Almanya’da kiracıları hızlı kira artışlarından korumayı amaçlayan “Mietpreisbremse” (Kira Kontrol Yasası) uygulaması 2029 sonuna kadar uzatıldı. Federal Meclis’te CDU/CSU, SPD ve Yeşiller’in oylarıyla kabul edilen karar, talebin yoğun olduğu bölgelerde yeni kiraya verilecek evlerin fiyatlarını, bölgedeki emsallerine göre en fazla yüzde 10 fazlasıyla sınırlandırıyor.

Adalet Bakanı Hubig (SPD), kira artışlarının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. CDU/CSU’dan Jan-Marco Luczak ise kira baskısının orta gelir gruplarını bile etkilediğini belirterek, bu düzenlemenin kiracılara nefes aldıracak bir mola sağladığını ifade etti. Ancak bu uygulamanın geçici bir çözüm olduğunu söyleyen Luczak, esas hedefin daha hızlı ve uygun maliyetli konut inşası olması gerektiğini dile getirdi.

Sol Parti kira frenini “etiket aldatmacası” olarak nitelendirdi. Milletvekili Caren Lay, yasanın yürürlükte olmasına rağmen kiraların hızla yükseldiğini kaydetti. AfD ise bu düzenlemenin konut üretimini teşvik etmediğini, aksine caydırıcı bir etki yarattığını savundu.

Ev sahipleri derneği Haus & Grund ise uygulamayı “gereksiz” bulduğunu açıkladı. Dernek başkanı Warnecke’ye göre asıl sorun, çevrimiçi platformlarda görülen yüksek fiyatlar. Bu durum, özellikle şehir dışından taşınanlar için ciddi bir sorun yaratıyor.

Alman Kiracılar Derneği (DMB) ise tam tersine kira frenini gerekli görüyor. Başkan Siebenkotten’e göre, büyük şehirlerde ev arayanlar giderek daha çaresiz kalıyor. Bu nedenle kira kontrolü uygulaması onlar için hayati önem taşıyor.

Federal İmar Bakanlığı verilerine göre, kira freni uygulamasına rağmen Almanya’da ortalama kiralar hızla artmaya devam ediyor. 2015’ten bu yana büyük şehirlerde kira ortalamaları yaklaşık yüzde 50 oranında yükseldi. Berlin’de ise yeni kira fiyatları iki katına çıktı. Uygulamanın kapsamı ve istisnalar

Kira freni, yalnızca “konut piyasası sıkışık” olarak tanımlanan bölgelerde geçerli. Yeni kiraya verilecek evin fiyatı, benzer nitelikteki evlerin ortalama kira değerini en fazla yüzde 10 aşabiliyor. Ancak Ekim 2014’ten sonra inşa edilen konutlar veya tümüyle yenilenmiş (örneğin tüm tesisatın değiştirildiği) daireler bu sınırlamadan muaf tutuluyor.