Filistin'de İzzeddin el-Kassam Tugaylarının 7 Ekim sabahı başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu ve buna karşılık işgalci İsrail'in Gazze'de sivil yerleşim yerlerine yönelik 'insanlık dışı' bombardımanı sürüyor. ABD ve Avrupa devletlerinin desteklediği İsrail, Gazze'de fosfor bombası kullanarak savaş suçu işlerken, Türkiye'de de gelişmeler yakından takip ediliyor.

İsrail-Filistin'de yaşananlarla ilgili Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tartışma yaşandı.

Davutoğlu'ndan Ümit Özdağ'a MOSSAD göndermesi

TBMM'deki grup toplantısında isim vermeden Ümit Özdağ'a göndermede bulunan Davutoğlu, "Bir provokatör Türkiye'de halkı birbirine kışkırtmak için her türlü argümanı kullanan ve kendisinin MOSSAD'la ilişkisinin olduğunu da itiraf eden o provokatörlere sesleniyor. Eğer Amerika binlerce kilometre öteden Kudüs'te olan bir olay sebebiyle donanmasını harekete geçip, İsrail'e 8 milyar dolar yardım yapıp bölgeye gelebiliyorsa, Kudüs ve Filistin ve Mescid-i Aksa Amerika'nın meselesiyse, ondan önce bizim meselemiz. Bugün bizden hesap soranlara sesleniyorum İsrail ağzıyla konuşanlara sesleniyorum; sahip çıktınız mı Filistin'e? Neredeydiniz! Kaç kere barış yaptık, kaç kere İsrail-Gazze arabuluculuğu yaptım ben. Davutoğlu arabuluculuk yaparsa görüşmelere hazırız. Biz savaş yanlısı değiliz. Onurları için savaşanları sadece selamlarız" ifadelerini kullandı.

"Tartışmak için sizde olmayan bir organa ihtiyaç var"

Twitter/X hesabından paylaşım yapan Özdağ ise Davutoğlu'na şu ifadelerle karşılık verdi:

"Ahmet bey, siz bu ülkede 17 sene dışişleri bakanlığı, başbakanlık dahil olmak üzere görev yaparken bütün dosyaları görme imkanına sahip oldunuz. Merak edip sorsaydınız sizin döneminizde görev yapmış 2 MİT müsteşarı size benim dosyamı getirirdi. Siz de benim herhangi bir yabancı servisten eğitim almadığımı görür, TBMM’de kürsüden üstelik “itiraf etti” diye yalan söyleyerek ismimi vermekten korkarak saldırmazdınız. Ama düşük seviyeli bir siyasi ahlaksızlıkla saldırdınız. Sizinle mahkemede hesaplaşacağız. Bakalım Haziran-Kasım 2015 arası konusunda yaptığınız gibi kıvıracak mısınız? Ümit Özdağ’ı kastetmedim diyecek misiniz? Yoksa Özdağ’ı kastettim deme cesaretini gösterebilecek misin?

Avukatım mahkemeden bütün güvenlik ve istihbarat kurumlarından benim MOSSAD veya başka bir yabancı servis ile ilişkim, eğitimim, Türkiye aleyhine bir angajmanım olup olmadığımın belgelerini var ise istemesini talep edecek. Mahkeme bitince bütün şerefsizlerin çenesi kapanacak. Tabii bu süreçte Musul Başkonsolosluğu “baskınını” da konuşacağız. Not: zerre kadar siyasi haysiyetiniz var ise sizinle istediğiniz televizyonda tartışalım. Ama onun için sizde olmayan bir organa ihtiyaç var."