HABER MERKEZİ

Gençliği’nde Komünizmle mücadele ettiğini ileri süren ve MHP’de siyaset yaptığı süreçte, Devlet Bahçeli’yi manevi değerlerden uzaklaşıp “CHP’lileşmekle” suçlayan Mansur Yavaş, değme CHP’lilere taş çıkarıyor. Her seçim öncesi seçmenini konsolide etmek için Milliyetçi söylemlerle duyar kasan fakat ABB Başkanı olur olmaz “Aile kudsiyeti saçmadan başka bir şey değildir. Senin karın, benim karım diye tabiat bir şey ayırt etmemiştir” şeklindeki zehirli fikirlerin empoze edildiği Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü ihya etmeye kalkışan Yavaş, dün de benzeri görülmemiş bir çarka imza atarak CHP’nin ev sahipliğini yaptığı Sosyalist Enternasyonal toplantısına katıldı. Ülkücü olduğu yıllarda, “Komünizm insanlara mutluluk değil; açlık, sefalet, fuhuş, rezillik veriyor. Başka bir şey vermiyor. Bizler 80 öncesi bu uğurda ölerek memleketi komünist yapmadık. Analarımızın, bacılarımızın da Nataşa olmalarını önledik” diyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, İspanya Başbakanı ve Sosyalist Enternasyonal Başkanı Pedro Sanchez başkanlığında, İstanbul’da çeşitli ülkelerden gelen sosyalist siyasetçilerle bir araya gelmesi, Yavaş, döneklikte dansözlere taş çıkarıyor eleştirisine sebep oldu. Marksist terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı ve CHP’nin ittifak ortağı DEM Parti’nin “danışman üye” statüsünde olduğu Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nın açılış toplantısına katılan Yavaş’ın ikiyüzlü tutumunu gazetemize değerlendiren Ülkücüler, “Yavaş aynaya nasıl bakıyor” sorusunu sordu.

YAVAŞ AYNAYA NASIL BAKIYOR

Konuyla ilgili gazetemize konuşan Bağımsız Ülkücüler Platformu Kurucusu Adnan Baran, şunları söyledi: “Mansur Yavaş yıllarca ülkücülerin abisiydi. O günlerden bahsederken ‘Komünizm gelseydi annelerimiz Nataşa olacaktı’ diyordu. CHP’ye gelir gelmez komünist üretme merkezi gibi çalışan ve aile kutsiyetini yok sayan Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü açmak istedi. Yıllarca komünizmle mücadele eden Mansur Yavaş CHP’ye geçtikten sonra adeta komünizme sempati duymaya başladı. Dün de Sosyalist Enternasyonal’e katıldı. Malum güzel bir söz vardır. ‘İnandığın gibi yaşamıyorsan yaşandığın gibi inanırsın’ diye. İnsanlar hayatının bir döneminde idealist olabilirler. Ama imtihan son nefesimize kadar devam ediyor. Dolayısıyla kimin ne zaman ayağının kayacağı, kimin nefsinin kölesi olacağını bilemiyoruz. Tabii Mansur Yavaş’ta evet geçmişteki Ülkücü hareketin içinde hasbel kader bir şekilde yer almıştır. Ama dün söylediklerini bugün inkar ediyor. Geçmişte MHP Genel Başkanını Devlet Bahçeli’yi ‘MHP’yi CHP’lileştiriyorsun’ diye suçlayıp istifa etmişti. Şimdi Sosyalist Enternasyonal’e katılıyor. Yavaş’ın eskiden gittiği yol mu yanlıştı yoksa şimdi gittiği yol mu yanlış. Çıkıp bunu açıklaması lazım. Bir insan hem ülkücü hem de komünist olamaz. Hem ülkücü hem sosyalist olunmaz. Dolayısıyla ben bu tür insanların genel manada kutsallarının olduğuna inanmıyorum. Bunlar makam, mevkii için her şeyi satarlar. Hiçbir değer yargısı tanımazlar. Hani nereden baksan çelişki, tezat. Ne ararsam var. Bunlar kafasını yastığa koyduklarında nasıl uyuyorlar? Ya da aynaya baktıklarında kendilerinden utanmıyorlar mı? Çok merak ediyorum.”