• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Kafatası avcıları

03 Ocak 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Bize yüzlerce müstesna eser armağan eden Mimar Sinan’a CHP iktidarının reva gördüğü muamele nedir biliyor musunuz?..

Türbesinin zeminini kırıp mezarını açarak kafatasını çalmak!.. Hayır, yanlış okumadınız: CHP’nin “kafatası avcıları”, Sinan’ın kafatasını kabrinden çaldılar!

Her cinayet bir hikâyeye dayanır ya, bu cinayetin de ilginç bir hikâyesi var…

Ülkeyi ırkçılığın götürdüğü günlerde, Atatürk, mânevî kızı (şu “manevi kızlar” mevzuunun ayrıca tartışılması gerekiyor) Ayşe Afet’i(İsminin başındaki “Ayşe”yi hiç kullanmayan Prof. Dr. Afet İnan), kafatası eğitimi alması için İsviçre’ye gönderiyor. 

Afet, İsviçreli antropolog Prof. Dr. Eugène Pittard öğretmenliğinde Cenevre’de doktorasını yaparken, Türklerin vücut ölçülerinin (antropolojik özelliklerinin) iyi araştırılmadığını söyleyip bu konuda bir tez çalışması yapmak istediğini belirtiyor ve Atatürk’ten yardım istiyor. 

Atatürk de “Sıhhiye Vekâleti”ne (Sağlık Bakanlığı) bir talimat geçiyor: Buna göre eski mezarlar açılacak, kafatasları toplanıpistenen adrese gönderilecektir. 

Böylece “kafatası avcılığı” başlıyor! 

Selçuklu sultanlarının ve Anadolu beylerinin mezarları başta olmak üzere, binlerce mezar açılıyor. İlk plânda 40.000, ikincisinde 60.000 olmak üzere toplam yüz bin kafatası mezarlarından çıkarılıp istenen kuruma gönderiliyor (sadece 64 bin diyenler de var).

Ölçülüp biçiliyor ve sonuçlar Afet Hanım’a gönderiliyor. 

Bu şekilde tamamlanan tez, 1939’da Cenevre’de, “Recherches sur les caractères anthropologiques des populations de la Turquie” (Türkiye Halklarının Antropolojik Özellikleri Üzerine araştırmalar) ismiyle Fransızca olarak yayınlanıyor.

Kitapta Türklerin yalnız kafatası ölçüleri üzerine değil, boy ortalamaları, cilt-göz-saç renkleri ve göz kapağı çekikliği gibi yirmi kadar fiziksel antropolojik özellikleri üzerine çalışmalara dair bilgiler yer alıyor. 

Memleketi “ırkçılık-kafatasçılık” götürüyor! 

Bu konuda 5 Ağustos 1935 günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “hükümet tebliği” hayli ilginçtir. Şöyle buyruluyor: 

“Eski Selçuklu, Danışmendli ve Osmanlı mezarları açılarak kafatasları toplanacak ve Antropoloji Müzesi’ne gönderilecektir… ” (o tarihte böyle bir müze sadece tasavvur olarak vardır, sonra da kurulamamıştır).

Kafatası avcılığının gerekçesi de ilginçtir: O sırada bazı Avrupa gazetelerinde Mimar Sinan’ın Türk olmadığına ilişkin birkaç yazı çıkmıştır. Bunun aksi ispat edilecektir.

Kafatası avcıları, Kayseri’nin Ağırnas köyünde dünyaya gelen Koca Sinan’ın “Türk” olduğunu ispat etmek için, kabrine dadanıyorlar…

1 Ağustos 1935’te Türk Tarih Tetkik Cemiyeti (Bugünkü Türk Tarih Kurumu) Asbaşkanı Prof. Afet İnan, aynı kurumun üyesi Hasan Cemil Çambel ve Antropolog Şevket Aziz Kansu, Süleymaniye Külliyesi’ne gidip Sinan’ın mezarını açıyorlar…

Konu, “Mimar Sinan türbesinde araştırma” başlığıyla o zamanki Akşam Gazetesi’ne haber oluyor:

“Mimar Sinan türbesinde araştırma… 

“Süleymaniye’de Mimar Sinan türbesinde yeni bir araştırmaya başlanmıştır. 

“Araştırmada itfaiye de çalışmaktadır… Alâkadarlar çok ketum davranmakta ve yalnız tarihî tetkikat yapıldığını öne sürmektedirler… Bu araştırmanın zabıtayı mı, asarı atikayı (eski eserler) mı alâkadar ettiği belli değildir.” 

Aslında kimi ilgilendirdiğini o tarihte kimse bilmiyor. Sadece emrin “yüksek yer”den geldiği biliniyor.

Bu acı hikâyenin devamına yine devam edeceğiz..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23