Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk hava sahasını ihlal eden Suriye’ye ait bir savaş uçağının düşürülmesine ilişkin, "Suriye’de olup bitenleri düşündüğümüzde bu tehlikeli durum konusunda silahlı kuvvetlerimiz karada, havada ve denizde teyakkuzdalar. Sınırları korumakla görevli silahlı kuvvetlerimiz görevlerini yerine getirdiler" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Nükleer Güvenlik Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Hollanda’da Finlandiya Cumhurbaşkanı Tarja Halonen ile görüştü.

Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği'nde yapılan görüşmeden önce gazetecilerin Suriye uçağının düşürülmesine ilişkin sorularını cevaplandıran Gül, "Bunlar milli konulardır. Bunları hepimiz hep beraber sahiplenmemiz gerekir. Bunlar siyasetin dışında konulardır" dedi. Gül, şöyle konuştu:

"Bunlar milli meseleler, ulusal meseleler. Suriye’de olup bitenleri hepimiz biliyoruz. Daha önce nelerin olduğunu biliyoruz. Uçağımızın başına gelenleri biliyoruz. Ayrıca zaman zaman sınırımızın ihlal edildiğini, buna bir karşılık vermek mecburiyetinde olduğumuzu da biliyoruz. Suriye’de olup bitenleri düşündüğümüzde bu tehlikeli durum konusunda silahlı kuvvetlerimiz karada, havada ve denizde teyakkuzdalar. Bu olayda da iki Suriye uçağı Türkiye sahalarına girmek üzereyken ikaz edildiler. Birisi döndü diğer dönmedi. Türkiye sınırları içine girince sınırları korumak görevinde olan silahlı kuvvetlerimiz görevlerini yerine getirdiler. Bu milli bir mesele, dolayısıyla görevlerini yerine getirdikleri için tabii ki Genelkurmay Başkanımızın şahsında silahlı kuvvetlerimizin tamamına gösterdikleri vazife ve iradeden dolayı kendilerine duyduğumuz güveni tekrarladım."

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin "Suriye tarafıyla temasa geçtiniz mi?" yönündeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Herhalde benim geçecek halim yok. Açıklamaları falan hep takip ediyorsunuz. Gerek askeri, gerek Dışişleri Bakanlığı açıklamaları oldu. Dolayısıyla yapılan şey sınırlarımızı korumaktır. Normal şartlar olsa o zaman başka uygulamalar olabilir. Zaten angajman kurallarının uygulanacağı ilan edilmişti, duyurulmuştu. Dolayısıyla gereği yapılmış oldu."