Faruk Arslan  İstanbul 

Ordu personelinin manevi gücünü sağlayan Din İşleri Subaylığı, yerli ve modern askeri teçhizatlarla gücüne güç katan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en ciddi eksiği olarak gösteriliyor. Türkiye’de dağ-tepe demeden güvenliğimizi tesis eden, hudut ötesinde birçok ülkede huzur ve sükunet için konuşlanmış bulunan ‘Peygamber Ocağı’ TSK’nın bünyesinde, Mehmetçiğin maneviyatını pekiştirecek Din İşleri Subaylığı’nın oluşturulması bekleniyor. Çanakkale ve İstiklal Savaşı gibi zaferlerde önemli rol oynayan, Cumhuriyet döneminde de bir dönem faaliyete alınan ancak 1967’de 27 Mayıs cuntacıları tarafından lağvedilen Din Subaylığı biriminin zaruri olduğu vurgulanıyor.

Ordunun en kritik birimi

Türkiye’nin son Din İşleri Subaylarından Emk. Albay Arif Çelenk, “Din Subayı bir taraftan ordu içerisindeki aktif muharip güçlerin motive olmasını sağlayıp bir taraftan da dua ordusunun gücünü onların arkasına çekerek başarıya imza atan aktörlerdir” dedi.

Kıbrıs'ta KTBK Komutanlığında 1991-1993 yıllarında Binbaşı rütbesinde din işleri subayı olarak görev yaptığını belirten Arif Çelenk, "Rütbeli bir subayın cephe hattında askere, dinden, imandan, şehitlikten , vatandan,  milletten ve bayraktan bahsetmesinin ne kadar güç verdiğini yakinen bilirim." sözlerini sarf etti.

Din Subaylığının tarihsel serüvenini anlatan Çelenk, şunları dile getirdi: “Osmanlı döneminde yeniçerilerle başlayıp, Asakir-i Mansure-i Muhammediye ile devam eden ve her seferinde aynı şekilde bölük ve tabur seviyesine kadar mutlaka bir mescidin açılması, o mescidi idare edecek bir din işleri subayının görevlendirilmesiyle tahsis edilmiş kadrolardır. Şehadet, inanmış insanın Allah rızasını yeryüzünde hakim kılmak amacıyla mücadele eden askerin alacağı son ve en yüksek rütbedir. O makamın önemini askere anlatacak kişi ise ordunun içerisinde daima var olan Din İşleri Subayıdır.”

Fransa’nın laik olmayan kurumu

Dünyadan örnekler veren Arif Çelenk, şöyle devam etti: “Bugün laikliğin merkezi olan Fransa bile her kurumda din ile devlet işlerini birbirinden ayırırken sadece ordusunda laikliği uygulamamıştır. Fransa’da her bin askere bir Din Subayı tahsis etmiştir. Müslüman asker için dahi Fransa’da 50’ye yakın İslami Din İşleri Subayı vardır. Türkiye’de de iç ve dış bölgelerde Din İşleri Subaylığı’nın bütün birimlerinin uygulamaya konulmasının zamanı gelmiştir.”

Albay Çelenk, "Şu an Suriye'de, Libya'da, Bosna-Hersek'te, Afganistan'da, Katar'da, Somali,de, Irakta ve diğer  bütün cephe hatlarında, sınır boylarımızda askerlerimiz sefer halindedir yani savaştadır. Deniz Kuvvetlerimiz hakeza, Mavi Vatan kapsamında cephedeler ve devamlı Akdeniz, Ege ve Karadeniz'de elleri tetikte cephedeler.  İlk planda cephe hattındaki bütün birliklerimize en alt takım ve bölük seviyesine kadar din işleri subayı ve imam görevlendirilmesi acilen yapılmalıdır." diye konuştu.

Çelenk, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda her savaş gemisinde mescid açılarak göre din işleri subayı ve yeterli imam tayin edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Darbelerle kaldırıldı

Emekli Kıdemli Hava Albay Mustafa Hacımustafaoğulları da, “Ordumuzda Din Subaylığı birimi daha önce olduğu gibi yeniden oluşturulmalıdır” dedi. Türkiye’nin yüzde 99’unun Müslüman olduğunu hatırlatan Hacımustafaoğulları, şunları kaydetti: “Geçmiş dönemlerde maalesef TSK içerisindeki mevcut mescid ve camiler yıkılmış, namaz kılmak bile yasaklanmıştı. 27 Mayıs döneminde kaldırılan Din Subaylığı, 12 Mart darbesiyle silinmiş, 28 Şubat zamanında tamamen bitirilmişti. Özellikle harekat bölgelerinde en elzem. Libya’da, Somal’de, Suriye’de ve birçok bölgede vazife icra eden askerlerimizin ibadetleri ve manevi donanımları için ordu içerisinde ordu mensubu din adamlarının görevlendirilmesi gerekiyor. Ordumuz nasıl ki maddi anlamda güçlendiriliyorsa, manevi anlamda da kuvvetlenmelidir.”

Gelişmiş ordularda da var

Hacımustafaoğulları, şöyle devam etti: “Bugün gelişmiş orduların yapısında bile dini vecibelerin yerine getirilmesi ve askerlerin manevi ihtiyaçların karşılanması ile moral-motivasyonlarını desteklemesi amacıyla din adamı görevlendiriliyor. Yüksek rütbeli yarbay, albay seviyesinde din adamları dahi Batılı devletlerin ordularında aktif vazife icra ediyor. Türkiye’nin de manevi donanım sağlayan Din İşleri Subaylığı’nın bir an evvel tesis edilmesini bekliyoruz.”

Her zaferimizin ardındaki gizli kahramanlar

Asırlar boyunca 3 kıta 7 iklime hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nda da Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren “Ordu Şeyhi”, “Alay Müftüsü”, “Asker İmamı” adı verilen din adamları orduda görevlendirilerek büyük başarıların görünmez kahramanı olarak tarihe geçti.

Yakın tarihimizdeki yedi düvele diz çöktürülen tarihi zaferlerde büyük paya sahip olan alay müftüleri ve tabur imamları Çanakkale, Sakarya, Büyük Taarruz gibi savaşlarda Mehmetçik ile birlikte cephede düşmanla omuz omuza savaştı. 1000 askere 1 tabur imamı, 3000 askere 1 alay müftüsünün görevlendirildiği savaşlarda kazanılan zaferlerde din işleri subaylarının manevi güç unsuru olarak büyük katkı sağladı. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte askeri sistemden çıkarılan alay müftülüğü ve tabur imamlığı, 1948’de Türk Silahlı Kuvvetleri’nden gelen yoğun talep üzerine yeniden ihdas edilmiş, 19 yıl boyunca uygulanan sistem 1967’de darbeciler tarafından kaldırılmıştı.

Batı'daki her orduda Din Subayı var

Din İşleri Subaylığı birimi Dünyanın önde gelen ordularında askerlerin manevi gücünü tesis ediyor.ABD’de her 1200 askere, Almanya’da her 1500 askere, Fransa’da her 1000 askere 1 Din Subayı hizmet veriyor. Amerikan ordusunda 10 bini aşkın olan din subayı sayısı, İspanya ordusunda 700, Fransa’da 448, İsviçre’de 512, Norveç’te 400, İtalya’da 250, Hollanda’da 244, Avusturya’da 147, Danimarka’da 135, Avustralya’da 97, Belçika’da 85 olarak faaliyet yürütüyor.