Tüm dünyaya yayılmış koronavirüsün tam 92 gün boyunca ülkeye girişine izin vermeyen Türkiye, aldığı etkili tedbirler ile mücadelesini sürdürüyor. Özellikle vatandaşların toplu olarak bulunduğu yerlerde salgının yayılmasını önlemek amacıyla kahvehane, cafe, sinema, düğün salonu, kapalı çocuk oyun alanları gibi mekanların faaliyetlerine geçici süreyle ara verildi. Birçok özel şirket evden çalışma yoluna giderken, bazı firmalar mağazalarını bir süreliğine kapattı... Biz de hem kendi hayatınızı hem de sevdiklerinizin hayatını koruyacak 5 öneriyi okuyucularımızla paylaşıyoruz...

Temizliğe uyalım

Solunum yoluyla bulaşan koronavirüs, öksürük ve hapşırık yolu ile bulaşıyor. Bağışıklık sistemi zayıf olan yaşlılarda etkisini daha çabuk gösteren ölümcül virüs, vücudu hızlıca ele geçiriyor. Özellikle Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı hijyen kurallarını göz ardı etmeyelim. Ellerimizin temiz olduğundan emin olunmadan asla ağız, burun ve gözlerimize dokunmayalım. Kişisel temizlik ve hijyen koşulları dikkate alınırsa virüsten korunmak mümkün olabilir.

Evde kalalım

Hem devlet hem de uzmanlar sürekli olarak evde kalmanın, hem kişinin kendi sağlığı hem de çevresinin sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu dile getiriyor. Ülke olarak bu zorlu durumu minimum hasarla atlatmak, yayılmayı azaltmak, koca çınarlarımızı riske sokmamak için evden çıkmamız önem arz ediyor.

Mesafeyi koruyalım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Bu süreçte en çok hassasiyet göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimize ve diğer insanlarla olan mesafemize dikkat etmektir” demişti. Sosyal bir birey, gündelik hayatına hiçbir şey olmamış gibi devam ettiğinde, 30 gün sonra 406 kişi ile ortalama temas ediyor. Yüzde 50 daha az sosyalleştiğinde bir kişi 30 gün sonra 15 kişi ile temas ediyor. Kişi, yüzde 75 daha az sosyalleştiğinde, 30 gün sonra 2,5 kişi ile temas ediyor. Böylelikle koronavirüsün bulaşma ve yayılma oranında ciddi bir düşüş yaşanıyor.

Kul hakkına riayet

Diyanet’in koronaya karşı aldığı “camilerde toplu namaza ara verme” kuralına uymamız gerekiyor. Aksi halde kul hakkına girebiliriz. Başkalarının ve toplumun sağlığını tehdit etmek caiz değildir. Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı da koronavirüs konusunda halkı bilinçlendirmek için hazırladığı hutbesinde, “Tedbir Mümin’den takdir Allah’tan” ifadelerini kullanmıştı.

İbadetlere devam

Din İşleri Yüksek Kurulunun koronavirüs nedeniyle cuma ve vakit namazlarına ara verilmesi kararı, geçtiğimiz günlerde hayata geçirildi. Tüm ülke çapında geçerli olacak karara göre camiler açık tutulacak ancak vakit namazlarında cemaatle namaz kılınmayacak. Ezan ise okunmaya devam edecek. Camilerde cemaatle namaza verilen aranın rehavet oluşturmaması için ibadetlerimizi eksiksiz bir şekilde evde yerine getirelim.