• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Bay Kemal’in bir danışmanı daha FETÖ’cü çıktı!

18 Nisan 2018
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Adı, Oğuz Aktürk.

Henüz bir aylık “Uzman Onbaşı”yken,

15 Temmuz gecesi, FETÖ’nün darbe kalkışması sırasında,  “FSM köprüsünün kapatılması”nda görev aldığı için;

 "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan tutuklu olarak yargılanıyordu.

4 Nisan günü,

Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında bulunan “büyük salon”da görülen karar duruşmasında, savunmasını tamamladı.

Aktürk savunmasında,

O gece, darbe girişimi öncesinde tanklara mühimmat yüklendiğini belirterek;

“Ben, tank şoförüyüm. O gün ise tank komutanımız Azim Alan’dı. Ona nereye gideceğimizi sordum, bilmediğini söyledi. Yolda ilerlerken önümüzdeki tankın bir araca çarptığını ve içindekilerin yaralandığını öğrendik. Yardım etmek maksadıyla hızımı kestim. Komutanımıza ‘Yardım edelim’ dedim. Kaza geçiren araçtaki vatandaşa yardım edeceğimizi düşünüyordum. Tank komutanın emriyle yolumuza devam ettik”  dedi.

Araya giren mahkeme başkanı Mustafa Çakar’ın;

“Kullandığınız tank bir aracı eziyor, çiğniyor. Bir anormalliğin olduğunu düşünmedin mi?”şeklindeki sorusuna ise;

“Kışladan çıkmadan tatbikat var deniliyordu. Sonra terör saldırısına müdahale edilecek dendi. Önümüzdeki tankın bariyeri ezerek karşı şeride geçmesini ise olayın ciddi olduğunu ve acil müdahale edilmesi yönünde yorumladım” şeklinde cevap verdi.

“Terör sebebiyle köprüye getirildik”lerini,  nereye gideceklerini ise kışladan çıktıktan çok daha sonra öğrendiklerini belirten Aktürk;

 Olay gecesi babasının kendisini arayarak;

“Oğlum televizyonda asker her yerde güvenlik önlemi aldı. (…) Darbe var” sözlerinden sonra darbeden haberdar olduğunu…

Vatandaşların köprüye gelmesiyle,  içinde bulunduğu durumun “darbe” olduğunu anladığını iddia etti.

“Benim silahım yoktu, silah da kullanmadım” diyen Aktürk, görevine yeni başladığını, darbe girişimi niyetiyle hareket etmediğini ileri sürerek;

“İçimizdeki bu teröristlerce kandırıldım. Bizi bir cehennemin içine attılar. Biz devletimize, milletimize karşı değiliz. O şerefsizlerden değiliz” diyerek, savunmasını tamamladı.

*

Evet!..

Henüz mesleğinin başında, kendisini bir “alçak darbe kalkışması”nın içinde bulduğunu iddia eden Uzman Onbaşı Oğuz Aktürk’ün savunması böyle.

Sanırım bu savunmayı kim okursa, Aktürk’e acır, onun suçsuz olduğunu düşünür ve bir an önce tahliye edilip, özgürlüğüne kavuşmasını isterdi.

Zaten duruşma öncesi, beklentiler de o yöndeydi.

Baronun kendisine tahsis ettiği avukat dahi ona “beraat edebileceği” yönünde ümit vermişti.

Öyle ya!

Hepi topu bir aylık askerdi ve daha neler olup bittiğini anlamadan, kendini alçak bir darbenin içinde bulmuştu.

*

Fakat mahkemenin kararı beklenenden farklı oldu ve Oğuz Aktürk beraat edemedi.

Aktürk;

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan “müebbet” cezası aldı.

Çünkü o da en az, darbe kalkışmasında aktif rol alan diğer FETÖ’cüler kadar “takiyeci” ve “alçak”tı.

Savunması ise, baştan aşağı yalan ve kurguydu.

Eğer,

Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Adli Bilişim Büro Amirliği görevlileri, cep telefonundan silinen ve Aktürk’ün  o gece neler yaptığını gözler önüne seren mahut görüntüleri kurtarmamış olsalardı, belki de gerçek, hiçbir zaman ortaya çıkmayacaktı.

Savunmasında;

Ezdikleri “sivillere yardım etmek maksadıyla tankın hızını düşürdüğünü” iddia eden Aktürk’ün;,

Aslında,  yaralıları hiç umursamadığını…

Hatta!..

 15 Temmuz 2016 gecesi, saat 21.42’den başlayarak 23.45’e kadar onlarca video çektiğini…

Söz konusu videolarda;

“Görev başladı, Hadi Ya Allah Ya Bismillah… Allah yüzümüzü kara çıkartmasın İnşallah.. Leoparlar E-5 de E-5, tanklar E-5 de.. Hadi bakalım Ya Allah Bismillah gidiyorum abi” şeklinde, kahkahalar eşliğinde naralar attığını…

Tankı kullandığı sırada, değişik açılardan bol bol “selfie”ler çektiğini hiç kimse öğrenemeyecekti.

Yazı içerik resmi

Görüyorsunuz değil mi?

Savunmasında;

“Hiçbir şeyden haberi olmadığını” iddia eden…

“Teröristler” ve “O şerefsizlerden değiliz” diyerek, Gülen'in verdiği “küfret, kendini sakla” taktiğini harfiyen uygulayan Oğuz Aktürk adlı bu hain;

sildiği videolar, bilişim uzmanları tarafından kurtarılmasaydı, belki de beraat edecekti.

Kim bilir belki de, görevine bile dönebilecekti.

Allah’tan,

Yalancı Aktürk’ün mumu yatsıya kalmadan söndürüldü de bu sayede hakettiği cezayı aldı.

İnşallah içeride çürüyecek.

 *

Sadede gelecek olursak;

“Köprüde linç edilen askerlerin hakları savunulmalı” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu;

Oğuz Aktürk adlı bu FETÖ’cü hainin nasıl kendini gizlediğini ve “küfret-kendini sakla” taktiğiyle, nasıl az daha tahliye olmanın eşiğinden döndüğünü görür de;

İnşallah bir daha;

"Rütbesiz bir askerin günahı nedir?" şeklinde sorular sorarak, darbeci FETÖ’cüleri aklamaya çalışmaz.

Ayrıca,

Henüz görevinin ilk ayında;

“Leoparlar E-5’de E-5, tanklar E-5’de.. Hadi bakalım Ya Allah Bismillah gidiyorum abi” diyerek, sivilleri eze eze ilerleyen tankın şoförü, nasıl kendi çektiği videoyla belasını buluyorsa...

Kılıçdaroğlu’nun eski danışmanı Fatih Gürsul'dan sonra şimdi de Alper Keten adlı danışmanı, ByLock kullanmaktan belasını buldu.

Bay Kemal farkında mı? Bilmiyorum ama etrafındaki çember gitgide daralıyor.

Böyle giderse,

Köprüdeki FETÖ’cülerin haklarından önce sanırım kendini savunmak zorunda kalacak.

Hem de,

“Erken seçim”in tartışıldığı şu günlerde…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23