Sözde muhafazakar geçinen bazı isimler İstanbul Sözleşmesi'ne destek verirken savunmaları ise pes dedirtti. 

Hürriyet'te yer alan habere göre; AK Partili Ayşe Böhürler’in yönetiminde yer aldığı Aile ve Sosyal Araştırmalar Platformu (ASAP) İstanbul Sözleşmesi'ne destek veren bir açıklama yaptı.

Destek açıklamasının altına AK Partili eski vekil Zeynep Karahan Uslu, gazeteci Nihal Bengisu Karaca, feminist yazar Hidayet Şevkat Tuksal ve avukat Kezban Hatemi, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve gazeteci Kübra Par gibi isimler imza attı. 

Kadına şiddet bahanesiyle sözleşmeye sahip çıktılar

Ayşe Böhürler, Ayla Kerimoğlu ve Prof Dr. Emel Topçu'nun hazırladığı İstanbul Sözleşmesi'ne destek bildirisinde "Son günlerde İstanbul Sözleşmesi üzerinden gerçekleşen tartışmalar amacını hayli aşmış durumda. Sözleşme ne bütün kötülüklerin anasıdır, ne de tek başına şiddet sorununu çözebilecek kabiliyettedir. Ancak kadınlara yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım, bir ‘dur’ çağrısıdır, bir kararlılık göstergesidir. Bugüne kadar öldürülmüş binlerce kadına bir vefa, şiddet gören kadınlara uluslararası hukuk açısından bir teminattır. Her metin gibi mükemmel değildir. Ancak daha iyisi olana kadar bu sözleşmeye sahip çıkılması gerekir." ifadeleri kullanıldı.

Cinsiyet üzerindeki projeleri inkar ettiler

Sözleşmede itiraz edilen "toplumsal cinsiyet", "cinsel yönelim", "toplumsal cinsiyet kimliği", "cinsiyet rolleri" gibi ifadelerin yer almadığını inkar edilen bildiride, "İtiraz edilen maddeler ve kavramlar bir analize tabi tutulduğunda, sözleşmeye karşı olan grupların savunduğu iddiaların metinde yer almadığı, niyet okuma, ima etme, zannetme, yanlış çeviri, kavramları bağlamından koparma çerçevesinde kaldığı açık ve net şekilde görülmektedir. Konu, bu yaklaşımlarla ele alınırken kadınlar için ölüm kalım meselesi olan şiddet konusu, demagojiye kurban edilmektedir" denildi.

İstanbul Sözleşmesi'nin ardından kadın cinayetleri patladı

Öte yandan ifsat projesine destek veren sözkonusu isimler, kadına şiddet bahanesiyle savunulan İstanbul Sözleşmesi ve onun getirdiği 6284 sayılı yasa kadına şiddeti arttırdığını görmezden gelmeye devam ediyor.

İstanbul Sözleşmesi'nin 2011 yılında yürürlüğe girmesinin ardından kadın cinayetlerinde yaşanan patlamayı izah edemezlerken, ifsat sözleşmesine hala sahip çıkmaları ise dikkat çekmeye devam ediyor.

İşte kadın cinayetlerinde yıl yıl yaşanan artış: