AKİT MENÜ

Gündem

Azgın azınlığa dur denilsin! Laikçi yobazlar yasal boşluktan yüz buluyor

Ufukta seçim olduğunda sözde dine saygılıymış gibi davranan ve helalleşme nutukları atarak camiden çıkmayan laikçi yobazlar, 14-28 Mayıs hezimetinin ardından resmen kudurdu. Seçim öncesi sözde laikliğe aykırı olduğu gerekçesiyle başörtüsüne anayasal güvence getirecek düzenlemeye karşı çıkan zillet bileşenleri, aldıkları ağır yenilginin ardından Müslümanların kutsallarına nefret kusmaya başladı. Dini değerlerin korunmasındaki yasal boşluğu fırsat bilen azgın azınlık, bir yandan başörtülü gördüklerinde kırmızı görmüş boğaya dönerken, diğer yandan camilerimizde içki içecek ve çıplak poz verecek kadar alçaklaşabiliyor. Alçak saldırılar, gereken anayasal düzenlemeler yapılmadığı takdirde hâlâ pusuda olan 28 Şubat kafası, dindar insanların üzerinde nasıl bir zulüm fırtınası estireceklerinin sinyalini veriyor.

Sebahattin Ayan  İstanbul

Seçim hezimeti sonrası hınçlarını sandıkta başarısız olan beceriksiz muhalefetten alamayan müzmin seküler yobazlar, umutsuzluklarının verdiği ateşle mütedeyyin kesime saldırıyor. Son dönemde artan başörtülü kadınlara saldırıların kanunla önüne geçileceğinin önemine değinen hukukçu ve STK temsilcileri, Akit’e yaptıkları açıklamada, Türkiye Yüzyılında başörtüsü sorununu anayasa güvencesi altına alınarak tarih sahnesinden silinmeli görüşünde birleşti.

Başörtüyü millet çözer

28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas, konuya ilişkin şunları dile getirdi: “28 Şubat darbesi ile muhafazakâr kesime yaşatılan zulmün en önemli ve ana simgesi başörtüsü zulmü oldu. Türkiye Yüzyılı hedefimizde bu darbe izlerinden tamamen kurtulmamızın yolu: Milletin Meclisinde başörtüsünü anayasal güvence altına alarak bu meseleyi bir daha açılmamak üzere tarih sayfalarına gömmektir. Son günlerde yaşanan olaylar gösteriyor ki toplumsal barış için muhafazakâr camianın verdiği mücadeleyi maalesef seküler kesim gösteremiyor. Pandemi ve depremin etkisi ile oluşan ekonomik sorunlar ve bunun sonucunda iktidarın kan kaybettiği düşüncesi bazılarının içindeki İslam ve insan düşmanlığının ortaya çıkmasına sebep oluyor ki, böylesine kendini bilmez, hadsiz ve saygısız davranışlara şahit olabiliyoruz maalesef. Bu konuda halkın iradesiyle Mecliste bulunan tüm vekillerimize bu tarihî sorumlulukta üzerine düşeni yapmaya davet ediyoruz. Başörtüsü sorunu muhalefetle olmazsa milletle çözülecek. Gelin ülkemizi bu darbe izlerinden tamamen kurtararak geleceğimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirelim.”

Bunlar umutsuz vaka

Hukukçu Harun Akdere de, olayların muhalefetten kaynaklandığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Bu saldırılar siyasi umutsuzluktan kaynaklanıyor. Sorumlusu ise seçmenine umut vermeyen muhalefettir. Muhalefet bloku birbirlerine çelme, kazık atarak Mecliste bir aritmetik oluşturdu. Üzerine birde kurtulamadıkları ana muhalefet lideri var. Tüm bunlar birleştiğinde umutsuz seçmen sokakta muhalefet ediyor. Göçmene saldırı, başörtüsüne saldırı camiye saldırı. Belki ana muhalefet partisi liderinin değişimiyle sonuç verebilir. Sokakta başörtüsü zaten özgür. Özgürlüğe bir saldırı var. Dini inançları nedeniyle bir kişiye saldırmak zaten ceza hukuku açısından suç. Uygulayıcılar, yargı gerekli tedbirleri alamıyor. Sonuç olarak ibadet özgürlüğünü kapsamında anayasal güvence altında, inanan için dininin gerektirdiği her şey ibadettir. Bunu bir hukuki eksiklik olarak değil siyasi çıkmaza girmiş umutsuzluğa kapılmış muhalefetin feveranı olarak görmek gerekir.”

Yorumlara Git

İsrail’den skandal talimat! Savaş kuzeyde resmen başladı

Amerikalılar Trump’ın mitinginde dehşeti yaşadı! Gizli Servis bilerek müdahale etmemiş

İsrail’in vaadettiği serveti elinin tersiyle itti: Kanlı para istemem!

Bazı fakülte ve enstitülere kapatma kararı Resmi Gazete'de

Hukuk tarihinde bir ilk! Resmen başladı: Kirayı o belirleyecek…