Esra Elönü, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in eğitim politikalarını savundu ve eleştiriler karşısında destek verdi. Elönü, Tekin'in milli değerlere dayalı bir eğitim sistemi kurmaya çalıştığını belirtti. Bu girişimlerin bazı çevrelerce hedef alındığını ifade eden Elönü, Tekin'in, eğitim sistemini yerli ve milli bir yapıya dönüştürme çabasını övdü. Esra Elönü, Star'daki yazısında şunları kaydetti:

"Cehalet, sürüyle gezse de hakikatin yalnızlığına diş geçiremez demiştim. Cehalet hakikatle savaşmayı göze alır delidir lakin bileğini bükemez.

Nefsine söz geçiremeyenlerin attığı havlu ya da kirli sepeti işte, ışıltılı iğnelerin dikemediği beyin sökükleri hep hakikatin elinden geçer.

Etrafımız şık ceketlerin üstüne sökük beyin geçirmişlerle dolu ..

Yurdumu alçaklara uğratmayan her insan bir hakikattir ve alçakların yükseklik korkusudur.

Medeniyet batının gargarası, doğunun kızılcık şerbeti.

Şu topraklarda neyin dalgasında neyin gerçeğinde olduğumuzu bilen insanlara duyulan kin, batının cımbızla seçtiği protez kafaların mahsulü.

Foucault'un sarkacının önünde ilikleyecek akıl arayanların burun bükmek için Bolca Ninenin yoğurt bakracına abanmaları da hep bu yamultucu eziklikten.

Loş aydınlar aküleri bitince çamurlu bostan olmadıklarına bizi ikna etmeye çalışıyor.

Milli deyince, bükülen ağızlara tahta kaşık girmiyor efendim neylersiniz.

İşte bütün bunların çabasını sadece makamında değil, bir alın aklığında, hasbi edilmiş bir duaya isabet oluşuyla veren bir insan Yusuf Tekin. Eğitime en "Milli" Bakan oluşu hedef olması için yeterli ama isabet ettiremeyenler için de haklı (!) bir deliriş sebebi.

Çocukları ve gençleri makamından daha çok seven Bakan, hakikat körlerine baston uzatma kalenderliğini o koltuğa gelmeden önce de gösteriyordu.

Bir ifsat organizasyonu LGBT ile mücadelesini " Seçmeli olarak Türk toplumunda Aile" başlığında dersler koyarak göstermesi,

Eğitimde Milli hamleleri yapmak için "köklü" bir müfredat değişikliğine gitmesi köksüzlerin hedefinde olması için yeterli değil mi ?

Uygarlığı, Batının nakız, özenti ve savruk hezeyanlarının özgürleşmesi olarak gören kazmapolit organizmalar, kendi özümüzü gürleştiren hamlelere neden cayırdar ?

Vatansever bir gençlik yetiştirmek için eğitim zemininin çıtasını bu toprakların medeniyet tasavvuruna yükseltmeyecek de vatansavarların müzmin nefretine mi alçaltacak anlamadım !

Ne istiyorsunuz ?

Ne oldu ?

Fransız okullarıyla ilgili aldığı kararlar aramızdaki Fransız güpürlü toz bezlerini, toplama entelleri rahatsız mı etti. Yabancı okulların faaliyetlerini denetleme konusundaki kararlılığı mı sizi üzen?

Siz değil misiniz burası Dingonun ahırı değil diyen Dingo Fransız olunca ahırına paspas mı olsunlar!

Surda gedik açılmasından rahatsızsınız anladık sizin istediğiniz bu toprakların değerlerine atılan taşlara gedik olmak !

Gazzeyle Çanakkale arasındaki şehadet bağımızı, öğretim ve eğitim yılının ilk gününde " Çanakkale'den Gazze'ye vatan savunması" başlığında dersle başlatma vefası,

Gelibolu tarihimizin atlasında, Gazze'den Kudüs'ten gelip bu topraklarda şehit olan Filistinli askerleri anma adaleti ve asaletini göstermesi, kardeşlik dersinden nasipsiz kalleşlerin saldırılarına maruz kalması,

Sadece bakanlığın değil Milli Mücadelemizin de hedefte olduğuna bir delil değil midir ?

Cehaletinizin hıncını hakikati yok sayarak alamazsınız.

Onların hurda gözlükleriyle tepeden bakmayı değil

MİLLİ bakmayı dene,

Sana puslu olan

Bize Çok Net..

Vesselam."