HABER MERKEZİ

Sözde yeşilin savunuculuğunu yaptıklarını iddia ederek her fırsatta çevre ve doğa dostluğundan dem vuran CHP’liler kaçak yapılaşmada sınır tanımıyor. Sürekli iktidara iftira atan ve töhmet altında bırakmayı meziyet sayan CHP’nin yönetim kademesi, imar vurgunlarıyla, rant iddialarıyla ve kamu malını yandaşlarına peşkeş çekmekle gündeme geliyor.

Daha önce Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu’nun Sarıyer’deki kaçak villasına göz yuman İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin son olarak izinsiz çivi çakmanın bile yasak olduğu Boğaziçi’nin en gözde yerlerinden Vaniköy’de yükselen Rus oligarka ait milyon dolarlık usulsüz malikâneye ruhsat vermesi, akıllara CHP’lilerin diğer kaçaklarını getiriyor.

CHP varsa talan var

Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yurdun muhtelif bölümlerinde yaşanan ve CHP’lilerin sözde “çevrecilik” maskesini düşüren talandan bazıları şöyle:

Daha önce babası ile birlikte ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan yargılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kamuya ait yaklaşık 3 bin metrekarelik yeşil alanı usulsüz olarak özel projesine dahil edip villa alan vatandaşları dolandırdığı öne sürüldü. Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava beraatla sonuçlansa da karara itiraz eden müştekiler Yargıtay’a başvurdu.

Tehditten şantaja, kaçak işçi çalıştırmaktan yargı içinde örgüt kurmaya kadar birçok dava dosyası olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adamlarının, “ne vercen abi” diyerek eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün Eskişehir Yolu üzerindeki Togo Kulelerini yıkmamak için rüşvet istedikleri ifade edildi.

Sarıyer’deki villasına 400 metre kaçak bölüm ilave eden Halk TV patronu Cafer Mahiroğlu, “imar kirliliğine neden olma” suçundan 5 yıla kadar hapis talebiyle yargılanırken, CHP’li İBB’nin göz yumması sonucu kaçak villanın dış kapı ve pencere işleri, tesisat alt yapısı, iç sıvaları, dış cephe kaplamalarının tamamlandığı tespit edildi.

Yılmaz Özdil'in saray yavrusu

Fondaş yazar Yılmaz Özdil’in yanısıra, Sözcü TV sunucusu Fatih Portakal, karanlık oda yazarı Soner Yalçın, vatan haini Can Dündar ile birçok yandaş CHP’li belediyelerin yönetimindeki sit, tarım ve orman alanlarında bulunan yapılarını kaçak yollarla lüks villalara çevirdi.

Millete hizmetin merkezi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne “kaçak saray” diyen CHP’li Aykut Erdoğdu da Çeşme’de satın aldığı sit alanındaki villasına kaçak yollarla tadilat yaptırdı.

İzmir Urla’da 93 bin 600 m2 tarım arazisi üzerindeki binlerce ağaç kesilerek, aralarında CHP’li eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da oturduğu 36 lüks villa inşa edildi. CHP’li yönetim kaçak inşaata mevzuatta yeri almayan ‘Özel Tarım Konutu Alanları’ diye bir tanım uydurup kendini savundu.

Doğayı tahrip etmek onların işi

İstanbul Sarıyer Mavramoloz Ormanına ait 160 hektarlık alan CHP/SHP iktidarında 49 yıl süreyle Koç’lara peşkeş çekildi. 26.4.1992 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla peşkeş çekilen devlete ait ormanda Koç Üniversitesi yerleşkesi kuruldu.

Sultan II. Abdülhamid’in “inşaat yapılamaz” şerhine ve çok sayıda davaya rağmen tarihi Dolmabahçe Sarayı ile Taşkışla binası dikilen “Gökkafes”in yıkımı engel olmak isteyen DSP’li ANASOL-M koalisyonu, ilçe sınırlarını değiştirerek Beyoğlu’na ait alanı Şişli Belediyesi’ne devretti.

Anadolu yakası ormanlarının kalbine bıçak gibi saplanan ve 2 milyon 153 bin 835 metrekarelik alanın talan edilmesine sebep olan Acarkent, Acaristanbul ve Beykoz Konaklarına CHP’li belediyelerce onay verildi.

Ruhsatlı ama yasaları yok!

Boğaziçi’ni ranta açan 3.5.1985 tarihli “İmar yasası” ile o dönem kaymak tabakaya mensup tam 1400 adet arsaya “inşaat ruhsatı” verildi. CHP’nin basın bülteni konumundaki Cumhuriyet gazetesi “22 Şubat 2001” tarihli haberinde “Villalar ‘ruhsatlı’ ama ‘yasaları’ yok!” diyerek Boğaziçi’ndeki kaçak villaların affını istedi.

Birçok ünlünün ikamet ettiği İstanbul Beşiktaş’taki Boğaz’a nazır Naciye Sultan sitesinin projeye aykırı inşa edilen bölümlerine CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ses çıkarmadığı öne sürüldü. İşadamı Doğan Kasadolu kaçak bölümlerinin yıkılarak yasal hale getirilmesini İBB yönetiminden talep ettiğini ancak site sakinlerinden toplanan 2.6 milyon dolarlık paranın bu yıkıma engel olduğunu belirtildi.