Dolar kurunun 18 TL'yi, euronun ise 20 TL'yi geçmesinin ardından hükümet harekete geçti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'TL mevduatına kur farkı' düzenlemesiyle Türk Lirası'nda değer kazancı yüzde 40'lara yükseldi. Dolar bu sabah 11 lira seviyelerine kadar çekilirken, euro ise 13 lira seviyelerinden işlem görüyor. Vatandaşlar dolar fiyatında son dakika gelişmeleri takip ederken Prof. Dr. Emre Alkin'den önemli açıklamalar geldi.

Bir gecede bozdurulan döviz miktarı 1 milyar doların üzerinde

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı ekonomik önlemler paketi ardından bankalarda 1 milyar doların bozdurulduğunu açıkladı. Çakar Erdoğan’ın açıkladığı ekonomi düzeni ardından "Vade sonundaki faizli bakiyenizle o günkü kur seviyesinde paranızın geldiği noktada hangisi yüksekse onu alacaksınız. Vade sonundaki faizli bakiyenizle o günkü kur seviyesinde paranızın geldiği noktada hangisi yüksekse onu alacaksınız” açıklamasına yer verdi.

Dolarizasyon eriyecek

Döviz kurundaki yükseliş nedeniyle toplam mevduatlar içinde dövizin payı yüzde 62,73'e çıkarak rekor kırarken, TL mevduatların payı da yüzde 37,27'ye gerilemişti. Ekonomistler yapılan bu hamlenin dolarizasyona ciddi bir şekilde etki edeceğinin altını çizerken, Ayvansaray Üniversitesi Rektörü ve Ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin dün yapılan açıklamaların ardından piyasaya yönelik müdahalelerin kısmi de olsa sonuç verdiğini kaydetti. Panik halinde döviz satanların yanında rezervlerden de ciddi satış yapıldığını tahmin ettiğini dile getirdi.

“Akıllıca bir çözüm”

Daha önce Merkez Bankası tarafından yapılan müdahalelerde istenilen sonucun alınamamasının hükümeti daha radikal bir karar alma yoluna soktuğunu ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin şunları söyledi:

“Geldiğimiz noktada, hükümetimizin vatandaşın döviz karşısındaki mağduriyetini önlemek amacıyla hazineden ödeme yapılacağını anlıyorum. Belli vadelerde TL'de kalanlara yapılacak olan bu ödemeler aynı zamanda bankaların kaynak kompozisyonundaki vade sorununu da çözmek amacı güdüyor. Kredi Vadeleri ile Mevduat Vadeleri arasındaki uyumsuzluğun uzun zamandan beri sorun olduğu biliniyor. Daha önceki müdahalelerde istenilen sonucun elde edilememesi oldukça radikal bir çözümün ortaya konmasına sebep oldu diyebilirim. Aslına bakılırsa bu çözüm 1994'teki çözüme benziyor. O zamanlarda vatandaşa tatminkar faiz doğrudan doğruya verilmişti. Bugün ise kurlardaki seyre göre şartlı ve dolambaçlı bir yoldan veriliyor. Bir taraftan riskli, çünkü vatandaşın güvenmesi gerekiyor, diğer taraftan da haddinden fazla bir faiz yükü altında kalınmaması için şarta bağlanmış akıllıca bir çözüm olarak da seslendirilebilir.”

Ekonomik güven yeniden sağlanacak

Yapılan hamlenin ekonomik güven açısından son derece önemli olduğunun da altını çizen Emre Alkin, “İhracatçıya farklı bir kur önerisi sunulduğu da görülüyor. Bu da güven vermek açısından önemli. Hükümetimizin faiz ve kur ile alakalı kademeli öneriler getirdiğini, vatandaşa dolaylı yoldan yüksek faiz teklif edilirken, yatırımcılara da doğrudan düşük faizli kredi verileceği anlaşılıyor. Döviz kazancı elde edenlere farklı, diğer ekonomik unsurlara farklı kurlar da uygulanabilir. En azından böyle anlaşılıyor” dedi.

“Bana kalırsa kimse tam olarak anlamadı açıklanan paketi. Detaylar geldikçe biraz daha vakıf olacağız diyebilirim” diyen Prof. Dr. Alkin, “En azından piyasalardaki zararlı söylentilerin bitmesi açısından önemli bir adım atıldığını rahatlıkla söyleyebilirim” şeklinde konuştu.