• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Sigaraya övgüler düzen eczacı

29 Haziran 2016
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Dünkü yazımızın birinci cümlesini hatırlayalım…

“Zaman değişiyor. Zamanla birlikte kanaatlerimiz, algılarımız, kabullerimiz de değişiyor”…

Yazıya böyle girmiş ve Refî Cevat Ulunay’ın şişmanlığı öven bir yazısını özetlemiştik… 

Bugün de sigara hakkında bir yazı paylaşmak istiyorum…

Sanmayın ki, paylaşacağım yazı sigara aleyhine bir yazıdır. Tam tersi, sigarayı öven bir yazıdır bu: Bugünkü algımızın tam aksi istikamette yani…

Ama konuya girmeden, sigaranın envai çeşit kansere zemin hazırladığı yolunda ciddi bulgular olduğunu hatırlatayım.

Anlaşılan yazının kaleme alındığı tarihte böyle bulgular yoktu. Hatta bizim oralarda sigaraya “delikanlının bastonu” derler, gençleri teşvik ederlerdi. Bir nevi statü göstergesiydi. 

Bu yüzden herkes elinde ya da ağzında sigara ile fotoğraf çektirirdi. Meselâ Kemal Atatürk’ün neredeyse sigarasız fotoğrafı yoktur. Ama bilgisayar sağolsun, iki tıkla sigara yok edilebiliyor (Kemalist savcılar duymasın: Alimallah, “Atatürk fotoğrafına müdahale” soruşturma açabilirler; yasalarımız buna müsait!). 

Şimdi gelelim Hilal Eczanesi’nin kurucusu ve sahibi İzmirli eczacı Kemal Kâmil Aktaş’ın “sigara” yazısına: Eminim bu “ters mantık” sizi gülümsetecektir... 

“Bir lahza (an) için bütün dünyada, hatta bizim memlekette, sabahleyin bir sigara ikrahı (tiksinmesi) tasavvur ediniz…

“Sigaranın lâfından kaçan kaçana… Vaziyeti bir düşününüz: Memleketin bütün iktisadi vaziyeti altüst olmuş; öyle ya, tütün diken zürra (ekip-biçerek geçinenler, çiftçiler) iflas etmiş, tütün üzerine avans veren bankalar müşkül mevkie düşmüş, devlet inhisarı (tekel) vaziyet karşısında durmuş, tütün bayileri kendilerine başka iş aramaya koyulmuş, sokaklarda kapanan tütüncü dükkânları, caddelere büyük durgunluk vermiş…

“Kibrit sarfiyatı, dolayısıyla, azalmış, sigara kâğıdı kaçaklığı mahiyetini kaybetmiş. Nikotinin tesiriyle durmuş iştahlar çoğalmış, et, sebze, ekmek, pirinç gibi yiyim maddelerinin sarfiyatı çoğalmış, sigara kutuları için kullanılan mukavva piyasasında bir durgunluk başlamış, ağızlık, pipo, çubuk işleri de mayna vermiş (durmuş), büyük bir amele (kitlesi) işsiz kalmış, bütün bunlar memlekette büyük buhranlar doğurmuştur.

“Ben bunu ve bunun etrafında doğan ve büyüyen neticeleri düşündükçe, size sakın sigarayı terk etmeyin diyorum. 

“Zaten siz sigarayı terk etseniz, sigara sizi terk etmeyecek.

“Meselâ bir yemek masasındasınız. Kâfirin, helezonlar yaparak kıvrılan dumanındaki zevkten vazgeçmek nasıl mümkün olabilir ki?.. 

“Böylesine güzel bir şey bırakılamaz. Hatta daha da çok zevk almanızı istiyorum. Yapacağınız tek şey onu azaltmaktır: Sigara içmeyi seyrekleştirirseniz, göreceksiniz ki sigaranın zevkini daha iyi çıkarıyorsunuz (Yedigün, Ocak 1937).

İşte böyle dostlarım! Zaman değiştikçe algılar da, kanaatler de, görüşler de değişiyor…

Bugün birileri böyle bir yazı yazacak olsa, eminim “deli” diye tımarhaneye kapatırlar…

Haklı da olurlar. Bu kadar zararlı bir nesneye övgü düzmek “akıllı” işi olmasa gerektir.

Siz siz olun, 937’lerin aklına uymayın. En iyisi sigaraya hiç başlamayın. Başladınızsa, terk edin. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23