Adana'da Kovid-19 pandemisi döneminde başlayan; 6 Şubat depremlerinden sonra daha da artan kaçak yapılaşma, 'Seyhan Baraj Havzası'nın yeşil dokusunu yok etti. 6 bin 700 hektarlık göl kıyısında maddi durumuna göre kimisi villa; kimisi de prefabrik konut inşa etti. AKŞAM'a konuşan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, yapıların bazılarının belediyelere, bazılarının da DSİ ve Milli Emlak'a ait arazilere yapıldığını söyledi.

ÇOĞU KAMU ARAZİSİ

Prefabrik yapıların bir gecede konduğunu söyleyen Çak, "Bu durum işgale dönüştü. Daha önce hafta sonu gidilen bölgeler, insanların gündelik hayatını sürdürdüğü alanlara dönüştü. İnsanlar depremi fırsata çevirdi" dedi. Baraj kıyısındaki yapılaşmanın 'İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre; imar kirliliği suçunu oluşturduğunu savunan Çak, şöyle devam etti: "Bu yapıların mühürlenip, belediye encümeni tarafından ceza kesildikten sonra yıkılması gerek. Ancak bu süreç ya çok yavaş işliyor ya da hiç işlemiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın belirlediği 70.90 metrelik kıyı kenar sınırına da uyulmuyor."

SUYU VE ELEKTRİĞİ KİM VERDİ?

Kamu arazilerindeki kaçak yapılara önce prefabrik; sonra da kalıcı konutlar yapıldığını belirten Mustafa Karslıoğlu, "Burada asıl dikkat çekici nokta; bu kaçak yapılara su ve elektrik verilmesi. Tüm bunlar, yerel yönetimlerin bilgisi dahilinde mi, değil mi?" ifadesini kullandı.

VALİLİKTEN YIKIM EMRİ

Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Adana Valiliği koordinasyonunda bölgedeki kaçak yapıların tek tek tespit edildiğini; Çukurova ve Sarıçam belediyelerine yıkım için gerekli talimatların verildiğini söyledi.