• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Yavuz Bahadıroğlu
Yavuz Bahadıroğlu
TÜM YAZILARI

Yıllar eskidi bende

02 Ocak 2015
A


Yavuz Bahadıroğlu İletişim: [email protected]

Yılları gel bana sor, yıllar eskidi bende…

Bitmez tükenmez yollar, yollar eskidi bende.

Yağmur susuz yağıyor, denizler kupkuru çöl;

Kış ile yaz karıştı, çöller eskidi bende…

Güzel olan ne kaldı?.. Mevsimler bile yorgun,

Suyu kesildi canın, göller eskidi bende.

Dağlar, ah karlı dağlar: Yel savurdu, el aldı…

Buza döndü yüreğim, kışlar eskidi bende.

Uzun süre önce yazdığım bir karalama ile başlamak istedim, yeni yıl (2015) yazılarıma…

Her şeyin eskidiği bir dünyada yılların sürekli yenilenmesi çok garip: Ama sahi, yenileniyor mu, yoksa biz mi öyle sanıyoruz?

İster Hicrî, ister Rumî, ister Milâdî; kısacası hangi takvim esasına göre olursa olsun, her yıl, yeni bir başlangıç, yeni bir umut, yeni bir ufuk, yeni bir beklentidir, ancak değişen yıllara rağmen, mânevi âlemimizde hiçbir şey değişmiyor…

Tamam, maddi alanda biraz daha gelişiyoruz, kalkınıyoruz, büyüyoruz, zenginleşiyoruz; ama ya sevgi, barış, kardeşlik, hoşgörü beklentisi?..

Bunlar yeni yıl mesajlarında kalıyor. Umutla girilen her yeni yıldan, maalesef hüsranla çıkılıyor! Nice yeni yılları, birbirimize karşı yoğun nefret ve o nefret ekseninde ürettiğimiz envai çeşit kavgalarda tüketiyoruz.

Bendeniz artık yoruldum. O kadar ki, “yeni yıl yazısı” bile yazmak istemiyorum!

2014 yılı başıydı… Önüme küçük ebatlı kalın bir cilt koydular: “Buyurun” dediler, “yeni duvar takviminiz.” 

O kadar kalın gözüküyordu ki, bitmeyecek gibiydi…

Yaşanan (yahut yaşanır gibi yapılan) her günün akşamında, takvimden bir yaprak koparmaya başladım.

Pazartesi, Salı, Çarşamba… Bir, iki, üç, dört… Derken, yılsonuna doğru baktım, iyice incelmiş.

Yılın son günlerinde ise sadece birkaç yapraktan ibaret kaldı. Düşündüm: Ömür de böyle bitmiyor mu?

Bir gün (yaprak) bir gün daha, derken…

Her gün ömrün bir yaprağıdır. Ya ebediyette âbideleştirirsiniz, ya da çöpe atar yok edersiniz.

Her yılın sonunda başımızı ellerimizin arasına alıp düşünmek zorundayız:

“Günlerim birikti mi, yoksa çöpe mi gitti”?..

Yıllar yılların arkasına takılıp gidiyor…

Her gün bir yaprağı düşüyor ömrün…

Çocukluktan gençliğe, gençlikten yaşlılığa akıyoruz.

Ömrünüzü, duvar takvimi gibi yenileyip tekrar duvara asamayacağınıza göre, giden geri gelmeyecek!

Bir anımızı bile tekrar yaşayamayacağız.

Bir gün öleceğimizi hepimiz biliyoruz…

Hayat ağacımızın yaprakları, tıpkı takvim yaprakları gibi, bir bir düşecek ve nihayet bitecek…

Hepimiz günün birinde dünyaya ve dünyada sahip bulunduğumuz tüm fani değerlere veda edeceğiz…

Buna rağmen dünyayı sırtlayıp götürmekten, fani lezzetlerde ebedi mutluluklar aramaktan ve kavga üretmekten vazgeçmiyoruz. Halbuki “fani” lezzetlerden “ebedi” mutluluklar çıkmaz!

O zaman kavgaya ara verip, heden kendimizi sorgulamaya başlamıyoruz?

İyi yıllar dileyip bitireyim en iyisi.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23