• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Zekeriya Say
Zekeriya Say
TÜM YAZILARI

Gezi’deki ‘Lilith’in sürtükleriyiz’ afişi!

27 Şubat 2020
A


Zekeriya Say İletişim: [email protected]

Almanya’nın Hanau kentinde, sırf “yabancı” oldukları için 5’i Türk 9 masum insanın bir nargile kafede öldürüldüğü günün ertesinde,

Avrupa’nın dev havayolu şirketi Ryanair’in İcra Kurulu Başkanı Michael O’Leary’nin;

“Bombacılar genellikle Müslüman inancındaki erkeklerdir” hezeyanında bulunduğu ortaya çıktı.

Saçmalığa bakar mısınız?

Münferit bazı olaylar nedeniyle tüm Müslüman erkekleri potansiyel birer bombacı ilan etmekte bir sakınca görmüyorlar. Fakat kendi bünyelerinde barındırdıkları psikopat katillerin, yabancılara ve özellikle Müslümanlara yönelik ırkçı saldırıları ise basit bir vaka olarak gösteriyorlar.

*

Almanya’da hunharca işlenen cinayetin kanı kurumadan bu kez Gazze Şeridi sınırındaki Han Yunus kenti yakınlarında Siyonist İsrail askerlerinin vahşetine tanıklık ettik. Katiller bu kez öldürmekle yetinmeyip bir de şehit Filistinli kardeşimizin cansız bedenini buldozerle ezip, parçaladılar. 

O buldozeri, Filistinli masum bir gencin cesedi üzerine süren Siyonist şeytan ile Almanya’daki kafeyi basan psikopat katilin vahşet sırasında nasıl bir haleti ruhiye içerisinde olduğunu tahmin etmek elbette mümkün değil ama normal bir annenin çocuğu olsalardı, her ikisi de ahsen-i takvim üzerine yaratılan insanlara o zulmü reva görmezlerdi, diye düşünüyorum. 

*

Aslında bu vahşileri ve aynı dünya görüşüne sahip potansiyel katilleri diğer insanlardan ayıran da bu olsa gerek. Zira onlar sıradan annelerin çocukları değil. 

Hayır! 

Kimsenin annesine iftira atmak gibi bir maksadım olduğu düşünülmesin. Bizatihi onların benimsedikleri ve nesilden nesile aktardıkları efsaneler ve kutsal kabul ettikleri kitapları tarif ediyor, onların annelerini. 

Nasıl mı? 

Gelin aktarılagelen efsanelere birlikte gözatalım:

“Avrupa”, Sami dillerinde; “Güneşin battığı yer” demek.

“Europa” olarak bilinen bu kelimenin “kökeni ise “Erep”ten geliyor.

Erep, Fenike Kralı’nın güzeller güzeli kızının adı!..

Efsaneye göre Erep, Helenlerin tanrı(!)sı “Zeus” tarafından kaçırılır ve “tecavüz”e uğrar!..

Bu tecavüz sonucunda bir sürü çocuk doğar ve geniş bir alana yayılırlar. 

“Erep”in ismi de zamanla evrilir, günümüzde kullanıldığı haliyle “Europa” şeklini alır.

Özetle:

Avrupa, birer zina mahsulü olarak doğan Erep’in çocuklarının yaşadığı yer demektir.

*

Tabii yapılan araştırmalara göre günümüzde Avrupa’da evlilik dışı doğum oranlarının yüzde 50’ye yaklaşmış olması. 

Hatta! 

Estonya, Slovenya, İzlanda, İsveç ve Norveç gibi ülkelerde ise bu rakamın yüzde elliyi de aşmış durumda olması, doğrusu anlatılan efsaneyi desteklemiyor değil. 

*

Avrupa’da doğan her iki bebekten birinin zina mahsulü olmasının da normal hayata yansımasının bedeli elbette ağır oluyor. 

Öncelikle çocuklar bu durumdan rahatsızlar ve babalarıyla ilgili soru sorulmasına dahi tahammül edemiyorlar. Bu tahammülsüzlük de onları şiddete sevk ediyor.

Hattızatında, uzmanlar da ebeveynsiz yahut tek ebeveynle büyümek zorunda kalan çocukların eylemlerine baktıklarında; “bağımlılık, saldırganlık, öfkeyi kontrol etmede ve stresle başa çıkmada güçlük” çektiklerini ve “cinsel kimlik problemleri” gibi birçok olumsuzlukla karşılaştıklarını söylüyorlar…

Böylece, anasız babasız çocukların kavgaya karışmaları, suç işlemeleri ve şiddet eylemleri gerçekleştirmeleri daha kolay bir hal alıyor.

Özetle, başta gurbetçi Türkler olmak üzere Avrupa’da yaşayan Müslümanlara ve yabancılara yönelik artan ırkçı saldırıların altında, Erep’in çocuklarının bir türlü başa çıkamadıkları bu “gayrimeşru”luk kompleksi yatıyor. 

*

Eminim sizler şimdi, Siyonist şeytanlar için nasıl bir “efsane” anlatacağımı merak ediyorsunuzdur. 

Bu seferki efsane kulaktan kulağa değil, bizzat Ezoretik Yahudilerin kutsal(!) kabul ettikleri kitapları, Kabala’dan. 

Malumunuz, kendilerini diğer ırklardan üstün gören Ezoterik Yahudilerin “yaratılış doktrini” farklıdır.

Onlar yalnızca Hz. Adem’in değil, Adem ile birlikte Lilith adında bir kadının da “balçık”tan yaratıldığına inanırlar.

(Eminim “Gezi Olayları”nı yakından takip edenler, orada açılan “Lilith’in sürtükleriyiz” şeklindeki “mor” renkli pankartı hatırlayacaklardır.)

Bir rivayete göre derisinin rengi “mor” olan ve ilk feminist olarak da kabul edilen Lilith, güya eşit koşullarda yaratıldıklarını iddia ederek Hz. Adem’e itaat etmez ve onunla evlenmeyi reddederek iblisle çiftleşir.

Bu gayrimeşru ilişkiden doğan iblisler ise “Ezoterik Yahudiler”in ataları olarak kabul edilir.

Bir diğer ismi “Babil’in Fahişesi” de olan ve Yahudilerin gizemli kutsal kitapları Kabala’da kendisinden bahsedilen işbu dişi şeytan Lilith, Adem ile Havva’nın neslinden doğacak tüm bebekleri öldürmekle tehdit etmişti…

“Fahişe Lilith” her ne kadar bize göre efsane olsa da;

Siyonistler şeytanların; çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden yüzbinlerce insanı rahatlıkla ve vicdansızca öldürmeleri, onların “Lilith”in izinde ve onun manevi çocukları olduklarını, sanırım bizlere yeterince özetliyor.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

gülden

Peki bizler adem ile havadan doğan çocukların yani kardeşlerin birbiriyle çiftlesmesinden doğan çocuklar olarak ne oluyoruz

Eski Türkiye

“Saçmalığa bakar mısınız? Münferit bazı olaylar nedeniyle tüm Müslüman erkekleri potansiyel birer bombacı ilan etmekte bir sakınca görmüyorlar.” diye başlamış, ardından bütün geziyi Lilith’çi yapmakta hiç beis görmemiş arkadaş. Sen önce kendi çelişkilerini hallet de sonra aleme nizam verirsin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23