Teknoloji
Dijital faşizme tedbir alınsın
Türk Hukuk Enstitüsü İstanbul İl Başkanı Avukat Fetih Ahmet Alparslan ve Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun, Türkiye’nin önde gelen liderlerine keyfi uygulamalar yapan sosyal medya diktatörlerinin önümüzdeki 2023 seçimleri öncesinde milliyetçi-muhafazakar kesimin hesaplarını da kapatıp engelleyeceğini ifade ederek, “Emperyalist Dijital dünya diktatörlüğüne soyunan sosyal medya siteleri hakkında gerekli tüm hukuki ve teknik tedbirler şimdiden alınmalıdır” dediler.
Hasan Eğrigöz Ankara
ABD Başkanlık seçimlerinde açıkça Demokrat Parti adayı Joe Biden’ı destekleyerek kongre baskını sonrasında mevcut ABD Başkanı Donald Trump’ın hesabını kapatan ve onu alaşağı eden Twitter, “dijital dünya diktatörlüğü”nün ilk örneğini sergilerken, ülkemize yönelik düşmanca tutumuyla önemli bir tehdit haline geldi. Yaklaşan tehlikeye ilişkin Akit’e konuşan uzmanlar, ‘dijital diktatörlüğe’ dikkat çektiler...
Twitter, seçimleri etkiliyor
Türk Hukuk Enstitüsü İstanbul İl Başkanı Avukat Fetih Ahmet Alparslan, şunları dile getirdi: “Dijital Dünya Diktatörlüğü’ne karşı Türk ve Müslümanları uyarmak istiyorum. Kendi çizgisi bile olmayan Twitter kendi içinden çıktığı Trump’ı halkı sokağa çağırdığı gerekçesiyle, MHP lideri Bahçeli’yi ise halkı sükunete davet ettiği için engelledi. İçişleri Bakanı Soylu’yu da terör belasını ülkemizden kazımak için verdiği mücadelede vermek istediği mesajları engelleyerek cezalandırma yoluna gitti. Sosyal medya diktatörlerinin Türkiye ve Türkiye’nin önde gelen liderlerine yönelik keyfi ve hasmane tutumunu kınıyoruz. Elbette milletimiz bütün bu olan haksızlıkları görerek küresel dünya diktatörlüğünün birer aygıtları olan bu kökü dışarıdaki sosyal medya araçlarını cezalandıracağından kuşkumuz yok. Ancak dijital diktatörlük, çoktan bütün vatandaşlarımızı ‘bu Müslüman’, ‘bu milliyetçi’, ‘bu küresel karşıtı’ gibi yaftalarla fişlemiş durumdadır. ABD Başkanlık seçimlerinde destekledikleri adayın kazanması için mevcut Başkan Trump’ın hesabını kapatarak sesini kesen ve amacına ulaşan bu dijital diktatörlük, Türkiye’deki ilk seçimlerde de AK Partili, MHP’li, milliyetçi, muhafazakar kesimin hesaplarını kapatacak, engelleyecek, erişimini güçleştirecektir. Cumhur İttifakı’nın adayından tabanına kadar tüm hesaplarını engellerken, kendilerine hizmet eden omurgasız siyasal parti ve yandaşlarının hesaplarını destekleyerek seçimi etkileme yoluna gideceklerdir. Bu nedenle bu tür emperyalist diktatörlük aygıtı durumundaki sosyal medya sitelerinin ülkemizdeki faaliyetlerinin durdurulması dahil, gerekli tüm yasal, teknik tedbirler alınmalıdır.”
2023’e doğru sansür artacak
Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun da, şu uyarılarda bulundu: “Sosyal medyaya girdiğimiz an karşımıza mevcut hükümeti, yönetimi karalayan, kötüleyen içeriklerle karşılaşıyoruz. Bu algoritma bilinçli bir algoritma. Mevcut iktidarı yıpratmak amaçlı bir algı operasyonudur. Sosyal medya şirketleri dijital bir faşizm anlayışı içerisinde yönetiliyor. O kadar güçlendiler ki, Trump’a, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Bahçeli’ye, Soylu’ya karşı kampanyalar yürütüp tweetlerini silebiliyorlar. Bunlara yapılacak en iyi şey, Whatsapp’ta olduğu gibi topyekün bir harekete geçip sayfalarından, platformlarından çıkacağız. Kendi yerli ve milli platformlarımızı kullanacağız. Bizim derhal hem siber güvenlikte hem de sosyal medyada yerli ve milli yapılanmaya şiddetle ihtiyacımız var. Bugün dijital faşizmin geldiği nokta ortadadır. Bunlar 2023’e doğru daha da doz artıracaklar. Yani AK Parti’ye ve Cumhur İttifakı’na yönelik yaptırımlar daha da artacaktır. 2023’e doğru gittiğimiz bu süreçte hükümetin çok dikkatli olması gerekiyor. Hükümete karşı bu tür sansür, yıpratma çalışmalarının giderek artacağını söyleyebilirim. Twitter’ın geri adım atması için ise Whatsapp’ta yaptığımız gibi toplu bir mücadele vermemiz gerekiyor. Bunlara hukuki platformlarda gereken cevapların verilmesi lazım. Özellikle Gezi olaylarında, 15 Temmuz’da başaramadıklarını şu anda sosyal medya üzerinden algı operasyonu yaparak, subliminal mesaj vererek yapmaya çalışıyorlar.”