Tarihimizin en parlak dönemlerinde ordumuzun gizli kahramanı olan, Çanakkale Savaşları’nda cephe gerisinde yürekleri fetheden Din Subayları’ndan Türk Silahlı Kuvvetleri 1967’den beri mahrum. 27 Mayıs darbecilerinin etkisiyle lağvedilen Din İşleri Subaylığı kadrosu TSK’nın en ciddi eksikleri arasında gösteriliyor. Mehmetçiğin mahrum olduğu Din Subaylığı kadrosu, başta ABD olmak üzere Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, İsviçre, Norveç, Hollanda, Avusturya, Danimarka, Avustralya ve Belçika silahlı kuvvetlerinin tamamında yer alıyor.

Din İşleri Subaylığı kadrosunun ‘Peygamber Ocağı’nda yeniden ihdas edilmesi çağrısına askeri uzmanlar ve tarihçilerin ardından siyasiler de katıldı. Milletin vekilleri, Mehmetçiğin en büyük ihtiyaçlarından birinin Din Subaylığı olduğunu, üç kıtada mücadele veren TSK’nın bünyesinde tabur imamlarının yer alması gerektiğini söylediler.

Herkeste var, bizde de olmalı

Akit’e konuşan AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, “Ahiret hesabıyla mücadele eden asker mücadelesini gözünü kırpmadan verir. Nitekim bizim tarihimiz de bu tür destan zan askerlerle doludur. Mehmetçik cepheye öyle koşar ki, gül bahçesine koşan çocuğun neşesi vardır onlarda. Çünkü oradaki şuur Rabbimize kavuşma arzusudur. Şehitlik ve adaletle hükmetme arasındaki çizgi Din Subayları tarafından sağlanır. Bütün gelişmiş ordularda bu uygulama vardır. Bizim askeriyemizde de bu birimin oluşturulması lazım” dedi. Askeri imamlarla ilgili ayrı bir akademinin ihdas edilmesi gerektiğini söyleyen Milletvekili Çamlı, “Muvazzaf imamlarımızın özeli bir eğitim ve öğretimle göreve başlamalıdır. Cephe İmamlığı diye İlahiyat Fakültelerinde bölüm açılması gerekir diyorum” sözlerini sarf etti.

Kas, manevi kuvvetle birleşmeli

“Bizim ordumuz Peygamber Ocağı’dır” diyen Çamlı, “Asakir-i Mansure-i Muhammediye, yani Peygamber’in yardımcılarıdır ordu mensuplarımız. Şimdi şaha kalkan bu milletin ve ordumuzun en büyük eksiklerinden bir tanesi Din Subaylığı yani Cephe İmamlığıdır. Allah’ın emirleri ve Peygamber’in hadisleriyle donanım kazanan askerlerimizin performası yüz kat artacaktır” ifadelerini kullandı.  Çamlı, sözlerini şöyle tamamladı: “15 Temmuz’da bunu gördük. Manevi kuvveti kuşanan gençlerimizin tek bir el işaretiyle, milyonluk tankları nasıl mağlup ettiğini müşahade ettik. Bu manevi kuvveti ordumuzda kas ve zihin kuvvetiyle birleştiğinde geçmişimizdeki parlak zaferlerimize ulaşmamız da inşallah daha kolay olacaktır. Milli Savunma Bakanlığımıza çağrımızdır, askeri imamlık biriminin bir an evvel ihdas edilerek Mehmetçiğin gücüne güç katılmalıdır.”

Orduda din subaylığı kaçınılmaz

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, tarihteki zaferlerin arka planında yer alan Din Subaylığının günümüzde de uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu bildirdi. “Ordu bütün milleti ifade eden çok yüksek bir kurumdur. Milletimizin birliği ve bütünlüğünü en üst derecede temsil eden kurumun adı Türk Silahlı Kuvvetleri’dir” diyen Milletvekili Aydemir, “Öyleyse, milletimizi bütünüyle kuşatan en mühim olgu olan dini değerlerin, ordumuzda da yetkin isimlerle askerimize aktarılması kaçınılmaz bir durumdur. Din Subaylığı kavramı yani dini öğretileri aktaran subaylık pozisyonu çok büyük bir ihtiyaçtır. Buna dönük bir düzenleme yapılması milletimizi de mutlu edecektir. Din subaylığı kadrosunun ihdası, askerlerimizin moral değerlerine, dünyaya bakışına inanç sadetinde kuşatıcı bir pozisyon almalarına sebep olacaktır” ifadelerini kullandı.

İbrahim Aydemir, “Çanakkale Harbi’nde, Sakarya’da, Büyük Taarruz’da 1000 askere 1 Tabur İmamı düşmüştü. 3 bin askere 1 Alay Müftüsü görevlendirilmişti. Geçmişteki zaferlerimizdeki muhkem gücün arkasında yer alan tabur imamlarının tesiri çok yüksektir. Şimdi de Libya’da, Suriye’de, Kıbrıs’ta, Afganistan’da ve birçok bölgede konuşlu askerlerimiz var. Geçmiş zaferlerimizdeki gizli kahraman olan Din İşleri Subaylığı biriminin bugün de oluşturulması gerekir” diye konuştu.

Bu ihtiyaç dikkate alınmalı

Din Subaylığı çağrısına ses veren bir diğer siyasi Hasan Turan oldu. AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, “Son dönemde Kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da Bosna’da, Afganistan’da görev yapan askerlerimize gösterilen teveccüh onun adının Mehmetçik olmasındandır. Çünkü Mehmetçik merhametlidir, cesaretlidir, zalime karşı şedid, mazluma yufka yüreklidir. Aslı Peygamber Ocağı, adı Mehmetçik olan askerlerimiz; savaşta cephede barıştada sınırda vatanımızı, milletimizi, namusumuzu ve dini mübinin koruyucusu ve kollayıcısıdır. Böylesine mukaddes bir görevi icra eden askerlerimizin maneviyatını ve moralini yüksek tutmak, cesaretini muhafaza etmek için gerekli olan ‘Din subayı’ açığını gidermek elzemdir” sözlerini sarf etti.

Turan, şunları beyan etti: “Tarihimizin köklerinden gelen bu özelliklerimizi kesip, geçmişle bağımızı koparmayan bazı gelişmeler çok şükür son dönemde yeniden vucüt bulmuş ve ordumuz yeniden milletimizin gözbebeği olmuştur. Bu ihtiyacın da dikkate alınacağını ümit ediyorum.”

Erbakan: olmaması kabul edilemez

Siyasetin öne çıkan isimlerinden Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Din İşleri Subaylığı konusunda net konuştu. Erbakan, “Hıristiyan ülkelerinin birçoğunda olan din subaylığı kadrosunun, tarih boyunca merhameti ve cesaretiyle örnek olmuş; insanlığa barış götürmüş Peygamber Ocağı’nda olmaması kabul edilemez” dedi.

Erbakan, şöyle edevam etti: “Söz konusu ülkelerde ordu içindeki Müslüman azınlıklara dahi din subayı ihdas edildiği bilinen bir gerçektir. Gözbebeğimiz, Peygamber Ocağı olarak adlandırdığımız ordumuzun manevi iklimi, cesareti ve merhametinin altyapısının güçlendirilmesi ve devamlılığı için Türk Silahlı Kuvvetleri  bünyesinde Din İşleri Subaylığı kadrosunın tekrar ihdas edilmesinin çok faydalı olacağı kanaatindeyiz.”

 

FARUK ARSLAN