AKİT MENÜ

Gündem

Katilleriyle kucaklaşanlar eğitimcileri anamaz! Öğretmenler gününü anmak sizin neyinize

Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını yıpratmak için her yolu deneyen malum zihniyet, Türkiye’de “Öğretmenler Günü” olarak kutlanılan 24 Kasım’ı da ihmal etmedi. Siyasi uzantılarıyla ittifak yaptıkları PKK’yı incitmemek adına başta Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz olmak üzere Kandil’deki ortakları tarafından katledilen yüzlerce öğretmeni görmezden gelen fonlu medya ve sözde STK’lar, ‘iktidarın öğretmenleri ezdiğini’ söyleyecek kadar kirli bir çarpıtmaya imza attılar.

HABER MERKEZİ

Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarını yıpratmak için her yolu deneyen malum zihniyet, Türkiye’de “öğretmenler günü” olarak kutlanılan 24 Kasım’ı da ihmal etmedi. Siyasi uzantılarıyla ittifak yaptıkları PKK’yı incitmemek adına başta Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz olmak üzere Kandil’deki ortakları tarafından katledilen yüzlerce öğretmeni görmezden gelen fonlu medya ve sözde STK’lar, ‘iktidarın öğretmenleri ezdiğini’ söyleyecek kadar zıvanadan çıktı.

Zilletin işi gücü istismar

Geçmişte 45 günlük ‘hızlandırılmış kurs’ ile öğretmen yetiştirildiğini unutan ve eğitimcilere açlık sınırının altında maaş vererek öğretmenlerin limon ve çorap satmaya mecbur bırakan zillet medyası, “Öğretmenleri ezdiler” manşetleriyle özel ders veren eğitimcilerin geçinmek için ek iş yaptıklarını ve saygınlıklarını yitirdiklerini söyleyerek kirli bir çarpıtmaya imza attı. Gerçekte ise ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ ile öğretmenliği ‘kariyer temelli meslek grupları’ arasına sokan AK Parti iktidarı öğretmenlere hak ettikleri itibarı teslim etti. Maaş ve özlük haklarının düzeltilmesi, öğretmenlikte 40 yaş engelinin kaldırılması, “uzman öğretmenlik” ve “başöğretmenlik” kadrolarının açılmasıyla tam bir asır gecikmeyle öğretmenliği cazibeli hale getirdi. Malum zihniyetin algı operasyonuna tepki gösteren Eğitimci Yazar Ali Erkan Kavaklı, şunları dile getirdi:

Terör korkusu bitti

“Öğretmenler AK Parti döneminde itibar kazandılar. Her şeyden önce ‘meslek kanunu’ çıktı. Kariyer basamakları geldi. Bu basamaklarda başarılı olanlar hem kıdem hem de maaş bakımından da yükseliyorlar. ‘Uzman öğretmen’, ‘Başöğretmen’ diye rütbe alıyorlar. Kendi alanında master yapan, doktora hazırlayan öğretmenler var. Öğretmenin sendika hakkı var. Öğretmenler ücret bakımından da daha iyi seviyelere geldiler. Eskiden öğretmenlik maaşıyla geçinmek oldukça zordu. Bugün iyi hale geldi. Bir başka husus öğretmenlik biraz daha kolaylaştı. Dijitallik yaygınlaştı. En önemli bir konu; ben 85 kişilik sınıfta öğretmenlik yaptım. Bugün bazı okullarımızda sınıflar 15-20 kişi. Devlet okulları kolej durumuna geldi. Ayrıca, Türkiye 40 senedir PKK terörüyle uğraşıyordu. Bizim çok öğretmenimiz Doğu’da tehdit edildi, öldürüldü. Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz ve daha bir sürü öğretmenimiz katledildi. Eskisine göre öğretmenler çok daha rahat huzurlu ortamlarda çalışıyorlar. Öğretmenler çok şey kazandı.”

İtibarlı projeler

Eğitimci Adnan Kalkan da şunları söyledi: “Eğitim sistemimiz her ne kadar Batı sekülerizmi üzerine bina edilmiş olsa da son zamanlarda gerek öğretmen maaşları gerek öğretmenin itibarı gerekse değerler eğitiminin bazı projelerle sisteme dahil edilmesi ile bir nevi iyileştirmeler yapılmıştır. Elbette bu yeterli değildir. Lakin bir zamanlar ders anlattığı öğrencilerine, kurduğu tezgâhtan su, simit, limon satan veya taksicilik yaparak ilmin izzetini ayaklar altına alan dönemden çok daha iyi olduğu kanaatindeyim. Öğretmenlerimiz kendisinden beklenen bilgi ve davranışı öğrencisine aktaracak ve itibarını yükseltecektir. Millî Eğitim Bakanlığı da eğitim sistemini çok daha iyi bir hale getirmeye gayret edecektir. Nesli ihya medeniyeti inşa mefkûremize ancak kaliteli öğretmen ve kaliteli eğitimle ulaşabiliriz.”

Yorumlara Git

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulunuyor

"Türk Escobar" lakaplı Urfi Çetinkaya cezaevinde öldü

Bi’ bitmediler! Başörtülü kadına çirkin muamele

Mutlu Akü 200 milyon dolara o ülkeye satıldı

Türkiye’yi sallayan iddia! “Torbacınızı belediyede işe aldığınız doğru mu Lal hanım?”