• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Çocuk penceresinden aile ve topluma eleştiri

20 Şubat 2016
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

“Doğru çocuk” yetiştirmenin en kestirme yolu, aileyi “cennetten bir köşe”, en azından kendimiz ve çocuklarımız için “sağlam bir sığınak” yapmak...

Bunun için de ailede sevgi, bilgi ve ilgi dengesi kurulmalı...

Aile içi şiddeti tümüyle yok etmeliyiz...

Çocuklarımıza sabırla eğilmeliyiz. Her şeyi ile hem anne olarak, hem de baba olarak birlikte ilgilenmeliyiz.

Ama ilgimizi de bilimsel ve duygusal bir dengede tutmalıyız...

Ne aşırı yoğun ilgi, ne de aşırı ilgisizlik: Her şey kararında olmalı.

Özetin en önemli vurgusu şu: Her şeyden önce, anne ve baba bir birlerini gerçekten sevmeli, gerçekten dinlemeli ve birlikte çocuklarına zaman ayırmalılar.

Sihirli sözcükler “ilgi”, “bilgi” ve “denge”!.. 

Çocuğun ilk örnekleri olan anne ve baba bilgisiz ise, çocukla her yaş seviyesine uygun iletişim kurmada yetersiz kalacaklardır.

Bilgili, kültürlü ancak duyarsız iseler, zaten çocuğa ulaşamayacaklardır. Çünkü çocuğa ulaşmanın en iyi yolu duygu zenginliğinden geçer. 

Duygu zenginliği insana bilinçli olarak çocuklaşmayı kazandırır... Çocuklaşmak ise çocuğa ulaşmayı getirir. 

Bu duyguların bütünleşmesi, yüreklerinin ritminin yakalanması olayıdır. Oysa ailelerin, özellikle de anne babaların çocuklaşmaya vakitleri yok... 

Çünkü toplumda neredeyse tek değer hükmü olarak algılanmaya başlanan paranın ve paraya ulaşmanın kestirme yolu olarak gözüken siyasetin dışındaki konularla kimse çok fazla ilgilenmiyor... Diğer zamanları ise televizyon ve sosyal medya tüketiyor...

Babalar vatan kurtarıyor, anneler yoğun ve yorgun... Ailede kavga var, dayak var... 

Aile, şiddet-siyaset-para üçgeninde bunalmış durumda!..

Siyaset hamaset edebiyatı yahut menfaat ekseninde canavarlaşma boyutunda...

Üniversite bilim, akıl ve mantık dışı uygulamaların arenasında tüketilmiş...

Eğitim başıboş, başıbozuk!..

Medya ideolojiyi tencere-tava ticaretine malzeme yapan ve sadece kendi saplantılarını dayatan bir müstehcen ve sorumsuz yayın karnavalına dönüşmüş...

“Sanat çevreleri” kirlenmiş ilişkiler içinde mafya yöntemleri kullanıyor! Mafya yöntemleriyle “şantaj”, yine aynı mafya yöntemleriyle “ayağından vurma” ya da teröre destek!

Öyle garip bir dünyamız var ki, ne kadarı gerçekten bizim, ne kadarı sanal?.. O bile tam belli değil.

Böyle bir dünyada çocuklar kimi örnek alıp büyüyecekler? Öncelikle anne babayı elbet. Ya anne baba iyi örnek oluşturmuyorlarsa ne olacak?..

İşin her bakımdan zorluğu belli: İki misli vakit, emek, ilgi, bilgi gerektiriyor. Öncelikle kendimizi iki misli daha iyi anne baba olarak eğitmeliyiz... Zor elbet, ama başka çaremiz de yok...

Oysa biz çok meşgulüz. Kimi zaman hükümet kuruyoruz, kimi zaman yıkıyoruz... Kimi Amerikan ekonomisi üstüne ahkâm kesiyor, kimi Rusya Federasyonunun ateş gücünü tartışıyor. Bazen savaş ilan ediyor, bazen barış yapıyoruz.

Özellikle babalar, kendilerine, “dünyayı kurtarmak” gibi büyük bir misyon biçtiler. Kendilerini ve ailelerini kurtaracak vakitleri yok. Halbuki Amerikan ekonomisi, yahut Rus Federasyonunun elinde kalan nükleer silahlar üstüne yaptığımız gevezelikleri ne ahrete götürebiliriz, ne de bunlar çocuklarımızı yetiştirir. Aile saadetimize de hiçbir katkıları olmaz.

Bir daha düşünelim derim...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23