• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Biz ne oyunlar gördük!

17 Kasım 2018
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Son olaylara “Provokasyon” deyip milleti dikkatli olmaya çağırınca, sosyal medya listemde olmayan isimler saldırıya geçmişler ve birbirine benzer ifadelerle beni protesto etmişlerse, bu, tespitimde ne kadar haklı olduğumu gösterir. 

Ve bir soru: Diyanet İşleri Başkanı’nın, “hasta ziyareti” çerçevesinde Kadir Mısıroğlu’nu ziyareti dallandırılıp budaklandırılarak ağızlara sakız edildiği sırada, çarşaflı bir kadın, tam da 10 Kasım’da saygı duruşu yapılırken, içi boş bir lâf ediyor, birkaç gün sonra başka bir çarşaflı kadın yeni alınmış bir balta ile Atatürk büstüne vuruyor. Bunlar “provokasyon” değil de eleştiri mi yani?

Gençler M. Kemal Pilavoğlu ismini bilmez. Çoğumuz Fadime Şahin, Ali Kalkancı isimlerini de unutmuş olabiliriz.

Fadime Şahin, Ali Kalkancı 28 Şubat’ın figüranlarıydı. Türkiye’de “irtica” olduğunu ispatlamak için kullanılmışlardı. Pilavoğlu ise 40’lı yıllarda Ticani Tarikatının Türkiye şeyhiydi. Türkçe ezana karşı tavırlarıyla gündem oluyordu. 

950’de iktidar değişip Türkiye biraz nefes alınca, bazı müritleri, şeyhin rızası dışında, Atatürk büstlerine saldırmaya başladılar. 

“Atatürk’ü sevmek ibadettir” demesiyle meşhur mason Cumhurbaşkanı Celal Bayar, bu bahane ile Başbakan Adnan Menderes’e baskı yapmaya başladı. Bir taraftan da gazeteler baskı yapıyordu. Meşhur “Koruma Kanunu” denen ve “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır şeklinde uzayıp giden 5816 sayılı yasa bunun üzerine çıkarıldı. 

Gerçi yasa “hakaret” ve “tahrib”i cezalandırıyordu, ama öyle bir uygulandı ki, neredeyse “Atatürk’ü Sevme Kanunu”na dönüştü…

Her türlü eleştirel yaklaşım, medyanın da gayretkeşliğiyle, “dert” olmaya başladı. Kelimeler cımbızla ayıklanıyor, ihbarcılar hemen “durumdan vazife” çıkarıyor, savcılar aleste bekliyor, yasa yasa olmaktan çıkıp araştırmacıların başında sallanan bir “Demokles’in kılıcı”na dönüşüyordu. O kadar ki, bu korku doğru düzgün bir “Atatürk Biyografisi” yazılmasının dahi önünü kapattı. Vitrinleri “Atatürk övgüsü” dışında bir şey içermeyen kitaplar doldurdu. 

5816 sayılı yasa yüzünden pek çok can yandı! Başta Pilavoğlu olmak üzere pek çok insan cezaevlerine tıkıldı, sürgünle cezalandırıldı. Hiçbir şey de değişmedi üstelik: O gün bugündür bahiskonusu kanunu düzeltecek bir babayiğit çıkmadı.

Ve o gün bugündür Batıcılar, taklitçiler, Kemalistler, komünistler, faşistler, ateistler, deistler, agnostikler, solcular, goygoycular ne zaman milliyetçi/muhafazakâr iktidarları zora sokmaya çalışsalar, Atatürk kozunu oynuyorlar.

Gelsin “Ant”, “Türkçe ezan” derken, “Mısıroğlu ziyareti” veçarşaflı bir kadının “Atatürk ilah değildir” mırıltısı ve baltayla heykele saldırı pozu… Nihayet Mine Kırıkkanat isimli Cumhuriyet yazarının hezeyanı: “Atatürk benim ilahımdır!” 

Biz bu filmi daha önce görmüştük yahu! Geçmişte yaşanmış olayları tekrar tekrar yaşamak insan şuuruna ağır geliyor!

İşin daha da ağır tarafı ise, “Bizim Mahalle”de güya “bizden biri” olarak yaşayan bazı tabansızların, böyle vakitlerde anında goygoycu taifesine iltihak ederek kendi değerlerine savaş açmak suretiyle bindikleri dalı kesmeye yönelmeleri…

Bu konuda “bizimkiler”in ötekiler”den daha hevesli davrandıklarını söyleyebilirim ki, aralarında siyasetçiler, gazeteciler, televizyoncular ve akademisyenler var.  

“Başım derde girmesin” telâşına düşüp ötekilerden daha amansız, daha insafsız, daha vicdansız; bilgisiz-belgesiz ve daha ölçüsüz saldırıyorlar.

“Meselesizler”, “dertsizler” ve “densizler” milletimize en yakın tehdittir!..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23