Akşam gazetesi yazarı Serkan Fıçıcı, İsrail’in Türkiye’ye yönelik tehditlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Fıçıcı, Siyonist medya ve Batı’nın Türkiye karşıtı tutumlarının Türkiye için bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu ifade etti. İsrail’in işgalci politikalarına karşı Türkiye’nin sesini yükselten tek ülke olduğunu vurgulayan Fıçıcı, Siyonizmin bölgede büyük bir tehdit olduğunu dile getirdi. Serkan Fıçıcı, bu tehditlerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirttiği yazısında şunları kaydetti:

"İsrail kesinlikle Türkiye'ye saldırmaz.

İsrail mümkün değil, Türkiye topraklarına göz dikmez.

İsrail ne olursa olsun Türkiye için tehdit değildir, olamaz.

Bunları söyleyenlere soralım: Kim adına kime garanti veriyorsunuz?

İsrail adına konuşuyorsanız...

İsrail'den fazla İsrailcilik yapıyorsanız...

Açık konuşun, bilelim!

***

Siyonizm ateşi ile aramızda sadece 150 kilometre mesafe kalmış...

Lübnan savaş alanına dönmüş.

Suriye sırasını bekliyor.

Dünya susmuş.

ABD işgalci İsrail'e koşulsuz destek veriyor.

Her gün suçsuz, günahsız savunmasız çocuklar, kadınlar öldürülüyor.

Soykırım karşısında Türkiye'den başka sesini çıkarabilen yok.

İsrail'in soykırımcı bakanları hemen her gün yalanlarla, iftiralarla Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırıyor.

Neden?

***

Türkiye adalet istediği, barış çağrısı yaptığı, mazlumları savunmayı bırakmadığı için...

Batı devletleri hukuksuzluğa teslim...

Sonsuza kadar "hukuk, demokrasi ve insan haklarından söz edemeyecek" duruma düştüler.

Kendilerince geri kalmış olarak gördükleri milletlere tepeden bakacak yüzleri kalmadı.

İnşa ettikleri medeniyet Siyonist şımarıklığa meze oldu.

Arşivlerin yalnızca utanç bölümlerinde isimleri yer alacak.

Baksanıza, bu ülkelerde Terörist İsrail'i eleştirmek bile yaptırım getiriyor.

Ağzını açanı polis zoruyla susturuyorlar.

Ne yapsalar boş!

***

Katliam...

Soykırım...

Vahşet...

Gözümüz bunları görüyor ama perde arkasında başka bir şey daha oluyor.

Gazze'nin insanlığa üflediği şerefli nefes dünyanın üzerinde bir hayalet gibi değil cennetten esen tatlı bir rüzgar misali dolaşıyor.

Sokaklara taşan vicdan fiili dua haliyle Batı'yı belki hemen bugün ve yarın değil ama bir gün mutlaka İslam ile şereflendirecek kaliteyi gösteriyor.

***

Ümitsizlik aşılamaya çalışanlara bakalım.

Onlar bu hakikati örtmenin hesabında...

Çünkü olacakları fark ediyorlar.

Tarihin kırılma anı bu...

Nerede duruyoruz?

Kimden yanayız?

Neye hizmet ediyoruz?

Haktan ve hakikatten yanaysak ucunda ne olursa olsun endişeler gereksiz.

Yarın devran döndüğünde ömür boyu utanç cezasına çarptırılmışlar arasında olmayacağımız için alnımız ak, başımız dik yolumuzda yürümeye devam edebiliriz.

***

Peki içimizdeki "İsrail'in sesi" durumundakileri ne yapacağız?

Her meselede Türkiye ne taraftaysa tam karşısında durmayı görev sayanlardan bıkmadık mı?

Siyonist pervasızlığı bile şirin gösterebilmek adına "Türkiye için güvenlik tehdidi yok" diyenlere "İsrail'e nerenizden bağlısınız, kandan mı, candan mı, cüzdandan mı" diye sormayalım mı?"