KENAN KIRAN / İSTANBUL - Selam Gazetesi eski Dağıtım Müdürü Abdulhamit Çelik, Uğur Mumcu suikastına katıldığının iddia edildiğini, Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü gün düğününün olduğunu görüntülerle belgelemesine rağmen 6 yıl 3 ay hapse mahkûm edildiğini belirterek, “Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, delile dayanmayan, tamamen hayal ürünü bir örgüt üyesi olduğum iddiasıyla ceza verdi ve Yargıtay da bu cezayı onadı. Bu cezanın hukuki dayanağı yok” dedi.

BU CEZALAR, 28 ŞUBAT SÜRECİNİN BİTMEDİĞİNİN GÖSTERGESİ

Çelik, Uğur Mumcu’ya suikast günü kendisinin Ankara’da İranlılarla bağlantıyı sağladığının iddia edildiğini, Uğur Mumcu’nun öldürüldüğü saatlerde, Fatih İskenderpaşa Camii’nde öğle namazının ardından Tuba Akbulut ile dünya evine girdiğinin görüntü kayıtlarının bulunduğunu Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunduğunu hatırlattı.

Mahkemenin söz konusu delili dikkate almadığını kaydeden Abdulhamit Çelik, “Bu dava hukuk dışı davadır. Kurt kuzuyu yemeyi kafaya koymuş. Sen ne kadar delil getirirsen getir, bu cezayı verecekti. Düğün görüntülerinin, Uğur Mumcu davasının tamamen düşmesine neden olması gerekiyordu. Bu tamamen senaryoydu. Bu cezalar, 28 Şubat sürecinin bitmediğinin göstergesi” ifadelerini kullandı.

YEREL VE ULUSLARARASI OPERASYON

Çelik, Selam Gazetesi’nin bitirilmesi için operasyon yapıldığını hatırlatarak, “Selam Gazetesi, Selam Vakfı ve vakfın çıkardığı kitaplar suç unsuru olarak gösterildi. Selam Gazetesi, siyonist İsrail ve Amerika’nın Ortadoğu’daki oyunlarını deşifre ediyordu. Umut davası, yerel ve uluslararası güçlerin ortak hazırladığı operasyondu. Yargıtay’ın kararıyla bu ortaklığın halen devam ettiği görüldü” şeklinde konuştu.

GÖZALTINA DAHİ ALINMADAN BİZİ ‘KATİLLER’ OLARAK SUÇLADILAR

Abdulhamit Çelik, Umut davasının medyada gündeme getirilmediğine dikkat çekerek, “Gözaltına dahi alınmadan bizi ‘katiller’ olarak suçladılar. Bu suçlamayı dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan yaptı ve bu ifadeler gazetelerde manşetten verildi” dedi.

Çelik, Yargıtay’ın onama kararıyla 2 ay 14 gün daha cezaevinde kalacağını hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız ve hukuksuzlukların giderilmesini talep edeceğiz” diye konuştu.