Taha Emre ÖZDEMİR  yeniakit.com.tr 

Yeniakit.com.tr'ye konuşan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Kurucu Başkanı İsmail Yılmaz, "Geride dönem dönem sevindiğimiz, dönem dönem de üzüldüğümüz bir 10 yıl bıraktık. Her ne olursa olsun biz Mavi Marmara ile bu davayı kazandığımızı düşünüyoruz. Davamız mazlumların sesi olmaktı ve çok şükür bunu başardık." ifadelerini kullandı.

'FETÖ gerçek yüzünü ilk defa Mavi Marmara ile gösterdi'

FETÖ'nün Mavi Marmara olayı ile ilk kez gerçek yüzünü gösterdiğini belirten Başkan Yılmaz, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Türkiye ile Mavi Marmara saldırısından sonra ayrıştı. FETÖ ülkemizle ilk makas ayrımını Mavi Marmara ile yaşadı. Mavi Marmara, FETÖ'nün Türk Milleti ile ters düştüğü ilk süreçtir. FETÖ, bize kendisini farklı gösterse de Mavi Marmara'dan sonra bu imkanını kaybetti. Bu süreç 15 Temmuz hain darbe girişimine kadar devam etti." diye konuştu.

'Mavi Marmara Türkiye'deki ablukayı da kırdı'

İHA ve SİHA'ların mimarı Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar'ın 2019 yılında düzenlenen Teknofest'teki konuşmasına dikkat çeken İsmail Yılmaz, "Sayın Bayraktar oradaki 2019 yılında Teknofest'te yaptığı konuşmasında 'Mavi Marmara olayı gerçekleştiğinde Türkiye ile İsrail ilişkileri bozuldu ve onlardan İnsansız Hava Aracı (İHA) desteği alamadık. Bu durum bizim önümüzü açtı ve İHA konusunda dünyanın en iyilerinden birisi olduk' ifadelerini kullanmıştı. Mavi Marmara, Gazze'nin ablukasını kırmaya çalışırken farkında olmadan Türkiye'deki çok ciddi bir ablukayı da kırdı." dedi.

'Davamız son nefesimize kadar devam edecek'

Mavi Marmara davasının devam ettiğini vurgulayan Başkan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı.

"Türkiye'de anlamsızca ve temeli olmayan bir yolla davamız düşürülmüş olsa da bizim davamız sürüyor. Biz ülkemizin İsrail ile yaptığı anlaşmayı doğru bulmadığımızı her platformda ifade ettik. Ülkemizdeki davaların düşürülmesi hakkımızın yendiğini düşünmemize sebep oldu ama Mavi Marmara davası uluslararası platformlarda sürüyor. İnancımıza göre önemli olan bir davada istikamet sahibi olmaktır ve biz istikametimizi bozmadan davamıza devam ediyoruz."