• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

“Arkadaşa uygun eş" de nedir?!..

29 Mart 2017
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

“Break, Break!..”

1980’li yıllarda “halk bandı” ismi verilen frekans aralıklarında;

“Arkadaş arıyorum arkadaş!.." sözlerinden önce duyulan telsizlerin sesidir.

Hani;

Kemal Sunal’ın “Yakışıklı”adlı filmde, “Yalnız kalpler” rumuzlu kızla, telsizle sohbet ettiği sahnede duyulan ses var ya işte o...

Bilindiği gibi;

telsizle flört,  “chat”in atası sayılıyor.

Sonrasında ise,

bilgisayarın hayatımıza girmesiyle her köşe başında mantar gibi türeyen “internet cafe”leri yüzünden telsiz, yerini;

MIRC, ICQ, MSN gibi sohbet programlarına bıraktı..

Chat’la birlikte;

Tacizler,

Küfürler,

Ahlaksızlıklar!..

Ve olduğundan farklı davranmaya başlayan insanlar çoğaldı.

Öyle ki;

2000’li yılların başında, Türkiye’nin en büyük sohbet sitelerinden birinin üst yöneticisi;

Chat yaparken "bayanım" diyenlerin çoğunluğunun erkek olduğunu söylemişti.

Bu nasıl bir sapkınlıktır?anlamak mümkün değil.

*

Müslüman ve muhafazakâr gençler o dönem, 28 Şubat’ın zulmü altında inim inim inlerken, seküler gençlik;

sanal alemde “flört” peşinde koşturup, “hafifleştirilmiş” dedikleri zinanın şehvetli kollarına kendilerini teslim etmişti.

Tabi gençleri teşvik edenleri de unutmamak lazım...

*

Hiç unutmam!..

2004 yılıydı.

Vakit gazetesinde çalışmaya henüz başlamıştım.

O dönem pek tanımadığım, şimdilerde ise;

“casusluk”tan dolayı firar ederek Almanya’ya sığınan, FETÖ işbirlikçisi Can Dündar’ın “chat” hakkında bir yazısını okumuştum…

Dündar;

"Sanal insanlar"ın, gündelik hayattakilere göre kendilerini çok daha dürüst ifade” ettiğini söylüyordu.

Bu tezini de, Oscar Wilde adlıkulampara’nın;

"İnsan kendi kimliğiyle konuşurken pek az kendisi gibidir; ancak ona bir maske verildiğinde gerçeği anlatır" sözüne dayandırıyordu.

Dündar'a göre;

Chat yapanların "rumuz"ları maske yerine geçiyordu.

“Gündelik rollerini oynarken bastırmak zorunda kaldıkları asli kişiliklerini, internette bir rumuzun ardına gizlenerek doyasıya yaşayabiliyorlar.

Yani, sanal dünyadakiler gerçek..

...gerçektekiler ise sanal...”dı.

*

Aslında Can Dündar haksız da değil hani.

Malum,

17-25 Aralık Yargı Darbesi’ne kadar gerçek bir Mümin ve Müslüman sandıklarımızın, aslında sanal tipler olduklarını…

Gerçekte birer psikopat katil ve mankurt olduklarını ancak yüzlerindeki maskeler kalktığında öğrenebilmiştik.

Abi-abla kılıklı bu P.İ.Ç.(Paralel İhanet Çetesi)’ler,

hakikaten, gerçek yüzlerini ancak sanal âlemde birbirlerine gösteriyorlardı.

*

Baykal’ın ve MHP’lilerin kasetlerini sanal basında yayan, ürettikleri sahte ses kayıtlarını sosyal medyada paylaşan, tweetleri ikiye katlayan bunlar değil miydi?

Hele o “hoca” kılıklı“şarlatan”ın yüksek dinlemeye bağlı“alüfte” muhabbetlerine ne demeli?

*

Önceki gün Anadolu Ajansı’ndan geçen bir haberde, FETÖ’cülerinson sapkınlıklarından bahsediyordu.

Meğer,

FETÖ mensupları, darbeyi organize ettikleri telefon uygulaması“ByLock”u, “çöpçatanlık” için de kullanıyorlarmış.

İzmir'de,

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, örgüt elebaşıFetullah Gülen'in bir numaralı sanık olduğu davanın dosyasına giren bilirkişi raporuna göre;

  1. İ.Ç’ler, "ByLock”uçöpçatanlık mesajlaşmalarında kullanmışlar.

Raporda, çözümlenen bir mesajın içeriğinde, örgüt mensubu:

- "Abi yaşıyor musun?dediği, diğer örgüt üyesinden;

“Ya, boşanan bir arkadaşıma uygun bir aday çıkar mı? (…) Boşanmış ama hizmeti bilen bir bayan da olabilir." diyerek “eş” bulmasını istemektedir.

Görüyorsunuz değil mi?

Normalde "münasip"denilerek aranması gereken eş adayı, FETÖ'cüler arasında eşya aramak gibi"uygun"bir hale gelmiş.

Bekâr üyelerine  "albüm”lerden eş seçtirerek “katalog evlilik” yaptıran FETÖ’cüler,

anlaşılanikinci el eş adaylarınısanal programlardan birbirlerinepaslıyorlarmış.

*

Aslında bu MaklubeCanavarları”nın;

yüzlerinde“maske” olduğunda nasıl bir ahlaksıza dönüştüklerine dair en iyi örnek;

17 – 25 Aralık’tan sonra herkese“muta nikahı” iftirası atıp, esasında kendilerinin o yollara tevessül ettiğinin ortaya çıkmasıydı.

Bilindiği gibi;

Gülen’e en yakın isimlerden ve örgütün “Molla Heyeti”üyesi olan üst düzey (!) bir alçağın, paralel yapının tabanındaki evli bir kadınla otelde yasak ilişkide bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Mahut yasak ilişki sonrasıFETÖ’cüler, önüne gelene muta iftirası atmaya son vermiş, dut yemiş alçaklara dönmüşlerdi.

*

Görüldüğü gibi;

Yıllarca yüzlerindeki “badem bıyıklı” maskelerle takiye yapan FETÖ’cüler,

esasındaahlaksızın, namussuzunönde gidenleriymiş.

Bu mesiyanikörgüt,

resmenpara ve kadın etrafında şekillenmiş.

Tüm bu olanlara rağmen ablalık müessesesinin halen çökmemesi de anlaşılır iş değil!..

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23