Konya'da şizofreni hastası Cafer Kılınç, geçtiğimiz günlerde devam ettiği bir kahvehanede bıçakla insanlara saldırı girişiminde bulundu.
Kimsenin zarar görmediği olayın ardından şahıs hakkında şikayetçi olunmadı.

Olayın asıl rahatsız edici boyutları ise bu noktadan sonra gelişti. Polis ifadesini aldığı şahsı yakınlarına teslim etti.
İlaçlarını kullanmasına rağmen ruhi durumu ağırlayan C.K. bu sefer de evde ablasına saldırınca Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürülerek Psikiyatri Servisi'ne yatırıldı. Taburcu edileceği esnada bir hemşireye vuran C.K. buradan Beyhekim Hastanesi Ruh ve Sinir Hastalıkları Kliniği'ne sevk edildi.

Bu süreçte yakınlarından refakatçi talep eden her iki hastanede de hasta yakınlarının kimlik ve cep telefonları alınarak adeta esir edildikleri öne sürüldü.
C.K.'nın hastane süreçlerinde yanında refakatçi bulunan kardeşi de kalp spazmı geçirerek hastanelik oldu. Yine refakatçilerden bir yeğen de hasta dayısı tarafından saldırıya maruz kaldı.
C.K.'a bakacak refakatçi kalmayınca Hastane yönetiminin, "Refakatçiniz yoksa gelin hastanızı alın götürün" dediği öne sürüldü.

Bunun üzerine mali durumları da çok iyi olmayan aile, bir sağlık şirketinden günlüğü 2 bin 500 TL'ye refakatçi hizmeti almaya başladı.

Bu arada C.K.'nın hastane sürecinden sonra benzer rahatsızlıklar için hizmet veren bir bakımevine yerleştirilmesi için araştırma yapan yakınları, aylık 50 bin TL'lik bakımevi ücretinin de C.K.'nın da hissedarı olduğu atadan kalma, ekilip biçilmeyen kıraç bir tarla sebebiyle karşılanamayacağı bilgisiyle bir şok daha yaşadılar.

Anne ve babası hayatta olmayan C.K.'nın kardeşleri, şahsın durumunun ağırlaştığını, geçmişte kendilerine de defalarca saldırı girişimlerinde bulunduğunu, hatta son günlerde kendi kendisine de zarar vermeye başladığını beyan ederek Sağlık Bakanlığı'ndan ücretsiz tıbbi ve rehabilitasyon desteği talebinde bulunuyorlar.