• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Kanuni’den Bali Bey’e mektup

13 Temmuz 2016
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Osmanlı- Lehistan Savaşı’nın (1498) serdarlığı, Rumeli Beylerbeyi Yakup Paşa’dan sonra Vezir Mesih Paşa’nın da başarısız olması sonunda Silistre Sancak Beyi Malkoçoğlu Bali Bey’e verilmiş, Bali Bey 40,000 akıncı ile Osmanlı tarihinin en büyük akıncı seferini gerçekleştirip zafere taşımıştı…

Bu büyük başarı sonucu Gazi Bali Bey, Kanuni Sultan Süleyman tarafından beylerbeyliği verilerek ödüllendirildi, lâkin Bali Bey bunu yeterli bulmamıştı. Mevcut iki tuğa üçüncü bir tuğ ilâve edilmesini de istiyordu. Kanuni Sultan Süleyman’a bu talebini bir mektupla iletti. Kanuni de ona bir cevap yazdı.

Kanuni’nin yazdığı cevabi mektup önemlidir, çünkü hem Kanuni’nin, hem de o dönem insanının yapısını özetliyor….

Meşhur mektup şöyle başlıyor:

“İftihar ul havass il mukarrebin mu’te-mid ül-mülûki ve’s-salâtin katilu’l kefereti ve’l-müşrikin Lala-i zi itibarum Gazi Bali Beg’e

“Tevki-i refi-i hümayunum (padişahın yüce buyruğu) vasıl olıcak, malum ola ki, tarafınuzdan irsal olman (gönderilen) mektub vusul bulub kıraet olunduktan sonra (mektubun okunduktan sonra) mefhumu malumumuz olmuşdur. On sekiz pare kal’a feth itmişsün. Otuz bin kızak Tersane-i âmireme gönderüb, altmış bin baş göndermişsün. Berhudar olasun. İki cihanda yüzün ak, ekmeğüm sana helal olsun. 

“Bir tuğ reca eylemüşsün. Ya Gazi Bali Beg, daha bir tuğ zamanı degüldür. Gerçi sen bize bu hizmeti ve eyüliği eyledün. Ben dahi senün eyüliğün mukabilinde üç eyülik eyledük…

“Biri budur ki: Size ‘Emirü’l Müminin’ hitabetiyle hitap eyledük. İkincisi budur ki: Sana hil’at-i fahire gönderdük. Üçincisi: Hazret-i Rasulü Ekrem sallal-lahü teâla aleyhi ve sellem efendimüzün tuğın virdük. Nefsine gurur getürmeyesin.

“Seni bu üç nesne ile ta’zim ü tekrim eyledük (yücelttik). Bunların üzerine asla bir ihsan olmaz. İmdi sen dahi bu eyüliklerin şükrini yirine getürmeye sa’y eyleyesün (çalışasın) ve her iş Allah’dan bilesün ve zinhar (katiyyen) nefsüne gurur getürmeyesün. ‘Kendü kılıncum ile bu kadar memleket feth eyledüm’ dimeyesün. 

“Memleket Allah’undur. Saniyen Hazret-i Peygamberündür. Salisen emr-i Hak ile Halifenündür ve Beg (bey) olmak iki kefelü bir terazidür. Bir kefesi cennet bir kefesi cehennemdür. Şunlardan olagör ki, gözleri uyur ise kalpleri uyanukdur. Cümlenin ser-çeşmesi (başı) adidur. Anı idegör ki, bir günün ibadete sayılur. Hak subhanehu ve teâlâ cümlemüzi adil kullarından eyleye. Ser’asker ve Beglik hesabiyle hükmün yüridüği yerlerde olan zulm ü ta’addiden (tecavüzden) ruz ı mahşerde bize itab olur ise senün damenüne (yakana) yapışam. Ola ki, ol günde şerm-sâr (mahcûb) olmayub yakanı selamet ile alasun ve bir âdemi hizmete kullanmak murad idünürsen zinhar zahiri haline itimad eylemeyesün. Çok kimseler var ki, elinde fursat olmadığı vakit salah yüzini gösterirler. Eline fursat girdüği vakitde Nemrud olur.

“Velhasıl âdemleri tecrübe ile kanaat etmeyüb behemehal aldanmayasun. Göz kulak tutasın. Kaçan begler ve vekiller eyü âdem olsa reayamın hakki hali eyü olur. Reaya beglerün çerağı gibidür, her kimün dikilür hali yaman olur ve bazı kimseler vardur ki, gündüz saim (oruçlu) gice kaimdürler (namaz kılarlar). Amma putperestlerdür. Şunlardır ki, mala muhabbed idenlerdür. Halkı mal sevmekten özge azdırıcı nesne olamaz. İmdi sen daha fâni olan şeye meyl ü muhabbet eylemeyesün. Nimeti amme-i ibadullah üzerine mebzul (bol) idesün. Kerem elin açasun. Hased üzere olmaktan begayet (pek çok) ihtiraz idesün (çekinesun). Nisabımız mahsuli harcümüze vefa itmez (gelirimiz giderimizi karşılamaz) deyü bî-huzur (huzursuz) olmayasun. İhtiyaç ü zaruret vâki olur ise buraya bildiresün. Mevcud bulunan hazineden sana üç dört yüz kese harçlık virmeye aczim yoktur. Fetholunan kal’alarun emvalü erzaklarını Beyt-ül mâl-i müslimin içün ahz ü kabz (kendine mal etmek) eylemeyesün. Zinhar rızayı hümayunum yokdur. Beyt-ül-mâl içün bir mikdarını alüb bakisin Asker-i İslâm’un hakkıdur ve askere riâyet eyleyesün…”

Yerimiz bitti, mektubumuz bitmedi, devam edeceğiz inşallah…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23