AKİT MENÜ

Gündem

"12 Eylül’de en ağır işkenceyi Muhsin Yazıcıoğlu gördü"

Cuntacıların hedefinde olan merhum BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun kitabını yazan Kürşat Mican, “8 yıl hapiste kalan Muhsin Başkan akla hayale gelmedik işkencelere maruz kalıyor. Ömrü boyunca darbelere karşı hep dik durdu” dedi.

12 Eylül askeri darbesinin 40. yılında darbe dönemin en büyük mağdurlarından ve dönemin gençlik liderlerinden ve Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu Yesevî Alperenler Derneği Başkanı ve “Şehit Lider Muhsin Başkan ve Davası” kitabının Yazarı Kürşat Mican ile konuştuk...

Nasıl yurtdışına kaçarım?

- Yazıcıoğlu 12 Eylül’de neler yaşadı. Biraz o yıllardan bahseder misiniz?

12 Eylül darbesi olduğunda Muhsin Başkan Sivas’ta bulunmaktaydı. Başkanımız o günleri şöyle anlatıyor; “İhtilalden bir gün evvel bir şeylerden şüphelenmiştim, ortalıkta birtakım haberler dolaşmaktaydı. 11 Eylül günü Sivas’tan merkezi arayarak ‘söylentilerden şüphelenmekteyim, Ankara’da herhangi bir şey var mı’ diye sordum. ‘Burada bir şey yok’ diye cevapladılar. Tabii sonrası malum darbe gerçekleşiyor, Muhsin Başkana da yakalama emri çıkıyor. Bu sıkıntılı zamanlarda Anadolu’yu karış karış geziyor, sürekli mekân değiştiriyor. O arada rahmetli Alpaslan Türkeş haber gönderiyor; Muhsin yurtdışına çıksın diye, yakalanırsa çok işkence ve eziyetlere maruz kalır diyor.

-İmkânı varken neden çıkmıyor?

 Yurtdışına çıkmayı kabul etmiyor, arkadaşlarımız bunca sıkıntı içerisindeyken onları yalnız bırakmam, diyor ve arkadaşlarına moral vermeye devam ediyor.

Tırnakları bile sökülüyor

-Nasıl gözaltına alınıyor?

Tabii aradan 5 ay falan geçiyor, 28 Ocak 1981 tarihinde Muhsin Başkan Ankara’da gözaltına alınıyor ve POLDER’li polisler kendisine çok büyük işkenceler yapıyor, özellikle 28 gün işkence yapılıyor. Akla hayale gelmedik işkencelere maruz kalıyor. Elektrik veriliyor, tırnakları sökülüyor, yüzüne kırık camlarla işkence yapıyorlar, Muhsin Başkanımız hepsine direniyor, sabrediyor.

Ve işkencelerden sonra 5.5 yıl hücrede kalıyor, toplam 8 seneye yakın cezaevinde kalıyor ve nihayetinde; ‘Senin bir suçun yokmuş’ diyerek serbest bırakıyorlar. Cezaevindeki ülkücü arkadaşlarına hep moral vermeye çalışıyor. Kendisi de idamla yargılandığı ve hücrede kaldığı için su olmasa dahi teyemmümle abdest alıp, hep hazır bekliyor.

Zamanın sahabisi gibi yaşadı

-Sonra ne oluyor?

Cezaevinden çıktığında; “Bismillahirrahmanirrahim, arkadaşlar nerede kalmıştık” diyerek büyük bir dava adam olduğunu hepimize göstermiştir. “Ya Rabbi kahrın da hoş, lütfun da hoş!” demiştir. Muhsin Başkan hakikaten zamanın sahabesi gibi yaşamış mücadele etmiştir, Yüce Allah nurlar içinde yatırsın, bizi de izinden ayırmasın.

-Muhsin Yazıcıoğlu darbecilere karşı nasıl bir mücadele verdi?

Her daim darbelere, cuntacılara ve benzeri yapılara net tavrını göstermiştir. 12 Eylül’de de özellikle darbenin küresel sermayenin ülkemizdeki çeteleri tarafından dizayn edildiğini dile getirmiş ve Anadolu çocuklarının birbirine kırdırıldığını söyleyerek birçok kez Cumhurbaşkanını uyarmıştır.

28 Şubat’ta en dik duran liderdi

-28 Şubat’ın da efsane isimlerinden. Dik duruşundan bahseder misiniz?

28 Şubat’ta tanklar sokağa çıktığında arkadaşları soruyor: “Başkanım tanklar Sincan’da çıkmış, ne yapacağız şimdi?” Diyor ki; “Ne yapacağımızı var mı, gerekirse tankların üzerine çıkarız, o tankları yürütmeyiz. Milli iradeyi çiğnetmeyiz! Namlusunu milletine çevirmiş tanka selam durmam!” Nitekim Refah Yol hükümetinin kurulması noktasında kilit BBP’ydi. 

“Biz çileyi kitaplarda okumadık”

-15 Temmuz’da nasıl tavır alırdı?

Muhsin Başkan yaşıyor olsaydı, darbe girişimi olmayabilirdi. Olursa da, tavrını yine milli iradeden, milletten yana, sivil iradeden yana koyardı. Nitekim onun izinde olan biz Alperenler o gece hep birlikte darbeci hainlere karşı halkımızla beraber direndik.

-Siyaset anlayışı nasıldı?

Kendi ifadesiyle bu sorunuza cevap vereyim; “Toprağı saksıda, köylüyü sinemada, çileyi edebiyat kitaplarında okumadık, içinde yaşadık içinden geldik. Anadolu’nun bağrından yoğrularak bu millete, kutlu devletimize hizmet için yollara revan olduk. Biz biliyoruz ki halka hizmet Hakk’a hizmettir.

Milli liderlerimizi yeni nesillere tanıtmalıyız

Yazar Kürşat Mican, kitabı kaleme almasındaki amacının Muhsin Yazıcıoğlu gibi liderlerin yeni nesiller tarafından tanınması olduğunu vurgulayarak şunları dile getiriyor: “Muhsin Başkan’ın adını yaşatmak çok önemli, aslolan onun ideallerini ülkülerini yaşatmak. Biz o idealleri, ülküleri yaşarsak Muhsin Başkanın adı da yaşar diye düşünüyorum. Onun tebessümü bile, duruşu bile bizi çok etkilemiştir. Erbakan Hocamız gibi Alparslan Türkeş gibi Muhsin Başkanımız gibi daha nice böyle devlet adamları evlatlarımıza, gençlerimize rol model olarak gösterilmesi lazım. Fikir pınarlarımızı, tarihe yön vermiş liderlerimizi hep canlı tutmalıyız... Allah milletimizin içinde bulunduğu buhrandan, girdaptan selamete çıkmayı tez vakitte nasip eylesin. Vatanımızı ve aziz milletimizi ilelebet korusun.

Yorumlara Git

Meloni: “Avrupa büyük olmak istiyorsa kendini savunabilmelidir”

FETÖ'nün öğrenci yapılanmasına operasyon: 6 şüpheli tutuklandı

Donald Trump’a ‘FIFA Barış Ödülü’ verildi

CHP'li Özgür Özel kanlı geçmişini unuttu!

8 ülkenin Dışişleri Bakanlarından ortak Gazze açıklaması