AKİT MENÜ

Gündem

Erdoğan: Yıkanları ve yıkmaya çalışanları tarih hatırlamayacak

Başbakan Erdoğan: "Hasan Sabbah, Selçuklu'yu yıkmak için, tahrip etmek için sinsice örgütlenmişti, ama Moğollar geldiler, o yıkım ekibini yıktılar, ezip geçtiler. Moğollardan da Alamut'tan da geriye sadece ibretlik hikayeler kaldı. İstanbul defalarca yakıldı, yıkıldı; ama geriye Fatih kaldı, geriye Mimar Sinan kaldı. Yıkanları ve yıkmaya çalışanları tarih hiç hatırlamayacak. Ama taş üstüne taş koyanlar, insan ruhunu sabırla ilmek ilmek dokuyanlar, emin olun hiç unutulmayacaklar. "

2014-02-09 21:38:27
 

Başbakan Erdoğan: "Biz, şehirlerimizin geleceği konusunda umutluyuz. Allah'a şükürler olsun, özgüveni yüksek, umutlu, heyecanlı, birikimli, tarih ve medeniyet bilinci yüksek bir nesil geliyor. Öyle zannedildiği gibi değil, geliyor"

- "Medeniyetleri, tek başına idareciler, sultanlar, padişahlar, vezirler, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar inşa etmezler. Medeniyetleri, bürokratlar, teknokratlar inşa etmezler. Onların hazırladıkları, oluşturdukları zeminde yürüyen milletler, o milletlerin içinden çıkan alimler, gönül insanları, yazarlar, şairler, sanatçılar, medeniyetlerin asıl mimarlarıdırlar"

 

İSTANBUL  - Esenler Belediyesi Şehir ve Düşünce Merkezi'nce düzenlenen ''2. Şehir Yazarları ve Akademisyenleri Toplantısı''nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da belediye başkanı olduğu zaman, kendisinden önceki belediye başkanlarının şehre 13-15 emsal verdiklerini, kendilerinin de bunu 3 emsale indirdiklerini belirterek, "Şimdi, aldığım bazı haberler ve yaptığım incelemelerde de şunu görüyorum; şimdi de maalesef, kusura bakmayın açık konuşacağım, açlar, oburlar, duymayanlar, bu üç emsali, arkadan, sağdan, soldan nasıl dolanarak, plan notlarıyla oynamak suretiyle 'beşe, altıya, yediye çıkarabiliriz' bunu yapıyorlar. Ve plan notlarıyla, şu anda buralara bunu tırmandırabiliyorlar. İşte bunlar şehirlere maalesef ihanet ediyorlar ve şehrin ruhu üzerinde oynuyorlar" dedi. 

Kendilerinin mana dünyasında, şehir ve insanın birbirini inşa eden, birbirinin aynası olan varlıklar olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnsan şehri inşa eder, şehir de insanı… Şehir neyse, insan da odur, insan neyse, şehir de aynen odur… Her ikisi de insan da şehir de topraktan gelmişlerdir. İnsan, topraktan yaratılmıştır ama insana baktığınızda toprak değil, beden görürsünüz. Gönül gözüyle bakabilirseniz, ruhu görürsünüz, canı görürsünüz. İşte aynı şekilde, şehir de bir toprak yığını, taş yığını, beton ve asfalt yığını değil, adeta ruhu olan, adeta canı olan, tıpkı insan gibi yaşayan bir varlıktır. İnsandan ruhu aldığınızda geriye nasıl bir et yığını, kemik yığını kalırsa, inanın, şehirden de ruhu aldığınızda, geriye sadece bir toprak yığını kalır." 

  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Betonun, asfaltın, çimentonun, kaldırım taşının, mevzuatın içinde kaybolmuş değil, bu aziz milletin tarihindeki şehir medeniyetini kavramış, o medeniyeti her bir taşa yeniden yansıtmaya çalışan belediye başkanlarına ihtiyacımız var. Biz, şehirlerimizin geleceği konusunda umutluyuz. Allah'a şükürler olsun, özgüveni yüksek, umutlu, heyecanlı, birikimli, tarih ve medeniyet bilinci yüksek bir nesil geliyor. Öyle zannedildiği gibi değil, geliyor" dedi.

Kaybettikleri, yitirdikleri neyse öncelikle onu fark etmeleri, bulmaları, ona yeniden sahip olmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, İstanbul'un 1900 yılındaki nüfusunun yaklaşık 1 milyon olduğunu, 1920'li yıllarda şehrin nüfusunun 681 bine kadar düştüğünü, İstanbul'un savaşlarda en az kaybı vermesine rağmen, nüfusun yaklaşık 300 bin kişi azaldığını dile getirdi.

Erdoğan, millet olarak, 1. Dünya ve Kurtuluş savaşlarında gençleri yitirmekle kalmadıklarını, münevverlerini, sanatçılarını, alimlerini de yitirdiklerini kaydederek, 10 yıllar boyunca süren savaşta yüzbinlerce gençlerini kaybettiklerini sonra üzerine bir büyük darbe daha aldıklarını, bu dönemde, tarihlerinden, medeniyetlerinden, ecdatlarından, kitaplarından ve kütüphanelerinden, kitabelerinden, hatta mezar taşlarından acı bir kopuş yaşadıklarını ifade etti.

- "Birbirimizden koparıldık"

Erdoğan, Mimar Sinan'ın türbe kitabesinde "Geçti bu demde cihandan pir-i mimaran-ı Sinan/ Ruhu için Fatiha ihsan ede pir-ü civan" dizesinin yazdığını belirterek, Mimar Sinan'ın türbesindeki kitabeyi dahi anlamaktan aciz bırakıldıklarını, öyle bir nesille şu anda karşı karşıya olduklarını, birbirlerinden koparıldıklarını aktardı.

- "Bize bir tek Mimar Sinan yetmez"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bir toplum, bir millet, bir medeniyet, asıl ruhunu kaybettiği zaman her şeyini kaybetmiştir. Bunu bildikleri için, dikkatinizi çekiyorum, bizim millet ve medeniyet olarak ruhumuzu esir almak, ruhumuzun gıdalarını, ruh kökümüzü oluşturan kaynaklarımızı kurutmak istediler. Başarılı oldular mı? Evet, bir dönem, maalesef, kısmen de olsa başarılı oldular. Ama Allah'a hamdolsun, o ruhu silemediler, o ışığı söndüremediler, milletin ruhundaki nuru, tam olarak zulmete, yani karanlığa çeviremediler. Şehirlerimizin ruhundaki yıpranma, emin olunuz, aslında, milletimizin ve medeniyetimizin ruhundaki örselenmenin somut bir neticesidir. Burada şu hususun özellikle altını çizmek istiyorum. Medeniyetleri, tek başına idareciler, sultanlar, padişahlar, vezirler, cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar inşa etmezler. Medeniyetleri, bürokratlar, teknokratlar inşa etmezler. Onların hazırladıkları, oluşturdukları zeminde yürüyen milletler, o milletlerin içinden çıkan alimler, gönül insanları, yazarlar, şairler, sanatçılar medeniyetlerin asıl mimarlarıdırlar. Hazreti Mevlana olmasaydı, Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevi olmasaydı, acaba Selçuklu olabilir miydi? Şeyh Edebali olmasaydı; Mimar Sinan, Molla Gürani, Akşemsettin, Hacı Bayram Veli olmasaydı, acaba Osmanlı cihan devleti olabilir miydi? Tek başına güç, tek başına para, finansman, imkan, akıl olması, ne medeniyet inşa etmek, ne de medeniyetin tezahürü olan şehirler inşa etmek için yeterli değildir. İşte onun için ben her zaman söylüyorum: Bize bir tek Mimar Sinan yetmez; onlarca, yüzlerce Mimar Sinan'a ihtiyacımız var. Bize bir tek Turgut Cansever merhum yetmez, bizim binlerce Turgut Cansever'e ihtiyacımız var."

Kimlik bunalımı yaşayan, özünden, ruhundan, tarih ve ecdadından uzak nesillerin buna göre şehirler kuracağını belirten Başbakan Erdoğan, ama ecdadını tanıyan, tarihini bilen, tarihinden aldığı ruhla geleceğine formüller üreten nesillerin yeni şehirlerin de mimarları olacağını vurguladı.

Erdoğan, "O ruh olunca gider Orta Asya'da da ihya edersiniz, Balkanlar'da da inşa edersiniz, ülkenizde de bu eserleri inşa edersiniz. Yeter ki o ruh sizde olsun" ifadelerini kullandı.

- "Biz de oralardan geldik"

Başbakan Erdoğan, gecekondularla sadece şehirlerin değil, birkaç neslin kaybedildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Gecekondularda, mum ışığında, soğukta, tozun, çamurun, gürültünün içinde ders çalışıp, üniversite okuyup, mimar, mühendis, idareci, bilim insanı, sanatçı olan çok sayıda kardeşimiz var. Sabahın dondurucu soğuğunda, anneler kalktılar, odun, kömür taşıyarak sobaları yaktılar, çocuklarına bir kuru ekmekle kahvaltı hazırladılar. Biz de oralardan geldik. O çocuklar, karın, yağmurun, çamurun içinde, altı delik ayakkabılarla, yarım saat, 45 dakika, 1 saat yol yürüdüler ve yanakları pancar gibiydi, ayaklar adeta renk değiştirmişti. Böyle okuduk, böyle yetiştik. Saatlerce otobüs duraklarında bekleyerek, tıklım tıklım otobüslerde saatlerce yolculuk yaparak okul bitiren bir nesil, artık bugünün Türkiyesine yön veriyor. İnanın, şartlar daha iyi olsaydı, o ailelerden çok daha fazla çocuk okuyacak, bugün bulundukları konumdan çok daha iyi yerlere geleceklerdi. Göreceksiniz, şu anda çok daha iyi şartlarda yaşayan, çok daha iyi şartlarda okuyan çocuklar, iş hayatında, sosyal hayatta daha iyi konumlara gelecekler. Buna inanıyorum. Biz, düne göre daha iyisini yapmaya çalıştık. Yeni nesiller bizden daha iyisini yapacak. Sonraki nesiller inşallah ideali yakalayacaklar. İşte onun için umudumuzu hiç kaybetmeyeceğiz."

Erdoğan, yazar ve akademisyenlerin herkesten daha büyük sorumluluk taşıdığını vurgulayarak, katılımcılara şöyle seslendi:

"Emin olun, sizin omuzlarınızdaki sorumluluk, siyasetçinin de belediye başkanının da bürokratın da sorumluluğundan daha büyüktür. Yitik değerlerimizi keşfedecek olanlar, sizlersiniz. Medeniyetimize yeniden güç kazandıracak olan, sizlersiniz. Geçmişin ihtişamlı şehirlerine benzer, yaşanabilir, güzel, kalbe hitap eden, kalbin içindekini aksettiren şehirleri kuracak, o şehirleri kuracak nesillere istikamet çizecek olan sizlersiniz. Mimar Sinan'ın ustalığı kadar, ondaki tasavvuru, ruhu, aşkı, bunun yanında tevazuyu, güzel ahlakı hatırlatacak ve okuyucularına, öğrencilerine bunu nakledecek olan da sizlersiniz. İnşa süreci, çok uzun soluklu bir süreçtir. Malzemesi insan olan, malzemesi aşk olan, iman olan, ilim olan, er ya da geç eserini ortaya koyar. Unutmayalım, eser müessiriyle güçlüdür. İşi tahribat olan da biliniz ki er ya da geç harap olup gider.

Hasan Sabbah, Selçuklu'yu yıkmak için, tahrip etmek için sinsice örgütlenmişti, ama Moğollar geldiler, o yıkım ekibini yıktılar, ezip geçtiler. Moğollardan da Alamut'tan da geriye sadece ibretlik hikayeler kaldı. İstanbul defalarca yakıldı, yıkıldı; ama geriye Fatih kaldı, geriye Mimar Sinan kaldı. Yıkanları ve yıkmaya çalışanları tarih hiç hatırlamayacak. Ama taş üstüne taş koyanlar, insan ruhunu sabırla ilmek ilmek dokuyanlar, emin olun hiç unutulmayacaklar. Güzel şehirlerimiz vardı, inşallah, yine güzel şehirlerimiz olacak. Bundan hiç endişem yok. Asırların ötesinden gelen aşkla, sevdayla, ruh ve heyecanla, güzel şehirler inşa ve imar etmenin mücadelesini her daim sürdüreceğiz. İnsanlarımız gibi güzel şehirlere, güzel şehirlerimiz gibi talihli, bahtlı, huzurlu insanlara, daha güçlü bir millete doğru kararlılıkla inşallah ilerleyeceğiz. Bu kutlu yolculuktaki gayretleriniz için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Kaleminiz de ilminiz de her daim bereketli olsun diye dua ediyorum."

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Esenler Belediyesine, Şehir Düşünce Merkezi'ne emek veren herkese teşekkür etti. 

 

Yorumlara Git

Rusya dost olmayan ülkeler listesini yayınladı! Türkiye dost mu düşman mı?

Zayıflamak uğruna canınızdan olmayın! Bu diyetlerin bedeli ağır

Bu besini gündüz tüketenler yaşadı! İlginç keşif bir anda gündem oldu

Canlı yayında ilginç sesler! Bünyamin Gezer taklit etti sunucu gülmekten yarıldı

Asgari ücret ne kadar olacak? Tüm veriler o rakama işaret ediyor! İşte masadaki rakamlar