AKİT MENÜ

Gündem

Erdoğan: Sandığı küçümsemek, milleti küçümsemektir

'Söz de karar da milletindir' dedik, yola böyle çıktık. Bunların milletle, demokrasiyle sorunu var. O yüzden sandığa ve millete sürekli itiraz ediyorlar. Epey zamandır bir şarkı tutturdular, ne diyorlar? 'Demokrasi sandıktan ibaret değildir'. Sevsinler sizi. Nereden ibaret? Sizin saltanatınızdan, öyle mi?

2014-03-24 00:48:13

Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı'da milyonların katıldığı mitingdeki konuşmasını sürdürüyor.

Başbakan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

Kardeşlerim iyi niyetimizin kurbanı olduk. Bakınız, şu başörtülü kızlarımızın, yahu üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyfendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın? Ama 28 Şubat öncesinde öyle demiyor. O zaman başka. Akşam başka, sabah başka. 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. 5 ay önce duadan bahsediyor, 5 ay sonra aynı cümlelerle bedduadan bahsediyor. Müslüman Müslüman'a beddua eder mi?.


Ey Pensilvanya, daha ne istiyorsun? Üniversite dedin, sana üniversite verdik. 17 tane üniversiteye sana müsaade verdik. Ne istiyorsun ya? Dünyanın değişik yerlerindeki okullarını ziyaret etmemizi istediğinizde, oralara gidiyor, ziyaret ediyor, oradaki devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına biz refere oluyorduk ya. Ne istiyordun sen bizden? Unutmayın kişi sevdikleriyle beraber haşrolacaktır. Pensilvanya, sen Bahçeli ile sen Kılıçdaroğlu ile haşrolacaksın.


Biz, milletin kararına rağmen Türkiye'yi sürekli olarak farklı bir şekilde ele almaya çalışanlara gereken dersi sandıkta veriyoruz. Sandıkta vermeye de devam edeceğiz. 'Söz de karar da milletindir' dedik, yola böyle çıktık. Bunların milletle, demokrasiyle sorunu var. O yüzden sandığa ve millete sürekli itiraz ediyorlar. Epey zamandır bir şarkı tutturdular, ne diyorlar? 'Demokrasi sandıktan ibaret değildir'. Sevsinler sizi. Nereden ibaret? Sizin saltatınızdan, öyle mi? Paranızdan, pulunuzdan öyle mi? Asla... Doğru, bunlar öyle alıştılar. Dünyadaki ağababaları da bunlara böyle çanak tuttu ama böyle değil...


Parası olanın, gücü olanın, makamı, mevkii olanın iktidar sürdüğü bir ülke olmayacak Türkiye. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Kardeşlerim, elinde gazetesi, televizyonu olanın, çetelerin, mafyanın, cuntanın hakimiyeti artık Türkiye'de sona ermiştir.
Biz sandıksız bir demokrasiyi asla kabul etmedik ve etmiyoruz. Sandığı küçümseyerek varılacak yer demokrasi olmaz. Sandığı küçümsemek, bu milleti küçümsemektir. Bu CHP, millete 'göbeğini kaşıyan adam' demedi mi? Bu CHP millete 'bidon kafalı' demedi mi? Bunlar böyle ya. Bunlar bir elit kesimin sürekli desteğiyle bu ülkede iktidar oldular. Ya darbeyle geldiler ya bu tür yollarla geldiler. Bu ülkede sandığa laf etmenin, sandığa rıza göstermemenin tek bir anlamı var; o da darbedir. Bugün de AK Parti'yi sandıkta alt edemeyeceklerini anlayanlar, yine sandığı küçümsemeye, sandığı değersiz kılmaya, ellerinden gelse sandığı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bölücü terör örgütünün yaptığı gibi. Sandığı küçümsemek, demokratik bir muhalefet tarzı değildir. Sandığı küçümsemek, üstü örtülü bir darbeciliktir. Bunların milletle sorunu var. Milletin iradesiyle, milletin hayalleriyle, milletin kutsal değerleriyle, manevi değerleriyle sorunları var. Sandığa saldırmaları, sandığı değersizleştirmeye çalışmaları işte bu yüzden.
Twitter, Amerika Birleşik Devletleri anayasasına, yasalarına uyuyor, İngiltere'nin kurallarına uyuyor, Almanya'nın, Rusya'nın, Çin'in, Hindistan'ın, diğer birçok devletin kurallarına uyuyor, bu ülkelerle işbirliği yapıyor ama mesele Ukrayna olunca, Mısır olunca, Türkiye olunca, diğer devletler olunca, Twitter çıkıyor özgürlükten bahsediyor. Hiç kusura bakmasın, biz üçüncü dünya ülkesi değiliz. Twitter da Facebook da Youtube da Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasasına, yasalarına saygı göstermek zorundadır.
Türkiye normalleştikçe, vesayetin gölgesi siyasetin üzerinden kalktıkça, millet siyasetin yegane sahibi oldukça, bunların sandığa karşı alerjileri giderek arttı. Sandıktan ümitlerini kestikçe şirretleşiyorlar. Kalplerinde, zihinlerinde 27 Mayıs özlemiyle yaşıyorlar. Sandığı devirerek elde etmek istedikleri iktidarın hayaliyle yaşıyorlar. Her 10 yılda bir yapmaya alıştıkları gibi. Yine milletin önünü kesmeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar. Kesinlikle başaramayacaklar ve meşru iktidarı sokakta devirmenin Hesaplarını yapıyorlar. Sokak şiddetini demokratik protesto hakkı diye yutturmaya çalışıyorlar. Buradan milletime bir kez daha sesleniyorum; sizin hakkınızı, hukukunuzu korumakta en ufak bir tereddüt göstermedik, göstermeyeceğiz. Bu demokrasi düşmanlığına, millet düşmanlığına seçkinlik duygusundan ötürü bu kibire geçit vermeyeceğiz.
Kardeşlerim, birçok olaylar bahane edildi. Fakat bu ağır saldırıları sizinle beraber atlattık. 17 Aralık aynı şekilde, yolsuzluk ve rüşvet iftirası altında bizden ziyade yine Türkiye'ye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, milli güvenliğimize, ağır bir saldırı düzenlediler. İnanın bu saldırılarda en küçük bir mertlik yok. Bu saldırılarda dürüstlük yok. Bu saldırılarda ahlakın kırıntısı yok. Önlerine ne gelirse, ahlaksızca, hayasızca, namertçe, alçakça, haince ona saldırıyorlar. Kutsal değerlere saldırıyorlar. Milletin iradesine saldırıyorlar. Kardeşliğimize, çözüm sürecine saldırıyorlar.

Bunlar da neler var neler. Şimdi ne diyorlar? '25 Mart'ta şu çıkacak, 30 Mart'ta şu çıkacak'. 29 Mart olur, 30 Mart olmaz tabii... Ne çıkarırsanız çıkarın, hangi montajı, hangi dublajı çıkarırsanız çıkarın, hangi yalanı söylerseniz söyleyin, hangi iftirayı atarsanız atın, bu tehditlerin, bu şantajların, bu montajların, bu alçaklığınızın ve ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini, hangi bahanelerin arkasına sığınacaklarını konuşuyorlar, daha şimdiden. Çünkü neticeyi görüyorlar. Acaba böyle bir başarısız netice için ne söyleyeceğiz. Şimdi onu düşünüyorlar ve prova içerisindeler. Çamur atmanın provasını yapıyorlar. Senaryolar yazıyorlar, tabii büyük senaristleri var Pensilvanya'da.

Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner Grubu olmak üzere, buna benzerler, isimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan, sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan bu haksızlıkları hala savunur durumdalar. Ya bu ülkenin başbakanına, bu hakaretler yapılırken afederseniz, bu ahlaki olmayan saldırılar yapılırken siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyin. Çünkü Pensilvanya'nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili, şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıklarız diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı. Diğeriyle ilgili de açıklandı. Şimdi korkuyorlar, 'acaba ne var?' Daha nerden ne açıklanacak? Çünkü batmışlar. Bataklığa batmışlar. Bundan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, kalkıyor onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar. Gereken neyse, onu yaparız. Öyle tweet, mivit, filan... Anlamam ben bu işlerden. Anlamam. Evet twitter, dürüst davranacaksan, her türlü desteği veririz. Youtube, dürüst davranacaksan her türlü desteği veririz. Facebook, ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa, aileleri ifşad edecekse karşısında Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini bulur.


AA

Yorumlara Git

Duyunca çok şaşıracaksınız! Metal dedektörü ile 6 milyon liralık hazine buldu

İsrail Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürdüğünü iddia etti

Müşteriler apar topar paralarını çekmeye başladı! Dev banka için iflas alarmı

De Rossi’nin ayrılığı sonrası tehdit edilmişti! Yollarını ayırdı: Roma CEO’su istifa etti!

Irak'taki Şii milis gruptan Ürdün Vadisi'ndeki İsrail yerleşimine saldırı