• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Dışarıdan gazel

25 Kasım 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Cumhuriyeti “geçmişi inkâr ve karalama” üzerine kurduğumuz için mi bu kadar asabiyiz?..

Bu yüzden mi acaba bir birimizin varlığını inkâr ediyor, acımasızca karalıyor, önümüzde bir mikrofon bulur bulmaz kara öfkeye tutulup bağırıp çığırıyoruz?..

Siyasilerin biraz öfkeli olmaları anlaşılabilse de, gazetecilerin, yazarların, televizyoncuların ve sanatçıların öfke saçmaları anlaşılır bir şey değil…

Sanat barış değil miydi, sevgi değil miydi, hoşgörü değil miydi?..

“Sanatçı” millete örnek olmayacak mıydı?..

Sevginin, barışın inşasına katkıda bulunmayacak mıydı?

Hadi seçim öncesi neyse, hepimiz gerildik; ama artık bitti, seçim oldu, saç kesildi; millet iradesine boyun eğip kazananı kutlamamız, kaybedeni teselli etmemiz gerekmiyor mu?

Bu ülkenin aydını da siyasetçi gibi davranırsa, başımıza “kraldan ziyade kralcı” kesilip, siyasilerden daha fazla “taraf” olur, hele de “rakib”i “düşman” sayarsa, ortamı nasıl yumuşatacağız, toplumsal barışı nasıl tesis edeceğiz?

Herkes hata edebilir, her insan yanlış yapabilir. Peki, her daim başa kakmak, “sen şöylesin böylesin” diye üzerine çullanmak, akıl işi mi?

Düne kadar “AKP” diye dalga geçen ağız, bugün “AK Parti” diyorsa, “Dün olumsuz yazılar yazdım, artık yazmayacağım” diyerek bir anlamda “özür” diliyorsa, “Eski halinde kal” diye ısrar mı edeceğiz, “Kıvırdı” diyerek teşhir mi edeceğiz?..

Ebucehil’in oğlu Hz. İkrime Müslüman olunca, ilk Müslüman gibi itibar görmemiş miydi? “Küfründe kal, bize lâzım değilsin” diye ötekileştiren olmuş muydu?..

Tövbe kapısını biz mi açtık ki, biz kapatalım?..

Ne yani, insanlar hatalarında ısrar mı etsin?..

Yanlışta dirensinler mi?..

Eski düşmanlıklarına devam etsinler?..

İstenen bu mudur?

Bu ne kıskançlıktır birader?..

Hem bizim “haklı” olduğumuz nereden belli? Tuttuğunuz parti kazandı, her şey olup bitti mi?..

Bunun gerisi yok mu?..

Her işin yolunda gideceğine dair bir garantimiz mi var?..

Bazı yenilgilerde “zafer”, bazı “zafer”lerde mağlubiyet saklı değil midir?

Farz edelim ki, tuttuğumuz parti kaybetti: Bu, partinin kaybolduğu anlamına gelmez…

Kendimizi kaybettiğimiz anlamına da gelmez!..

Farz edelim ki, tuttuğumuz parti kazandı: Dünyaları kazandık mânâsına gelmez!

Belki partimiz kazandı, biz kaybettik!..

Belki partimiz kaybetti, biz kazandık!..

Devran ne gösterir, bilemeyiz.

Sakin olmak lâzım… 

Siyaseti o kadar seven, gider siyaset yapar. Hem elini taşın altına koymayacaksın, hem de bol keseden “şu istifa, bu istifa” diye ahkâm keseceksin.

Kolaysa, git siyaset yap!..

Dışarıdan gazel atmak kolay tabii…

Ey ülkemin siyasetçileri, yazarları, çizerleri, yorumcuları, sanatçıları, gazetecileri, aydınları, dernekçileri, sanayicileri, tüccarları, sendikacıları!..

Derin bir nefes alın ve lütfen artık sakin olun!

Bu ülke hepimizin! 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23