Gündem
2. Abdülhamid'in torunu: Vesayetten kurtuluşumuzu dünyaya ilan ettik
2. Abdülhamid Han’ın torunu Osmanoğlu, “İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük ceddim Fatih’in Ayasofya için söyledikleriyle Ayasofya’nın değeri daha da artmıştır. Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi Türkiye’nin milli egemenliğini tekrar eline aldığını ve vesayetten kurtulduğunu bütün dünyaya ilan etmesidir” dedi.
Taha Emre Özdemir Ankara
İkinci Abdülhamid Han’ın torunu Abdulhamid Kayıhan Osmanoğlu, Ayasofya’nın yeniden camiye çevrilmesini Yeni Akit’e değerlendirdi.
“Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi Türkiye’nin milli egemenliğini tekrar eline aldığını ve vesayetten kurtulduğunu bütün dünyaya ilan etmesidir” diyen Osmanoğlu, “Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’nin Müslümanlar için yeri ve önemi çok büyüktür. Özellikle İstanbul’un fethini gerçekleştiren büyük ceddim Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed’in Ayasofya için söyledikleriyle Ayasofya’nın değeri daha da artmıştır. Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesi Türkiye’nin milli egemenliğini tekrar eline aldığını ve vesayetten kurtulduğunu bütün dünyaya ilan etmesidir” ifadelerini kullandı.
“Ayasofya’nın her köşesinde Osmanlı’nın izi var”
Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi’nin her köşesinde Osmanlı izleri olduğunu vurgulayan Osmanoğlu, “Ayasofya’nın avlusunda beş Osmanlı Sultanı medfun. Sultan İkinci Selim Han, Üçüncü Murad Han, Üçüncü Mehmed Han, Sultan Birinci Mustafa Han ve Sultan İbrahim Han Ayasofya’nın avlusunda kendi türbeleri içinde yatmaktalar. Biz senelerce devlete hizmet etmiş bu padişahlarımızın türbesine de bilet alarak girmek zorunda bırakılmıştık. Ayasofya’ya bilet alarak değil abdest alarak girmek istediğimizi yıllardır her platformda dile getirdik” dedi.
Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesinin mazlum coğrafyalardaki Müslümanlara da umut olduğunu söyleyen Kayıhan Osmanoğlu, “Dünyanın her tarafında Müslümanlar öldürülürken artık onların haklarını müdafaa edecek bir Türkiye’nin olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Bu sembolik hareketle artık dünyadaki tüm Müslümanların sığınabileceği güçlü bir dayanaklarının olduğu dünyaya yeniden gösterilmiş oldu” şeklinde konuştu.
Her zaman mazluma el uzattık
Türk Milletinin tarih boyunca mazlumlara el uzattığını hatırlatan Osmanoğlu, “Ecdadımız tarihte diğer mazlum milletlerin esaretten kurtulmalarında nasıl büyük bir ümit kaynağı olmuş ise bugün de onun torunları olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları aynı şekilde bir ümit kaynağıdır. Çünkü bu millet, tarih boyunca zalime karşı hep mazlumun yanında yer almış, onların yardımına koşmuştur. Onların hamisi olmuş ve onların dertleriyle meşgul olmuştur” dedi.
“Dinlerarası diyalog Katolik Kilisesinin bütün insanları kiliseye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır” ifadesini kullanan Osmanoğlu, “Dinlerarası diyalog; Papa 2. Jean Paul’un ‘Birinci bin yılda Avrupa Hristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hristiyanlaştırıldı. Üçünçü bin yılda ise Asya’yı Hristiyanlaştıralım’ sözlerinin tatbikata geçirilmesi için İslam aleminin kandırılması projesidir. Müslümanlar bu tuzağa düşmeyecek” dedi.
Sultan Vahdeddin’in kabrini getirmeliyiz
Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, Son Osmanlı Sultanı Vahdeddin’in mezarının Şam’da olduğunu hatırlatarak; “Vahdeddin Han Şam’da yatıyor. Biz onun ülkemize getirilmesini istiyoruz. Çünkü bir padişah başka bir ülkede yatmamalı. Bunun önlemini almalıyız. O yüzden en kısa zamanda Vahdeddin Han’ın mezarının getirilmesi gerekir” dedi.