

10 Temmuz 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

02.05.2003 tarihli “İktidar Bozar Abi!” başlıklı yazımda şunları söylemişim...

“Artık çok iyi biliyoruz ki, para insanları, iktidar partileri bozar! Sonuçta partiler de insanlardan oluşuyor: İnsanların ise paraya ve güce (iktidara) karşı zaafları var. 

“Bu yüzden muhalefette iken “Biz iktidarda olsaydık tüm olumsuzlukları engellerdik” diye düşünenler, iktidara gelip olumsuzlukların kaynağı olmaya başladıklarında, “Biz iktidarda olmasaydık her şey daha kötü olurdu” demekte teselli ararlar...

“Biz iktidarda olmasaydık, Türkiye kayıtsız şartsız İsrail güdümüne girerdi...”

“Biz iktidarda olmasaydık, IMF borçları ödenemezdi...

“Biz iktidarda olmasaydık, enflasyon düşürülemezdi...

“Biz iktidarda olmasaydık, kalkınma hamleleri gerçekleştirilemezdi...”

“Biz iktidarda olmasaydık, Kıbrıs konusu daha beter karışırdı...”

“Biz iktidarda olmasaydık, her şeyin fiyatı daha fazla artar, döviz alabildiğine yükselir, borsa çakılırdı...”

“Biz iktidarda olmasaydık, her şey birbirine girerdi!”

Bu iktidar için söylemek gerekirse, bunların çoğu doğru. Hatta dahası da var. Güzel icraatların hepsini yazmaya kalksak, kitap olur.

Ama bazı yanlışlar da yapılmadı mı? Sanırım şimdi parti yetkili kurulları bunu sorguluyor. Sorgulanmalı da zaten...

Melikşah’ın büyük veziri Nizamülmülk, meşhur şaheseri “Siyasetname”sinde diyor ki: “Doğru işler yapmak isteyen idareciler, her şeye kafa sallayıp, ‘İsabet buyurdunuz’ diyen dalkavuklara değil, samimi dostlarının tenkitlerine kulak vermeli... Dost acı söylese de doğru söyler!”

. “İdareci hiçbir zaman memurlarının durumundan gafil olmamalı, devamlı kontrol etmeli, zulüm ve hıyanet zuhur ederse, memuriyetten derhal almalı (bu konuda çok geç kalındı)... 

“Yönetici, yüksek makama bir memur tayin ettiğinde, peşini asla bırakmamalı, onun ardından mutlaka bir müfettiş göndermeli...

“Yönetici, inkâr ve küfürle ayakta kalabilirse de zulümle ayakta kalamaz, idareci idare ettiklerine asla zulmetmemeli, âdil olmalı...

“Hükümdar, memleketin yıkılmasına çalışan, haram iş işleyen, devlet sırrını açıklayan, diliyle hükümdara dalkavukluk ederken, kalbiyle düşmanlık eden suçluları bağışlamamalı.

İzninizle şuracığa bir not düşeyim: Mübarek sanki bugünleri görmüş da bunları söylemiş gibi...

“Yönetici, dünyanın dört bir köşesine elçiler ve casuslar göndermeli, ülkenin meşhur yollarının üzerine haber alma merkezleri kurmalı...

“Yönetici, maaşların ve yollukların vaktinde ödenmesine dikkat etmeli...

“Devlet işlerini ehline danışarak yürütmeli, kendi başına iş görmemeli; herkesin, zıt da olsa fikrini açıkça ortaya koymasını sağlamalı...

“Yönetici, yetişmiş insanları kolayca harcamamalı, ama yaptıkları hatayı tekrarlamamalarına da izin vermemeli...

“Yönetici, gösteriden, gösterişten, kısacası zevk u sefadan uzak durmalı, devlet kaynaklarını kullanırken kılı kırk yarmalı...

“Bu dünya hükümdarların amel defteridir; iyi olurlarsa rahmetle, kötü olurlarsa nefretle anılırlar...

“Haksız yere kan dökülmesine mani olmak yöneticilerin üzerine farzdır...

“Vergi memurları ve işlerini denetlemek, gelirini giderini bilmek, devlet mallarını korumak, hazine ve ambarın doluluğunu, boşluğunu ölçmek, düşmanın zarar vermesini önlemek de vazifeleridir... 

“Peygamber Efendimiz’in buyurduğu gibi, ‘İşlerin hayırlısı orta yolu takip etmektir...’

“İdareci, yapacağı her işte Allah’ın rızasını gözetmeli, O’nun emrine boyun eğerek, yoluna ve kuluna hizmet etmelidir...” 

Şimdilik bu kadar yeter: Daha fazlasını isteyen “Siyasetname”yi okusun! 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23