Türk mutfağının en önemli lezzetleri arasında yer alan Türk kahvesi, Osmanlı'dan günümüze kadar ulaşmıştır. Ocakta, közde ve kumda pişirilmesiyle bilinen bu kahve, ülkemize gelen turistler tarafından da ilgi görmektedir. Lokum ve çikolata ile birlikte servis edilen Türk kahvesi, düzenli tüketildiğinde sağlık açısından oldukça yararlıdır. Peki, Türk kahvesinin faydaları nelerdir? Günde kaç fincan kahve içilmelidir? Türk kahvesinin tarihi nedir? İşte, Türk kahvesinin faydaları:

Bir fincan şekersiz Türk kahvesinde ortalama 15 - 18 kalori var. Az şekerli kahvede 20 kcal, orta şekerli kahvede ise 40 - 50 kcal bulunuyor.

Günde Kaç Fincan Kahve İçilmelidir?

Her üründe olduğu gibi kahvenin fazla tüketilmesi de zararlıdır. Türk kahvesinin faydalarından yararlanabilmek için, ölçülü miktarda tüketilmesi önerilir. Günde 2 fincan Türk kahvesi içilmesi, idealdir. 2 fincandan daha fazla tüketildiğinde zararlı etkileri ortaya çıkmaya başlar.

Türk Kahvesinin Tarihi

Kahvenin keşfedilişi ise çeşitli rivayetlere dayanıyor. Ancak bunların içinde en yaygın olanı 3. yüzyılda Habeşistan'a Kaffa şehrine yerleşen ve hayvan yetiştiren rahiplere ait olanı. Rahipler bir gece hayvanların bir türlü uyumadığını, hoplayıp zıpladıklarını görmüşler. Bu hal günlerce sürünce de içlerinden biri hayvanları takip edip tuhaf, yabani bir bitkiyi yediklerini fark etmiş. Yanılıp yanılmadığını anlamak için deneyince de, kendisini her zamankinden zinde, canlı hissetmiş. Böylece kahve denen bitki insanoğlu tarafından keşfedilmiş.

Kahvenin bize gelişi ise, yine anlatılanlara göre Kanuni Sultan Süleyman zamanında olmuş. 1543 yılında kahve İstanbul'a ilk kez gemilerle gelmiş. Tabii gelişi büyük olay olmuş. Dervişler tarafından tanıtılıp yayılmaya başlamış. Dinsel törenlerin ayrılmaz parçası olarak camilerde içilmeye başlanmış. Şehir merkezlerine kahvehaneler açılmış. Ancak bundan sonra bağımlılık derecesinde alışkanlık yapan kahvenin içilmesi din adamları tarafından yasaklanmış. Hatta devrin şeyhülislamı 'kömür oluncaya kadar kavurup yakılan nesnenin yeme içmesi caiz değildir' demiş ve kahve getiren gemileri yükleriyle beraber denize batırmış. Elbette yasaklanan her şey gibi kahve de sonunda tutku yaratmış. Yasaklar da bu tutkuya yenik düşmüş. 1554'de Hekim adlı biri Halep'ten, Şemsi adlı biri de Şam'dan İstanbul'a kahve getirmişler. Tahtakale'de bir dükkan açılıp kahve pişirilerek halka satılmaya başlanmış.

Sonraki yüzyıllar boyunca zaman zaman uygunsuz bulunsa ve hatta yasaklansa da kahvehane de, kahve de gitgide yaygınlaşmış. Ancak 19. yüzyıl sonuna kadar Türk kahvesi hep çiğ çekirdek olarak satılıyor, evlerde kavrulup el değirmenlerinde öğütülüyormuş. 1871 yılında Mehmet Efendi baharat ve çiğ kahve dükkanını babasından devralmış. Ve o tarihte ilk kez kahveyi dibeklerde öğütüp hazır satmaya başlamış. Bu yüzden ailenin soyadı Kurukahveci... O günlerden üç kuşak sonra bugün de Tahtakale'de... Ve o gün bu gündür kavrulmuş ve öğütülmüş Türk kahvesi geleneği devam ediyor; bu nefis rahiya nesilden nesile aynı seremoniyle geçiyor.

Kahvenin kaliteli olduğu nasıl anlaşılır?

KAHVENİN TAZE OLUP OLMADIĞI NASIL ANLAŞILIR?

- Kahvenin taze olup olmadığını öncelikle çekirdeklerinin kaliteli olmasına bağlıdır.
- Kahvenin tazeliği bulunduğu ortamın ışık, ısı ve nemine bağlı olarak farklılık göstermektedir.
- Kahvenin tazeliğini belirleyen şeylerden biri çekirdek şekline alınması değil kavrulduktan itibaren beklediği süredir. Kavrulma tarihinden itibaren yaklaşık 3 hafta içerisinde tüketilmesi gerekir. Tüketilmediği takdirde kahve tazeliğini kaybeder.
- Kahveyi yaptıktan sonra baskın olan kokusunu alamıyorsanız, gerektiği gibi köpük olmuyorsa, kahve bayatlamış olabilir. Kahveyi yaptıktan sonra sadece su tadı alıyorsanız kahvenizin kullanım süresi dolmuştur.

Türk kahvesinin faydaları nelerdir?

1- Stresi azaltır:

Aşırıya kaçmadan Türk kahvesi içmek, stresi azaltır. Yapılan birçok araştırmada da Türk kahvesinin depresyona yakalanma riskini yaklaşık %40 oranında azalttığı tespit edildi.

2- Enerji verir:

Güne daha zinde başlamak isteyenlerin kahvaltıdan sonra bir fincan Türk kahvesi içmesi tavsiye ediliyor.

3- Metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlar:

Özellikle şekersiz Türk kahvesi metabolizmanın daha hızlı çalışmasında etkilidir.

4- Tokluk hissi verir:

Tokluk hissi veren Türk kahvesi diyet listelerinde sıklıkla yer alıyor. Hızlı ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyenler öğün aralarında şekersiz ya da az şekerli Türk kahvesi içebilir.

5- Hafızayı güçlendirir:

Yapılan birçok araştırmada da Türk kahvesinin hafızayı kuvvetlendirdiği ortaya çıktı.

içinde Yer Alan Mikro Besinler İle Metobolizmanızı Düzenleyebilir ve Destekleyebilir

6- Karaciğere iyi gelir:

Karaciğerin yağlanmasını önleyen kahve, siroz hastalığına yakalanma riskini de yarı yarıya düşürür.

Peki kahve zayıflatır mı?

Türk kahvesi, filtre kahve veya espresso gibi siyah kahvelerin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla içerisine ekstra krema veya ilave şeker katmadığınız sürece az da olsa zayıflatıcı etkisinden söz edilebilir.

Türk Kahvesi Ne Zaman İçilmeli?

Türk kahvesi için en ideal zaman dilimi, yemeklerden 1 saat önce veya sonradır. Kahve içmek için en iyi saatler; 08:00-09:00, 12:00-13:00, 17:30-18:30 dışında kalan saatlerdir.

Türk kahvesinin zararları nelerdir?

1- Mide Hastalıkları:

Fazla Türk kahvesi tüketmek gastrit, ülser ve reflü gibi mide hastalıklarını tetikler. Sindirim sisteminin işlevlerini yerine getirememesine neden olur. Bu da midedeki asit oranının artmasına yol açar.

2- Hazımsızlık:

Özellikle aç karnına Türk kahvesi içmek hazımsızlık şikayetlerinin artmasında etkilidir. Ayrıca mide bulantısına ve yanmaya da neden olabilir.

3- İştahsızlık:

Fazla kahve tüketmek doyma hissi verir. Bunun en büyük belirtilerinden biri iştahsızlıktır. Bu nedenle Türk kahvesinin yemekten önce ve aç karnına içilmemesi tavsiye ediliyor.

4- Uykusuzluk:

Kafein oranı yüksek bir kahve olan Türk kahvesi, uyku düzeninin bozulmasına neden olur. Kafein uyarıcı bir maddedir. Bu nedenle çok fazla kahve tüketen kişiler ne kadar yorgun olursa olsun uyumakta güçlük çeker. Bu da halsizliğe, konsantrasyon bozukluğuna ve dikkat dağınıklığına neden olur.

5- Asabiyet:

Hem uykusuzluk hem de kahvenin içindeki uyarıcı maddeler, bazı kişilerde asabiyete yol açar. Sürekli sinirlilik halinin geçmesi için siyah çay ve kahve yerine bitki çayları tüketilmelidir.

6- Kalp ritim bozuklukları:

Taşikardi, kalbin normalden daha hızlı çarpmasıdır. Özellikle 50 yaş üstü kişilerin günde 1 fincandan fazla Türk kahvesi içmesi çarpıntıya ve taşikardiye neden olabilir.

7- Bağışıklık sisteminin zayıflaması:

Vücuda ihtiyacından fazla kafein girmesi, vücuttaki vitaminlerin azalması anlamına gelir. Bu da dolaylı olarak bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve vücut direncinin düşmesine neden olur. Başta grip ve nezle olmak üzere kış hastalıklarına yakalanma riski artar.

Türk kahvesi ne işe yarar?

Türk kahvesinin telvesi ve limon ile hazırlanan karışımlar cilt maskesi olarak kullanılabilir. Haricen kullanıldığında da birçok faydası olan Türk kahvesi, cildin çok daha canlı görünmesini sağlar. Yaşlanmaya bağlı kırışıkları giderir ve cildi besler.

Türk kahvesi nasıl tüketilmeli?

Çözülebilir kahve çeşitlerine göre daha fazla kafein içeren Türk kahvesini fazla içmek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle Türk kahvesi günde en fazla 2 ya da 3 fincan tüketilmelidir.
Türk kahvesinin yanında yenen lokum, çikolata ve şekerlemelerin tüketiminde aşırıya gidilmemeli. Örneğin bir paket sütlü çikolatada 600 - 700 kalori vardır. Kahvenin yanında bu tür şekerlemelerin normalden fazla tüketilmesi başta obezite olmak üzere birçok hastalığa neden olabilir.
Beslenme uzmanlarına göre Türk kahvesi şekersiz ya da az şekerli içilmeli. Şekerli kahve içenler ise yanında bitter gibi kalori oranı düşük çikolatalar tüketmelidir.

Bol Köpüklü Türk Kahvesi Tarifi İçin Malzemeler

2 dolu tatlı kaşığı taze çekilmiş Türk kahvesi
1 tatlı kaşığı silme şeker (isteğe bağlı)
2 orta boy fincan soğuk su
Cezve

Bol Köpüklü Türk Kahvesi Tarifi Nasıl Yapılır?

Cezveye önce kahve, ardından şeker ilave edilip kuru bir şekilde karıştırılır. Üzerine 2 fincan soğuk su ilave edilir. 2-3 kaşık döndürülerek, yavaşça karıştırılır. Üstte oluşan o köpüğümsü kıvam kaybolmamalı. Ocağın altı açılarak, kısık ateşte yavaş yavaş pişirilir. Köpürmeye başladığı an, üstünden bir miktar köpük alınarak fincanlara yavaşça koyulur. Çok fazla kaynatılmamalıdır, yoksa köpüğü sönebilir.
Not: Dilerseniz bunu soğuk maden suyu ile de yapabilirsiniz.